Bölüm 1 Kara Kutu

1.3K 228 168
                                    

Kahraman Deniz:Garezi var
Ayça Özefe:Yıkılmam asla

Hadi herkes bu satıra başladığı tarihi ve saatini yazsın

(Ben buraya gelecekteki yazardan geliyorum. Hey sen, bu kitaba şans veren insan. Kitabın ilk bölümleri acemi olabilir. Noktalama ve yazım yanlışlarımda. Ama ilerleyen bölümlerde kendimi geliştirdiğimi söyleyebilirim. Yani lütfen kitabın başlarındaki acemiliğime bakarak kurgumu yarım bırakma olur mu?)

Keyifli okumalar.....

--------------------

Ben geldim kara kutu, aslında her günün sonunda sana geleceğimi biliyorsun değil mi ?, başka çarem olmadığını en iyi sen biliyorsun. Çünkü sen benim tek sığınağımsın, Alina Cihangir'den kaçabildiğim tek yer, yeniden Alina olabildiğim tek yersin.

Zaten ardımı sadece sana indirebiliyorum, belki de canımı sadece sen yakamazsın. Yine bugün de asıp kestim, belki de fark etmeden birilerinin canını yaktım. Boş bakışlarımı hediye ettim çevremdekilere, tıpkı dün de olduğu gibi, yarın da olacağı gibi. Soluğu senin yanında aldığım bir gün daha bitti. Sabah doğan güneş artık benim için doğmayacak gibi, doğsa bile sanki günüm hiç aydınlanmayacak gibi. Belki de sadece geceleri nefes alabiliyorum, uykusuz geçirdiğim her gece iyi geliyor bana. Ben karanlıktan korkup geceye sığınıyorum. Işık fazla geliyor bana, sabahlar artık bana cehennem gibi.

Geceyi seviyorum, aslında sevmemeliyim. Sevmemek için çok fazla sebebim var. Bir gece ansızın gelen karanlıktı elimden her şeyimi  alan. Küçük kızın kalbi, bir gece vakti  masalların yerine gerçeklerle büyümeye dayanamamış kapatıvermişti kendini kara kutuya.  Ama her şeye rağmen nefes alabiliyorum işte,  bazen nefes almaya ihtiyacım oluyor.

Bu şehirde herkes geceleri susuyor, bu şehir de geceleri tıpkı benim gibi sessiz ve yalnız oluyor. Herkesin susmayan sesi sadece geceleri susuyor, sanki biliyor herkes kabahatini. Ben gündüzleri susuyorum söz sahibi onlar oluyor. Ama güneş batıyor, gece oluyor söz hakkı bana, bize geçiyor.

Kimdim ben hatırlıyor musun kara kutu? Uzun zaman oldu sana kendimi anlatmayalı, bana beni anlatmayalı çok uzun zaman oldu. Bu gece dertleşelim mi? Ben sana kendimi anlatayım sende beni içinde sakla, her zaman ki gibi. Ben, bana artık ağır gelmeye başladım. İçimde kalanlar ruhuma ağırlık yapıyor. Denizin ortasında su alan bir gemide ruhum ve ben sanki usulca batıyoruz. Sana sığınmaktan başka çare göremiyorum.

Yarın tekrar başlıyor her şey, kaçmaya çalıştığım her şey beni kovalıyor. Hayat  bir gösteriden ibaret. Herkes maskesini takmış oyunlar oynuyor. Ama taktıklarını o maske gerçeği  gizlese de var olmadığı anlamına gelmiyor. Hepsinin gerçek yüzünü biliyorum, bende ki maskeleri düşeli çok oldu

Peki ya benim yaptığım ne? Bende takmıyor muyum midemi bulandıran maskeyi, farkı ne peki diğerlerinden? Birilerine çamur atarken ilk benim elim kirleniyor zaten.

Belki de arada tek bir fark var. Onlar kusurlarını örtüyor, ben geçmişimi. Onlar tüm benliklerini kaybediyorlar bense sadece iyi tarafımı. Gülmüyorum en azından ya da kimseyi seviyormuş gibi yapmıyorum, neysem oyum. Onlar başkalarını kandırıyor bense kendimi saklıyorum. Benim maskem tahminen ne zaman düşer, ne zaman kaybederim?  İnsan ne zaman kaybeder, kurduğu yalan hayatlar yıkılınca mı? Belki bir gün maskem düşer ama ben kaybetmem, kaybedemem. Kaybetmek benim seçeneklerimin arasında yok, dolayısıyla o şıkkı işaretleme gibi bir durumum da yok.

Kim miyim ben, nasıl biri miyim? Hangisini anlatayım sana? Alina Cihangir'i mi yoksa Alina'yı mı? Sana defalarca anlattığım kendimi bu sefer nasıl anlatayım kara kutu?. Sen zaten biliyorsun kim olduğumu. Neresinden tutsam ipi elimde kalıyor ama sen anlıyorsun beni, biliyorum. Tekrar anlatsam şimdi, tekrar anlar mısın? Anlarsın. Sen bensin, benim iyi tarafımsın. Siyahın bulaşmasına ihtiyacı olan karanlık yanımsın. Benim aydınlığım en karanlığım, sen benim saklamak istediğim karanlığımsın. Beni en iyi sen anlarsın.

Göğüs Kafesi BoşluğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin