DÜZENLİ MANİTA

504 24 10
                                    

"Yav bu çay niye hiçbir zaman istediğim gibi olmuyor?" Diye söylendi kyungsoo kendi kendine. Sürekli ya çok demli ya da sidik gibi geliyordu. Sargılı olan koluna refleksle dokunup karşıya baktı.

Vurulalı bir hafta olmuştu ama halen sargısı çıkmamıştı, sargılı durmak canını sıkıyordu. Gelen geçen onun kavgada yaralandığını düşünüp formdan düşmüş gibi bakıyorlardı zaten sinirli bir insan bir de mahalle dedikodusu çekince daha da sinirleniyordu.

Hatta şimdi bile mahallede değişik bir haller dönüyordu. Yan mahalleden çıkan kişiler birbirine şok içinde bir şeyler söyleyip geçip gidiyorlardı. İki tane liseli genç önünden geçerken onlara seslendi.

"Pişt" dediğinde iki genç yanına geldi. Kafasını sallayıp çocuklara baktı.

"Noluyor la?" Dedi ikiside saygılı bir şekilde kyingsooya bakıyordu.

"Hyung" jongin yavuklu yapmış kendine." Dediğinde kaşları çatıpmıştı. Kyungsoo'nun.

"Kim?" Diye sorunca diğer çocuk "uı unni." Demişti. Adını söylerken saygı eki olarak unni demişti çocuk.

Kafasını sallayınca yanında ki lucas onlara gidin işareti verdi onlar yanından ayrılırken o çatık kaşlarını yere dikmiş bakıyordu. Kyungsoo şuan kanın kaynaması normal mi diye düşündü. İstediği siki yiyebilirdi kyungsoo neden sinirleniyordu ki?

Derin bir nefes alıp çayını kafaya dikti. Sıcak olduğu için boğazı yanmıştı. Bir küfür mırıldanıp bardağı masaya fırlatır gibi attı. Neden o piç düzenli manita yaptı diye sinirleniyordu? Jongin o kıza dokunsa ne olur dokunmasa ne olur?

Ayağa kalkıp telefonunu eline aldı ve az ileriye gidip jongin gevşeğini aradı. İlk çalışta açmadı. Telefon kapanınca bir daha aradı. Normalde avını yakalayan aslan gibi ilk çalışta açardı. Sonunda üçüncü arama sesinden sonra açtı.

"Alo?" Dedi, normal açmıştı yanında biri olduğunu anladı. "Acil buluşalım azdım."dedi yalan söyleyerek. Boğazını temizledi ve 'yavrum bi dakika' dedi yanında kim varsa. Kaşları çatıldı. Birkaç hışırtı ses geldi.

"Bugün olmaz." Dedi sinirle ne demek olmaz.

"Lan işim var bugün sikişemem." Dedi jongin biraz sesini kısıp.

" Ne işin?" Diyesordu kyungsoo. Niye  bu kadar sorguluyordu ki?

"Düzenli manita yaptım, onu bugün gezmeye çıkaracam." Dedi jongin sırıtarak kyungsoo daha çok sinirlendiğini hissetti.

"Hayır bugün benimle sikişeceksin." Ne dediğini bilmiyordu.

"Amınakoduğum olma-"

" ya şimdi mekana gelirsin, ya da bir daha asla seninle sikişmem. Elini sürersen ellerini kırarım." Kyungsoo kendisinin bu kadar kıskanç olduğunu bilmiyordu. Şuan sanki ayılı oyuncağı elinden alınmış gibi hissediyordu.

"gelemem diyorum sana itin dölü-" kyungsoo telefonu kapattı yüzüne. Gelmiyorsa bir daha nah alırdı. Kyungsoo sinirle eve doğru yürümeye başladı.

Hemde büyük bir sinirle...

- - -

Evde oturmuş eşofmanı rambo atleti ile televizyonda ki sikik bir yarışma programını açıp izlemeye başlamıştı arada kardeşi hariç herkesi evden kovup biraz kafa dinlemek istiyordu. Telefonu yeniden çalınca ekrana baktı, jongin cevap vermedi.

