Bölüm 3

664 250 116
                                    

Bir kızın aşkın dan karşılıklı bulamaması nedir? Yıkım, yenilgi, düşüş mü? Tam tersi güçlenir o kadın. Tamam ilk başta üzülür, hırpalar kendini suçlar belki ama sonra ise ayağa dimdik kalkar. İşte Esra şuan o durumdaydı. Belki dışarıdan bakan birisi 'bu kız kafayı yemiş' diyebilir. Ancak 7 yaşında başlayan bu sevgi kolay biter mi? Hayır. Ve Fidan'ın Bir açık arıyordu Esra ki bulacaktı buldu da.

Esra adama parayı verip "beni anladın demi" dedi Ali "evet anladım" Ali Fidanın mahalleden arkadaşıydı ve aşık'dı Fidan'ın ona yüz verdiği yoktu Esra mahalleye gittiğinde Ali'nin aşık aşık bakışlarını görünce anlamıştı her şeyi ve bunu kullanmaya karar verdi. 

"Merhaba."

  Yanına yaklaşıp.

 "Fidanı tanıyor musun?"

 Esra'nın bu sorusu ile Ali duraksadı. 

"Sen nereden tanıyorsun?"

 Bunu fırsat bilen Esra onu kaffe ye davet etmiş ve orda konuşmuştu.
"Fidan'ı ben orta okuldan beri tanırım. Aynı mahalle de büyüdük. Ailesini her şeyini bilirim." Deyip bir süre sustu Ali "Peki sen, kimsin ve onu neden soruyorsun?" Esra'nın keyfi yerine gelmişti bile ki mahalleye girer girmez Fidan hakkında bir takım şeyler duymuştu. Ama elle tutulur değildi  Ama Ali onun için çok iyi olacaktı, . Üstü kapalı her şeyi anlattı iki karşılıksız seven insan olarak zor değildi anlaşmaları.

"Peki de ben sana nasıl yardım edebilirim?"

Çantasın dan bir tomar para çıkarıp masaya bıraktı. 

"Dinle beni olay basit sana verdiğim parayla kendine çeki düzen ver. Okula git ve Fidan ile yakın temas kur. Konuş iletişime geç. Ve nasıl yaparsın bilmiyorum ama resim çek. Sen değil bir başkasına çektir. Ve Demir 'in görmesini sağla. Çünkü Demir yalandan nefret eder. Sonrası çorap söküğü gibi gelir. "

.
.
.
Ali yaptı gururunu hiçe sayıp o parayı aldı. Kendisine yeni kıyafetler alıp. Her gün okula gelip Fidan la konuşup görüştü. Fidan onu terslemeden yanından ayrılıyordu." Bu kim? "diye soran Demir'e
" Mahalleden bir arkadaş" diyerek geçiştiriyordu.
" Aranız da bir şey mi var? " diyen Demir iyiden iyiye huysuzlanıp işkilleniyordu. Fidan da bunu anladığı için ona daha samimi ve uzak durmadan cevap veriyordu  ama sanki Demir onun yanından ayrılmıyormuş gibi gösterip Demir 'in sevmesi için devamlı kendisi ile ilgileniyormuş gibi yapıp Esra'nın canını daha çok yakıyordu. Günler geçiyordu, Ali görevini başarmış Demiri huylandırmıştı.
Demir Fidanı seviyor mu? Sevmiyor mu? Emin değildi. Sadece emin olduğu bir şey vardı. O da Fidan'ın yanında iken rahat davranması idi. Esra  doğduğundan beri yanındaydı ana okulu, ilk okul, orta, lise, izci kampı, ve doğum günleri bayramlarda her özel günlerde hep yanındaydı ve bir baskı vardı üzerinde evlenecek ve hep hayatında o olacak ama Demir istemiyordu Esra zengin şımarık istemediği olunca insanları ezip geçmekten asla çekinmez istediğini almak için her şeyi yapan biriydi ve Esra'nın kendine duyduğu aşkta bir şımarıklıktı Demir onun için sevdiği değil de elde edilmesi gereken bir oyuncaktı Demir de buna asla izin vermezdi Esra bir gün bunu anlayacak ve Demir'i rahat bırakacaktı ve herkesin onları yakıştırmasını istenmiyordu. Yada Demir öyle sanıyordu. Zamanla Fidanın okulda  iki erkeği idare ediyor dedikoduları çıktı. Ve bir karar verdi Fidan. Ali ile konuşup ne olduğunu anlamak için bir kafeye çağırdı. Ali ne kadarda olsa aşık bir erkekti ve seven her erkek gibi sevdiğinin ağlamasına dayanamazdı Fidan da biraz mağduru oynasa hiç fena olmazdı ve ağlamaya başladı.

 "Ali okulda adım çıktı senle beni şey sanıyorlar önümden arkamdan bir sürü ağza alınmaz laf ediyorlar ben çok üzülüyorum."

Değip elini yüzüne kapatıp ağlamaya başladı. Ali sevdiği kızın ağlamasına daha fazla dayanamadı ve her şeyi ona anlattı. Fidan'ın istediği ayana gelmişti tek yapması Esra'yı sevmeyen Demirin gözünde daha da düşürmekti ve Demirin kendine olan ilgisini kullanıp Esra'yı sinir edip daha çok kendiyle uğraşmasını sağlayacak ve Demir de Fidanı savunup daha da yakınlaşacaklardı.

GözyaşıWhere stories live. Discover now