0.1

85 22 18
                                    

Medyada Ceren var. İyi okumalar dilerim♥️

______________________

Kağıdı biraz daha önüme çektim.

"Özlem ne yapıyorsun ya. Kızım gösterene. Sıfır alacağız senin yüzünden." Kafamı iki yana salladım.

"Benim yüzümden mi! Elinize kitabı almadınız. Siz eğlenirken ben eşek miydim de çalıştım."

Kızıyordum ama bir yandan da eğleniyordum. Yanımda oturan Eda benden ümidi kesmiş olacak ki test sorularını sallamaya başladı. Arka sıramda oturan Ceren hala kalemiyle sırtıma vuruyordu.

"Özleeem."

Son soruyu da işaretledikten sonra "Tamam tamam kedi miyavlamanı daha fazla dinleyemeyeceğim."dedim.

Hocaya bir bakış attım. Masasında oturmuş önündeki kağıtları dikkatle inceliyordu. Hemen kağıdımı ortaya koyup biraz da kaldırdım arka sıramda oturan Ceren'in görebilmesi için. Ceren hemen dualar eşliğinde kağıdı geçirmeye başladı. Kağıdıma göz atan Eda gözlerini belerterek hemen silgiyi eline aldı.

"Bu kadar da sallanmaz ya hepsi yanlış çıktı."

Gülmemi durdurmaya çalıştım ama Ceren benim kadar başarılı değildi. Kahkahası tüm sınıfı sarmıştı. Hocanın da bakmasıyla kağıdı hemen önüme çektim. Ceren hala gülmeye devam ediyordu. Uyarmak için arkamı dönüp yüzüne baktım.

Kulaklarıma dolan neşeli kahkahalara ters bir şekilde Ceren gülmüyordu. Yüzü solgundu. Gözleri donuktu. Ölüden farksızdı. Aniden boş bakan gözlerini bana çevirdi.

Çığlık atarak kendime geldim. Evdeydim. Kahvaltı masasının başında uyuyakalmıştım. Gözlerimi ovalayarak ayağa kalktım. Tüm gece gözüme uyku girmemişti.

Saate baktım. Okula geç kalacaktım neredeyse. Hemen kenarda duran çantamı alıp dışarıya çıktım. Yüzüme vuran soğuk hava beni kendime getirmeye yetmişti. Fakat hala titremem geçmemişti. Yürümeye başladım.

Birkaç sokak ilerideki okula varmam kısa sürmüştü. İlk olarak polis arabaları çarptı gözüme, etrafta toplanan öğrenciler, yüksek uğultu. Kulağıma gelen kelimeler arasında net bir şekilde duyduğum ölüm kelimesi.

Adımlarım durdu. Tüm gece ne yapmam ne söylemem gerektiğini düşünmüştüm. Aklımda hiçbir şey yoktu. Ceren'le neredeyse iki yıldır konuşmuyorduk. İki gün önce de kavga etmiştik.

Orada bulunmam beni suçlu gösterirdi. Neden orda olduğumu, Eda'nın telefonunun da orada olduğunu bilmiyordum. Ama bir şey yapmadığım kesindi. O yüzden kimseye bir şey söylemeyecektim. Eda'ya bile.

"Özlem."

Omuzumdaki dokunuşla irkilerek arkamı döndüm. Emre'ydi. Sınıftan arkadaşım. Ela gözleri merakla beni tarıyordu.

"Neredeydin sen akşamdan beri sana ulaşmaya çalışıyorum."

Endişeli hali yerini üzüntüye bıraktı. Duraksamadan devam etti.

"Dün gece çok kötü şeyler olmuş. Ce- Ceren ölmüş." Şaşkınca baktım. İlk defa duymuş gibi davrandım.

"Ne? Nasıl olmuş?" Sesim sadece soğuk çıkmıştı. Emre'nin dikkatini çekmemiştim bile. Yüzüne düşen sarı kıvırcık saçlarını eliyle iteledi.

"Sabah okula gelen personel bulmuş. Nasıl olduğunu kimse bilmiyor. Polisler, ambulans, adli tıp baya karışıktı burası. Şimdi sakinleşti biraz. Ders işlenmeyecekmiş bugün herkes izinli. Polisler sınıf arkadaşlarıyla konuşacakmış, bizlerle yani." Gözlerimi kaçırarak çantamın bağını sıktım.

LİSEDE CİNAYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin