(14) Deniz Kokusu

18K 641 77
                                    

(14) Deniz Kokusu

(Düzenlendi)

1.ders bitmişti. Teneffüs'e girmiştik. Güneş'e döndüm. Kulağında ki kulaklığı çıkardı. "Kahvaltı yapmadım. Kantine gidelim mi?"diye sordum. Kafasını salladı. "Tamam gidelim."

Ayağa kalktık. Zeynep, Tolga gereksizi ile konuşuyordu. Şu Tolgaya güvenmediğimi söylemiştim değil mi? "Kanka biz kantine gidiyoruz. Geliyor musun?" diye sordu Güneş Zeynep'e bakarken."Yok siz gidin." dediğin de istemesek de onaylayıp sınıftan.  Tolga da ne buluyordu? Kantine indiğimizde ise çok dolu değildi.

Alacağımız şeyleri aldık ve bir masaya oturduk. ,Güneş sırıttı. "Kantini de satın alsaydın."dedi. Alt tarafı iki tost,bir simit ve meyve suyuydu. Kesinlikle abartıyordu(!)
Onun aldığı çay ile diyet krakerine baktım.

"O sana yetecek mi?"dedim dalga geçercesine. Kendisi gene diyete girmişti. Ama kilosu gayet iyidi. Neden bu kadar takıyordu ki?

"Sen yiyip yiyip kilo almadığın için hava sana hoş tabi."dedi ağzına tam buğdaylı krakerden atarken. Doğru kilo almıyordum. "Neyse,senin salak ikizin nerede?"diye sormamla gözlerini devirdi."Kesin kız peşindedir gene." dedi bıkkınlıkla.

Böyle demesi ile aklıma, bana geçenlerde bahsettiği kız gelmişti. Kim olduğunu çok merak ediyordum. Omuz silkip önümdekileri yemeye başladım. Biz sohbet ederken, kantine Kaan girdi. Ben olduğum yer de kasılırken,sandalye çekip masamıza oturdu. "Konuşabilir miyiz?"diye sordu."Neyle ilgili?"dedim mesafeli sesimle. Derin bir nefes verdi. "Ezgi."demesi ile onayladım. "Peki."
Güneş o sırada ayağa kalktı. "Ben bir Bulut'a bakayım."dediğin de onu onaylar şekilde kafamı salladım, elinde ki çayı alıp masadan kalktı. "Ne oldu Ezgi'ye?"diye sordum. Derin nefes alıp verdi. Cidden Ezgi,Kaan için değerliydi. Çünkü endişesini görebiliyordum.

"Ezgi öyle bir şey olmadığını söyledi. DNA testi istedi."demesi ile kafamı salladım. Mantıklı bir şeydi. Umarım ki,bebek Barış abidendi. Artık kız yada erkek olursa ismini Deniz koyarlardı.

O kadar yardım ettim. Bir zahmet onuda yapsınlar.

"İnşAllah her şey düzelir. Barış abinin arkasından iş yapmış gibi hissediyorum."dedim mırıldanarak.

Barış abi arkasından çevirdiklerimi duysaydı bir daha asla benimle konuşmazdı eminim.

"Saçmalama."deyip durdurdu beni. "Onun hayatını düşünmek den başka bir şey yapmıyorsun."demesi ile omuz silktim."Başkalarının derdi yerine kendi derdini çözmeye çalışsan artık."demesi ile tostumdan bir ısırık aldım ve anlamaz gözler ile ona baktım. "Ne anlamadım?"diye sordum. Anlamıştım. Ne demek istediğini anlamamak için salak olmak gerekirdi. Yüzünü sıvazladı.
"Farkında isen evlendiriliyorsun! Saçma bir dedikodu için hemde. Daha 18 yaşına bile girmedin."dedi gömleğinin yakasını açarak. Sinirlendiği belliydi.

"Üniversitenin bitimine kadar zamanım var Kaan. Yani bize bıraktılar. Yiğit de 25 yaşında değil mi? O kadar sene bekleyeceğini sanmıyorum. Sinan amcada,babam da er ya geç anlayacaklar."dedim kesin bir dille. Umarım öyle olurdu,aksi taktirde bu yaşta, hem de sevmediğim biri ile evlenmek asla isteyeceğim bir şey değildi. Kaan bu rahatlığım karşısında,sinir ile yutkundu."Cidden o adam ile nişanlı kalmayı mı planlıyorsun?"diye sordu."Bende bu durumdan memnun değilim Kaan. Yıllarca abi dediğin biri ile evlenmek hiç kolay değil."deyip tersledim. "Bak seni anlıyorum. Ama ol-" sözünü kestim. "Beni anlıyor musun?"deyip alaycıl bir şekilde  güldüm. Kimse beni anlamıyordu. Ne babam ne arkadaşlarım ne de Kaan.

"Beni anlayamazsın Kaan. Her seferinde sanki bu durumdan çok mutluymuşum gibi bahsediyorsun!" deyip ayağa kalktım. Cidden nerden nereye gelmiştik?"Dur nereye?"deyip oda ayağa kalktı. "Nereye olabilir sınıfa."deyip masadaki yiyeceklerimi aldım. Sonrada Kaan'a kısa bir bakış atıp kantinden çıktım. İnsanlar neden bu kadar bencildi? Ha deyince o dedikleri olmuyordu işte. Babam bile beni anlamazken kim beni anlayacakdı ki zaten. Dertleri zaten bizi evlendirmekmiş baştan beri. Dedikodu bahaneydi...

Deniz Kokusu - Mahalle (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin