Secret lover+ Jikook

35😒

Taemin:
Jeon Jungkook
gizli sevgilisi sensin değil mi?
Sana inanamıyorum

Prkjm:
Taemin
Artık benden uzak dur
Hayatımda biri olduğun gördün artık
Defol hayatımdan!

Taemin:
HAYATIMDA DEDİĞİN KİŞİ JEON JUNGKOOK

Prkjm:
Bundan sana ne?
Sen kimsin?

Taemin:
İnanmıyorum sana

Prkjm:
Neye inanmak istersen ona inan
İnan bana umrumda değil
Anladın mı?
Ben Jungkooku çok seviyorum
Hatta hayatımda ilk kez birine aşık oldum ben
Ve onu kaybetmek
İsteyeceğim en son şey bile değil

Taemin:
Senin ilk aşkın benim!
Sen ilk kez bana aşık oldun!

Prkjm:
Hayır Taemin
Ben onu tanıdıktan sonra
Sana asla aşık olmadığımı anladım
Sende bunu anlasan iyi edersin

Taemin:
Sen ne kadar yanlış yaptığının farkında değilsin
O bir ünlü
onun bizim gibi sıradan hayatı yok
Sen onun için bir hevessin ve birgün biteceksin
Sonda ağlayan yine sen olacaksın
Hayatının en büyük yanlışını yaptın

Prkjm:
Buna sen karar veremezsin
O senin gibi kendini beğenmiş
Bu kadar şöhretin içinde kendini kaybetmiş biri değil
Eğer kendimi bir yangına atıyorsam
Jungkook buna değer
Sonu her nasıl olursa
Asla pişman olmayacağımı biliyorum
Şimdi beni rahat bırak!
Ve birdaha rahatsız etme!

Taemin:
Aptalsın
Birgün ağlayarak yanıma geldiğinde
O zaman aptal olduğunun farkına varacaksın

Prkjm:
Bu asla olmayacak

***

Jimin şuanda Jungkookun yatağında yeni uyanmış, uyanır uyanmazda Taeminden gelen mesajları görmüş ve ona yazmıştı

Taeminin söyledikleri kafasına takılsada daha sonra Jungkookun gerçekten öyle biri olmadığın düşünmüştü.
Jungkook odaya girdiğinde yatakta oturmuş telefonuyla ilgilenen sevgilisinin yanına oturdu

Sarılıp küçük bedenin boynundan öperken Jimin gülümsedi
"Günaydın"
"Günaydın güzelim. Bir sorun mu var?"
Jimin boynun kaşırken Jungkook ayrılıp yanağın okşadı
"İyi misin?"
"Şey yazmış. Akşam yazmış aslında ben şimdi gördüm"
Jungkook kaşları çatılırken hala yanağın okşuyordu küçük bedenin.

Jimin ondan bir şey saklamak istemiyordu. Son kez söylediğinde 2 hafta ayrılmıştılar. Ve Jimin bundan güzel bir ders götürmüştü

"Kim?"
"Ş-şey Taemin"
"Ne yazmış?"
"Seninle olduğuma inanmıyormuş. Yanlış yapıyorsun falan dedi. Saçmaladı işte. Ama ben yani birdaha yazmamasın söyledim. Cidden sert konuştum. Gerçekten. İstersen bakabilirsin"
Jimin telefonun Jungkooka uzatırken Jungkook güven verircesine gülümseyip telefonu alıp komidinin üzerine bıraktı
"Gerek yok güzelim. Sana güveniyorum"
Jimin mutlulukla gülümserken Jungkooka sarıldı ve başın da göğsüne yasladı
"Ah kalbime hiç iyi gelmiyorsun"
Jungkook kahkaha atıp daha sıkı sarıldı
"Hadi kalk kahvaltı edelim. Bugün provalara gitmeliyim biliyorsun"
"Ben de seninle geleyim"
"Hayır güzelim. Çok yoruluyorsun. Hem biliyorsun benim işim olduğu için aralıksız hergün yapıyorum. Ama sen vücudunu dinlendirmelisin. Ama izlemek için gelebilirsin benimle"
"Ama sen yaparken ben nasıl durayım orda?seninle olduğumda bende hevesleniyorum yapmak istiyorum"
"Hayır güzelim. Kendine zarar vermeni istemiyorum. Ben buna alışkınım bu yüzden sorun olmuyor ama senin vücudun kaldırmaz. Dün bile senin için çok fazla oldu"
"Tamam. Ah dün ben arabada uykuya mı daldım?"
Jungkook gülümseyip konuştu
"Evet. Melek gibi uyuyordun uyandıramadım. Ben de buraya getirdim"
Jimin utanıp gülümserken Jungkook onun bu sevimli haline gülümsedi.
"Bebeğim hatırlarsan bana bir sözün vardı"
Jimin gözlerin kırpıştırıp büyüğünün yüzüne bakındı
"Ne sözü?"
"Universite bittikten sonra yanağımı ısırabilirsin miydi neydi öyle bir şey"
Jimin kahkaha atıp inkar ede-ede iki eliyle yanağın kapatıp arkaya uzandı
"Ya hayır Jungkook. Chimmye acı"