EV

399 20 9
                                    

Canlar jonginin şarkıyı  söylediği yere gelince medyadayı açıp okyun ben çok güldüm.
Neyse size iyi okumalar😘😘

☆☆☆☆☆

Kyungsoo ve jongin aynı işi yaptığından beri iki mahallede de bayram havası vardı. Birbirlerinin mahallelerine girince sıkıntı çıktığı için yolları uzatıp geçmiyordu kimse. Yaşlı amcalar bile bu kurala uyuyordu. Aslında. tüm mahalle birbirini düşman değildi ama ikisinin de birbirleriyle kavga etmelerinden bıkıp isyan etmişlerdi.

Kyungsoo evine jongin'in mahallesin den geçerken etrafına bakındı, kapının önünde oturan ablalar ona selam verirken o da gülümseyip selamlarını aldı. Bugün mekana gitmedikleri için çarşıda ki birkaç işini halletmek için sabahtan kalkıp gitmişti. Akşama doğru evine yeni gidiyordu.

Bu mahallenin kahvesinin olduğu yola saparken bir müzik sesi duydu. İBRAHİM TATLISES... Bakışları direkt ona döndü. Kahvenin önünde arabasını park etmiş, sağ ayağını sol dizine atmış tesbih sallayan jongin'i gördü. Kyungsoo adımlarını hızlandırırken jongin onu görünce sırıttı. Tesbihini ritimli bir şekilde sallamaya başladı.

"Haso sesi ver oğlum." Diye bağırdığında arabanın yanında duran çocuk gidip sesi sonuna kadar açtı.

"allah allah bu nasıl sevmek"

Kyungsoo yüzünü buruştururken jongin kafasını sallayıp şarkıya eşlik ederken, dizlerine doğru eğilmişti. Yanında ki j hope sırıtırken mahalleden birkaç kişi daha sırıttı.

"Görünce aşık oldum eyledi deli..."

Kyungsoo ona sinirli bir bakış atıp yürümeye devam ederken herkes jongin'in keko ama sempatik halini gülerek bakıyordu. Kyungsoo ile böyle uğraşmasını seviyorlardı.

"Gözlerine bakınca dünyayı gördüm, sevmeyi sevilmeyi onunla bildim...

"Gülünce gözlerini
Saçının her telini
Tutunca ellerini
Ölesim gelir"

Jongin bir yandan tesbihini çevirirken diğer yandan kafasını sallayıp kyungsooya söyleyince iki tane liseli kızın kahkaha atarak onları izlediğini gördü kyungsoo. Geçene kadar sinir ve utanç ile dolmuştu işte.

"Allahın kekosu." Dedi hırsla.

"ALLAH ALLAH BU NASIL SEVMEK" diye arkasından bağırdı, bir kahkaha sesi daha yükselirken sonunda kendi mahallesinin olduğu köşeye dönünce sadece sesini duydu müziğin. Sabahtan beri hiç sinirli değildi ama şimdi sinirden kudurmuş bir şekilde evine doğru yürüdü.
~~~~~~~
Geç saatlere doğru solonun koltuğuna ayaklarını sehpaya uzatırken birasını yudumluyordu. Yarın iş vardı ve aynı zamanda arabalarla ilgili bir durumu düzeltmesi gerekiyordu. Lucas ve ten'i bir arada bırakmaması gerekiyordu. Biri salaktı diğeri ondan da salaktı.

Kapı tıklatılınca "of!" Diye bağırıp kafasını geriye attı. Bir daha ses gelince ayaklarını sehpadan teker teker indirip belinden düşmüş eşofmanını hiç çekmeden yürüdü kapıya. Kapıyı açtığı anda geri kapatmak için hamle yapınca karşısında sırıtan piç eliyle engeleyince kaşlarını çatıp ona baktı.

"Ne geliyorsun lan evime ikidir." Dediğinde jongin halen kapıyı kapatmasın diye tutuyordu.

"Yavuklumu görmeye geldim."
Dediginde kyungsoo dişlerini sıktı.

"Baekhyun yukarıda, siktir git." Dediğinde omuz silkti.

"Bugün seninle uyumaya geldim." Dedi pervasızca. Kyungsoo afallayıp bakarken jongin bu fırsat bilip bir yılan gibi içeri süzüldü. Ve merdivenler den çıkıp kyungsoo'nun odasını bulup ona odaya girmek için hızlandı. Kyungsoo adını sinirli bir şekilde fısıldayıp kapıyı kapattı ve hızlı adımlarla peşinden gitti.

KavgalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin