♾ SONSUZ

2.7K 150 71
                                    

2 YIL SONRA / ADANA

Tepsiyi eline aldı ve dama çıkmaya başladı. Neden kimse aşağıya yardıma gelmiyordu? Hepsi keyif çatarken Karaca uğraşıp duruyordu! Sinirlenmemeye çalıştı ve yukarı çıktı. Merdivenlerin sonuna geldiğinde nefes nefese kalmıştı. Ayrıca beli de çok fena ağrıyordu. Azer onun bu halini görünce hemen ayağa kalktı ve yardıma koştu. Sevgilisi yine imdadına yetişmişti.

"Sevgilim sen niye böyle işlerle uğraşıyorsun?! Yılmaz yapardı!!"

"Ayy dur Allah aşkına Azer ölüyorum!"

"Allah korusun de! Gel otur şöyle. Dikkat etsene azıcık! Zarar vereceksin kendine!"

"İyiyim ben sevgilim merak etme."

"Nasıl etmem Karaca?! İki canlısın sen! Bebeğimize bir şey olacak!"

"Saçmalama! Açmasana şom ağzını!"

Azer çatalını karpuza batırdı ve Karaca'ya uzattı. İstemeyerek almıştı ama tadı çok lezzetliydi. Derin nefes aldı ve masadakilere baktı. Yine onları izliyorlardı.

"Nasıl gidiyor hamilelik Karaca?" Diye sordu Ali. İzin alıp birkaç günlüğüne Adana'ya dönmüştü. Aslında dönmesi iyi olmuştu. Evde doktor olması içini rahatlatıyordu.

"Güzel... Azer darlamasa daha güzel olacak tabi."

"Ne yapıyorum sanki? Hakkımı yeme Karagülüm! Al biraz et ye."

Azer'in zorla ağzını soktuğu eti çiğnemeye başladı. Tadı nefisti. İbrahim enişte gerçekten mangaldan anlıyordu. Ceyhan abla ve ailesi Adana'ya misafirliğe gelmişti. Yılmaz fırsattan istifade Ceyhan ablanın kocasını mangalın başına oturtmuştu. Zavallı İbrahim enişte sabahtan beri mangal yelliyordu. İçten içe komik bir durumdu. Azer "üstümün kokmasını istemiyorum" diye yırtmıştı. Yılmaz ise bir sürü bahane bulup dışarı kaçmıştı. Burada has Adanalılar dururken, enişte mangalla uğraşıyordu.

"Azer aşkım vallahi kilo alıyorum!"

"Bir şey olmaz aç ağzını! Ben seni kiloluyken de seviyorum!"

"Saçmalama ben kilolu muyum?!"

"Ne alakası var?! Şaka yaptım!"

"Bunun şakası olmaz!"

"Al işte! Ne dedim ben şimdi?!"

"Ya bırak Azer yemiyorum et falan verme!"

"Aşkım sen biraz alıngan mı oldun acaba?!"

"Hee ben alınganım yani Azer?!"

"Öyle demek istemedim!"

Daha fazla kendini tutamadı ve gülmeye başladı. Azer'in bu korkak hallerine bayılıyordu. Hamileliğin başından beri Karaca ne derse yapmaya çalışıyordu. Sanki doğuran kendisiydi. Aklına hamilelik haberini verdiği gün geldi.

6 Ay Önce

"Azer sevgilim önemli diyorum!"

"Sonra anlatırsın Karaca!"

"Azer! Boşver şimdi küslüğü falan!"

Kocasının kolunu tuttu ve dama çıkardı. Ona güzel bir haber verecekti ama Azer dinlememekte inat ediyordu. Birkaç gün önce tartışmışlardı ve araları bozulmuştu. Bu haber kesinlikle onları barıştıracaktı. Başını çevirdi ve Adana manzarasını seyretti.

"Söyle hadi Karaca."

"Adana'ya ilk geldiğim gün çok korkmuştum biliyor musun? Burası benim evim olamaz sanmıştım ama oldu. Azer sen bana sevilmeyi öğrettin, nasıl aile olunur öğrettin, bana bir aile verdin..."

PerestişWhere stories live. Discover now