Üç gün olmuştu, jongin sürekli onu arıyor wpden tehdit mesajları atıyor, hatta mahallede sıkıştırmaya çalışıyordu. Ama kyungsoo hepsini görmezden geliyor sadece mahallede kendisini sıkıştırmak isterse hem mahalleye belli etmemek için hem de hırsından dolayı yumruklaşıyordu.
Telefonu susup yeniden çalmaya başlayınca bir küfür savurdu. Engel de atamıyordu piç kurusuna. Çünkü yalvarmaları işine gidiyordu. Engel olsa nerde görecekti ki?

Kapı çalınca sıkıntılı bir nefes verdi, gecenin bir yarısı ne olmuş olabilirdi ki? Şuan mahalle yansa umrunda olmazdı. Ama uyuyan kardeşi uyanmasın diye kalkıp bir daha çalınan kapıyı açtı, açmaz olaydı.

Gördüğü manzara allah diyen hayvanlardan daha şaşırtıcıydı. Elinde bir demet çiçek ile kapıya dayanmış, yayvan bir şekilde bakan koca cüsseli adamı hiç beklemiyordu. Gülse mi sinirlense mi bilemedi. Ama daha çok sinirlendi. Çiçek mi?

Etrafına bakındı ve bütün evlerin ışıklarının kapalı olduğunu gördü. Jongini kolundan tutup arka bahçeye sert adımlarla ilerledi. İri adamı ilerletirken hızlı hızlı nefesler aldı. Kimsenin göremeyeçeği köşeye gelince sokak lambasının ışıltısında adama baktı. Jongin çiçeği ile karşısında duruyordu.

" çiçek ne lan?" Diye sordu sinirle. Omuz silkti. Yüzünde her zaman ki piç ifade vardı.

"Ne bileyim, bizim çocuklara sordum. Çiçek al abi işe yarar dediler, tabi ben orda erkek olduğunu belirtmedim ama olsun." Dedi biraz fazlasımı masumca konuşuyordu? Kyungsoo gülümseyip çiçeği onun elinden aldı. Bu tatlı bir gülümseme değildi, sinirle bir gulümsemeydi.

"Madem öyle bende milli geleneği uygulayayım." Deyip çiçeği kokladı jongin ona halen anlamayarak bakıyordu. Kyungsoo gülümsemesini silip ve dişlerini sıkarak çiçeği havaya kaldırdı jongin çiçekten kurtulmak için kollarını kaldırırken kyungsoo tüm siniri ile vuruyordu.

"Amına koduğum malı!" Dedi dişleri arasından. Çiçeği yere atarken. Jongin kafasına siper olan kollarını indirip sinirle çocuğun yüzüne baktı. Ulan sevgilisi bile böyle trip atmazdı.

"Kyungsoo yeter lan hadi.." dedi biraz karşısında ki adama yaklaşıp.

"Ben dediğimden dönmem!" Dedi kyungsoo nefes nefese. Jongin ona daha çok yaklaştı.

"Lan tamam artık ne zaman istersen gelecem söz." Dediğinde kyungsoo geriye bir adım attı.

"İstemez, siktir git kimi sikersen sik." Dedi kyungsoo

" kalkmaz benim ki senden başkasına..." dedi jongin yavşakça. Gerçekten fena dolmuştu yoksa şimdi çoktan ikisi birbirine girerdi.

"He he siktir git" hadi

"Lan oğlum özledim, götveren yeter artık! " dedi jongin, kyungsoo omuz silkti." Hadi mahalleli uyanmadan bas git dedi inatla.

Jongin kafasını salladı ama bu iş burada bitmedi ifadesiydi bu, tam gidecekken bir anda durdu ve karşısında ki

Çocuğun ensesinde tutup hızla boynuna bir ısırık attı. Kyungsoo acı ile inlerken jongin sırıtarak kedisi onu parçalamadan uzaklaştı. Kyungsoo boynunu tutarken arkasından küfür etti.

Bakışları yere inerken, parçalanmış çiçeği görüp dudaklarını birbirine bastırdı. Gerçekten adam cidden çiçek alıp gelmişti. Dudaklarından bir kahkaha kaçarken eğilip çiçeği, aldı. Pahalı olanlardan almıştı bir de!

Kyungsoo çiçekle birlikte kapının önüne gittiğinde etrafa bakındı ardından içeri girdi. Çiçeği poşet tutarmış gibi tutup yukarı odasına çıkardı. Kenarda ki dolabın  içine soktu.

- - - -
İyi okumalar

Yorum ve oylarınızı unutmayın canlar😘😘😘

KavgalımМесто, где живут истории. Откройте их для себя