v

3.6K 371 323
                                    

seungmin
öncelikle günaydın lix
ne oldu?

felix
kasetleri koyan kişi
han jisung

seungmin
hani şu hep oje sürüp yüzük takan çocuk??

felix
aynen öyle

seungmin
neden böyle bir şey yapmış ki?

felix
işin diğer bir kısmı
kasetleri koymasını birisi istemiş ve kim olduğunu sorduğum zaman o sana yazar dedi

seungmin
kafeteryadayım

_

felix elinde ki telefonu derin bir nefes alarak ceketinin cebine koydu ve sırasında kalktı. içini yiyip bitiren merakı göz ardı ederek kapıya yöneldi. üzerinde ki kısa hırka ile küçük bir çocuğa benziyordu, sarı saçlı, çilli, şirin bir çocuk.

yüzünde ki uykulu ifadeyi ve zihnindeki düşünceleri yok etmek için başını iki yana sallarken merdivenlere ulaşmış, basamakları iniyordu. parmakları bedeninin titremesiyle avuç içlerine doğru bükülürken son basamağı da hızlı adımları ile indi ve kafeteryaya doğru ilerledi. seungmin'i hemen görebilmek umudu ile kısık bakışları le etrafı taradı ve cam tarafında olduğunu gördü, adımları o tarafa yönelirken bakışları jisung'un bakışlarını yakaladı. derin bir nefes alarak önüne dönerek seungmin'in oturduğu masaya geldi ve bedenini yanındaki sandalyeye bıraktı.

"neden bu kadar gerginsin?" arkadaşının sesi onu kendine getirmek için bir adım atarken felix başını masaya yasladı ve gözlerini kapattı. gözlerinin önünde sarı tozlar uçuşuyordu, parlak sarı tozlar.

"bu çok tuhaf hissettiriyor. yani demek istediğim-"

"hey lix!" felix'in cümlesi duyduğu ses ile bölünürken başını masadan kaldırdı ve derin bir nefes adlı.

"hey, jisung." uykulu çıkan sesine engel olamazken karşısında ki iki çocuğun masalarına oturmasını izledi. bakışlarını jisung'dan çekerek soluna, siyah saçlı çocuğa baktı.

hwang hyunjin.

okulun prensi, kızların rüyalarını süsleyen o harika çocuk.

"merhaba jisung." seungmin'in sesi düşüncelerini ortadan ikiye ayırırken felix bakışmalarını bozarak başını tekrar masaya yasladı ve seungmin'in omuzlarının üstüne ceketini koymasına izin verdi.

"merhaba seungmin." felix kapalı gözlerine rağmen aralarında ki gerginliği görmüş, hafifçe gülümsemişti. seungmin felix dışında kimseyi sevmezdi, nefret ederdi.

"neden buradasın jisung?"

"bilmem, bizim masa sıkıcıydı ben de buraya gelelim dedim."

"git buradan han jisung." jisung yüzünde ki alaycıl ifade ile oturduğu sandalyeyi geriye iteledi ve kalktı, hyunjin ona uyarak peşinden kalkarken bir an duraksadı ve seungmin'e döndü, gülümsedi. bu masumluğa yakın ama aynı zamanda bir mesaj veren türden gülümsemeydi, seungmin bunu anlarken kaşlarını çattı ve parmaklarını felix'in saçları arasına yerleştirdi, yavaşça hareket ettirdi.

fakat hyunjin masaya bir şey bırakmıştı, duygularını.

duyuları kör olan felix, yine görmemişti.

-
ben yorum istiyorum ya :(

rät, hyunlixWhere stories live. Discover now