Son: Cesaret

4.1K 209 140
                                    

Daha aklımda yazacağım birçok özel bölüm var. Haftada bir yine burada kuzularımda olacağım ama bu hikayenin resmi sonu. Daha birçok bölüm bekliyor bizi yani buralardan ayrılmayın ama okumak için finali bekleyenler ve güzel bir son için bu bölümü seçtim. 

Sona özel iki bin küsür kelime getirdim size.

"Söyleyecektim." Dedi Deniz kapanan telefonun ardından. Sinan'ın şaşkınlığı bir şey söylemesini birkaç dakika engelledi. Onlar ayrıyken bununla ilgilendiğini fark etmişti ama bir anda çekip gittiği için yarışmayı da yarım bıraktığını sanmıştı.

"Beni mi çizdin?" Dedi dili çözüldüğünde. Bahsettikleri basit bir çizim değildi. Deniz'in hayaliydi bu. Tutkusunun peşinden gitmesi için tek şansıydı.

Şimdi kazanmış olmasından çok resimde olanın kendi olmasına şaşırıyordu. İlk günden beri biliyordu kazananın Deniz olacağını. Çizimlerini gördüğü ilk anda biliyordu, sadece duygu eksikti. Sinan'la bulmuştu duygularını.

Başını yavaşça sallayarak onayladı onu. Sinan elindeki telefonun art arda titreştiğini hissediyordu. Selim tablonun fotoğrafını atmış olmalıydı.

"Bakabilir miyim?" Dedi çekinerek. Yüzlerde insan görmüştü çizimi ama yine de ona sormadan görmek istemedi.

"Sana göstermek istedim ama..." Nasıl ayrıldıklarını ikisi de bildiği için cümleyi tamamlama gereği duymadı.

Sinan telefonun ekranını açarak Selim'in attığı linke tıkladı. Aşağı doğru inerek resmi aradı. Yarışmadan ve Deniz'den bahseden yazıları, köşeye konulmuş küçük okul resmini geçti. Sonunda karşısına çıktığında karmaşadan dolayı önce anlayamadı. Tablo detaylara baktıkça açığa çıkıyordu.

İlk bakışta resmedilen iki beden fark ediliyordu. Önde olan gidiyor gibiydi, arkada olan ise onu elinden tutmaya çalışıyordu. Sadece işaret parmakları birbirine dokunuyordu. Normal boyutlardan büyük olan tuvali sadece iki beden çizmek için kullanmamıştı Deniz. Sinan resmi büyüttüğünde ona ödülü kazandıran detayları fark etti.

Deniz'i temsil eden öndeki bedenin üzerinde kelimeler vardı. Yazılar ile çizilmişti resim. İngilizce yazılmış yazıları aklından çevirdiği anda bunları daha önce duyduğunu fark etti. Özgür'ün, el elle tutuştuklarında yanlarından geçip kınayan kadının sözleri, Sinan'ın eski anılarını anlatırken söylediği sözler ve eşcinsel insanlara toplum tarafından takılan bütün lakaplar. Her biri tekrar ve tekrar yazılmış, Deniz'e benzeyen bedeni oluşturmuştu. Her bir kıvrım, saç ve göz her şey bu kelimelerden oluşuyordu. Sadece gri ve tonlarını kullanmıştı Deniz. Kötü kelimeler için karanlık tonlar vardı. Kalbinin üzerinde babasından işittiği sözler vardı.

Deniz'e elini uzatan Sinan'dı. Deniz de kullanılan kara boyanın aksine mavi ağırlıklı çizilmişti. Onu oluşturan çizgiler de kelimelerdi, kendi sözleriydi. Sinan'ın Deniz'e ettiği tüm güzel sözler, kalbinden dudaklarına oradan da Deniz'in kalbine ulaşmış her bir kelime, biri bile başkasına ait değildi. Parmaklarının dokunduğu nokta da Sinan'dan Deniz'e geçen mavilik seçiliyordu. Sinan her zaman olduğu gibi tablo da bile Deniz'in hayatını aydınlatıyordu. 

Tablonun altında; Two Sides Of Love (Aşkın iki yüzü) yazıyordu. Tıpkı ismi gibi birlikteyken tattıkları iki duyguyu yansıtıyordu. Acılarını ve aşklarını. 

Sinan ağladığını Deniz elini ona doğru uzatıp gözyaşını sildiğinde fark etti.

Söylenebilecek onlarca söz vardı. Sadece kendileri için değil, kötü sözlere maruz kalmış herkes için fakat o kelimelerin hiçbiri dökülmedi dudaklarından. Tıpkı tabloda olduğu gibi dokunuşları ile yok etmişlerdi o dünyayı. En azından artık görmeyecek kadar körlerdi.

İnsomniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin