-THREE:STORY(Part 2)-

235 25 14
                                    

Samu her zamanki gibi babam ile giderken ben annem ile kalmıştım. Annem içerde işini yaparken ben bahçede olan küçük salıncakta sallanıyordum.
Sonra annem yanıma gelip çimenlere oturdu.
Ve anneme içimi kemiren o soruyu sordum

"Anne.."

"Ne oldu Atsumu?"

"Ben neden babam ile Ağaç kesmeye gidemiyorum... Neden hep Osamu gidiyor... Ben güçsüzüm diye mi?"
Dedim. Annem sustu. Suratı sanki bunu soracağımı biliyor gibiydi.

"Kim bilir.. Neden babana gelince sormuyorsun?"

"Ama bem şimdi bilmek istiyorum!" diye bağırıp ayağı kalktım. Ve Anneme baktım. Korkuyor gibiydi..

"N-neden ben değilde hep o?!"

"Atsumu... Bebeğim öyle bir şey yok gel otur yanıma konuşalım" dedi.

Onu dinlemek istemiyordum her seferinde aynı şeyi diyordu ve yine aynı şeyi diyecekti. Ama ben babamın bize haksızlık yapmasından bıkmıştım. Her gün annem ile evde karı gibi oturmaktan sıkılmıştım.

"K-konuşmak istemiyorum!  B-ben artık güçsüz olmak istemiyorum!" dedim. Gözyaşlarımın aktığını fark etmemiştim annem silene kadar.

"Atsumu.. Sen güçsüz değilsin. Tam aksine Osamu kadar güçlüsün" dedi göz yaşlarımı silerken.

Annemin ellerini geri ittim ve geri çekildim.

"Ben artık çocuk değilim! Beni küçükken attığınız yalanlarla sakinleştiremezsin!" dedim ve ormana doğru koşmaya başladım. Annem arkamdan 'atsumu geri dön' diye bağırıyordu ama onu duymuyordum.

Kafamın içi dopdoluydu. Gözlerimden yaşlar geliyordu ve mal gibi ormana dalmıştım. Ağaca çarpmam ile beraber kendime geldim. Ayağı kalkıp nerede olduğuma baktım. Çok karanlıktı tanrım acaba ne kadar derine gelmiştim. Ağacın dibine oturup bacaklarımı kendime doğru çektim, başımı da bacaklarımın üstüne yasladım ve düşünmeye başladım. Saatlerce orda oturdum ne yaptığımı bilmeden. En sonunda eve dönmeye karar verdim. Ama nerde olduğumu bilmiyordum. Omzumda hissettiğim ağırlık ile kafamı çevirdim.
Samu gelmişti... Bana sarılıp ağlamaya başladı.. Neden ağlıyorduki..?

"A-aptal!"

"Samu..??"

"Malsın sen! Evlatlık alınmış bir malsın!"
Dedi ağlayarak. Samu bu sözleri bana normal dede derdi... Ama şimdi ağlayarak ve bana sarılarak demesi durumu tuhaflaştırıyordu.

"Samu nediyorsun.. Sen..?"

"Ne dediğimi iyi biliyorsun!"

"Açıkçası bilmiyorum..."

"Seni kaç saattir arıyoruz biliyormusun?!"

"N-ne..?"

"Geldiğimiz de annem ormana kaçtığını söyledi babam ile bende seni aramaya başladık yaklaşık üç saatir seni arıyoruz!"

"O kadar oldumu ya..." diye fısıldarken Samu elimi tutup beni sürüklemeye başladı.

"Samu nereye?"

"Eve Tabiki seni aptal!"dedi. Eve gitmek istemediğim için Samu yu kolumdan tutup durdurdum.

"Tsumu? Ne yapıyorsun hadi gidelim. "

"Gitmek istemiyorum "

"Ha?! Şaka mısın sen?! Burda kalıp avcılara yem olucaksın yürü hadi-"

"İSTEMİYORUM DEDİM OSAMU! "dedikten sonra onu ittirdim ve yere düştü.. Amacım bu değildi ama aniden vücudumun kontrolünü kaybettim ve ağzıma ne geldiyse söylemeye başladım.

"BEN ARTIK GÜÇSÜZ MUAMELESİ YEMEKTEN BIKTIM! BABAMIN BANA GÜÇSÜZ GİBİ DAVRANMASINDAN BIKTIM! ANLADINMI OSAMU?! GERÇİ SEN ANLAMAZSIN DEĞİLMİ!? ÇÜNKÜ BU NEDEMEK BİLMİYORSUN!!! AİLENİN SANA AYRIM YAPMASI NEDEMEK BİLMİYORSUN-" demem ile birden yere yapıştım... Yanağımda hissettiğim acı ike Samu ya baktım ağlıyordu ve suratı kıpkırmızı idi

"SEN KENDİNİ Bİ BOKMU SANIYORSUN HA?! DEDİKLERİNİ ANLAYABİLİYOR MUSUN?! SENCE BABAM İLE AĞAÇ KESMEK YA DA ORMANDA DOLAŞMAK O KADAR EĞLENCELİMİ SANIYORSUN?!
APTAL HERİF!!" dedikten sonra yakamdan tutup beni havaya kaldırdı ve devam etti

"KİMSENİN SANA AYRIMCILIK YAPTIĞI YOK! ANNEM DE BABAM DA SENİ ÇOK SEVİYOR BENDE ÖYLE APTAL! SANA GÜÇSÜZ DİYEN Mİ VAR APTAL!"dedi. Bende onu yakasından tutup ona karşılık verdim.

" O ZAMAN NEDEN BEN EVDE DURUP KARI GİBİ OTURUYORUM!! NEDEN BABAM BANA BÖYLE DAVRANIYOR?! "

" BEN NERDEN BİLEYİM APTAL?! BELKİ DE BÖYLE APTAL HARAKETLERİN YÜZÜNDENDİR! "dedi ve beni yere fırlattı

" APTALCA DAVRANIYORSUN! KENDİNE GEL ATSUMU!" dedi. Aptalca mı davranıyorum..?

" Her neyse kalk ayağı babam seni arıyordu eve gidelim de babam endişelenmesi-"

Arkamızdan gelen selerle irkildik. Avcılar geliyordu ve büyük ihtimalle bizi görmüşlerdi kahretsin! Hepsi benim yüzümden! Samu beni tuttuğu gibi koşmaya başladı sanırım eve gidiyordu

" SAMU! NEREYE?! "

" SENCE SENİ APTAL EVE TABİ Kİ! "

" AMA AVCILAR-"

" AVCILARLA BAŞA ÇIKAMAYIZ! EVE GİDELİM Kİ BABAM ONLARLA BAŞA ÇIKSIN!" dedi. Doğru diyordu bir tek babam avcılarla başa çıkabilirdi.
Avcılar arkamızdan ateş ederken koşmaya devam ediyorduk... Eve vardığımızda hemen eve girdik.. Ama evde babam yoktu.. Annem de öyle...Sadece bir bayan ve bir erkek cesedi vardı...Samu korkmuş gözler ile bakarken ben cesetler kime ait diye baktım.. Bakmaz olaydım... Bu cesedler.. annem ve babama aitti...

"T-tsumu? C-cesedler kime ait bilmiyorsun değilmi..?"  dedi. Cevap veremedim ona nasıl söyliycemi bilemedim ve ağlamaya başladım.. Annem ve babam avcılar tarafından öldürülmüştü büyük ihtimalle ve cesetleride burda bırakılmıştı. Annemi farklı herkerinden vurup kesmişlerdi.. Babamın da kemiklerini kırmışlardı.. Burdan bile bunu avcıların yaptığını söyleyebiliriz... Ne kadar da vahşice  diye düşünürken ağlamaya başladım.. Samu titreyerek yanıma geldi ve cesedlere baktı... Yanıma çöküp ağlamaya başladı...

"Benim yüzümden..."

"Tsumu.." dedi osamu titreyen sesi ile

"Hepsi benim suçum.. Ormana kaçmasaydım.. Bunlar olmazdı... Benim hatam.... Benim... Benim hatam..."dahada ağlamaya başlamıştım samu beni tutup ayağı kaşdırdı ve suratıma baktı

" Senin suçun değil Tsumu kendine gel! Eğer bizde burda olsaydık avcılar gelip bizide öldürdü! Yani senin suçun değil! "

" Evet benim suçum... Samu eğer ben koşmasaydım belki bir şekilde sen babama yardım edebilirdin ve.. Ve..."

"SURATINA İKİNCİ BİR YUMRUKMU YEMEK İSTİYORSUN?!" dedi.. Sustum. Etrafa baktım ev darmadağandı, eşyalar kırılmış ve parçalanmıştı.. O gün evde sağlam kalan tek şey kelebekli tabaktı.. Ne annem ne de babam hayattaydı ve bu benim suçumdu.. Samu da bunu benim suçum olduğunu biliyordu... O gece evden kelebekli tabak ile çıktık ve evi Hatıralarımız ile geride bıraktık... Ve takrardan Dünya'nın acımasız olduğunu 17 yaşında hatırlamış olduk...

Devam edecek...

Gün Batımı/SakuAtsu (YAN HİKAYE) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin