5. Gözyaşları Açan Ruh -Özel Bölüm-

259 25 27
                                    

Kısa bir özel bölüm,
-Rayiha'nın gördüğü bir kâbus.

V

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

V. Bölüm: "Gözyaşları Açan Ruh"

"Sen gittiğinde hiçbir anım kalmamış,
Sen gittiğinde ruhum gözyaşları açmış."

Kırık bir kalenin surları arasında cam parçalarına basarak adımlıyor, kanımla aydınlanan patikada yolumu bulmaya çalışıyordum.

Kalemin sahibi, yolu ölümün gerdanı olarak tanımlıyordu.

Ellerimde yırtık bir kağıt parçası, yitirdiğimin kırık bir portresi vardı. Kağıt parçası sallandıkça elbisemin etekleri de uçuşuyor, bacaklarım ve belim görünüyordu. Açılan bedenimi kapatmaya çalışan biri vardı;bir diğer yitirdiğim.

Kalemin sahibinin karmaşıklığının sebebi.

Yağan karın altında bir eliyle elbisemi, diğer eliyle de kar tanelerini tutmaya çalışıyordu. Amacına ulaşmak için iki elini de kullanması lazımdı. Tek eliyle elbisemi kapatamaz, kar tanelerini ona ait kılamazdı.

Kalp bölünemezdi, onun bundan haberi yoktu.

Elini bıraktı. Kar tanelerinin peşinden koşarken aslında kendine ait kılmak istediğinin içlerinden sadece biri olduğunu biliyordum.

Elbisem üzerimden tamamen sıyrıldı.
Birisi ruhuma dokunan sesiyle bir şeyler mırıldanmaya başladı. Neler söylediğini anlamıyordum lakin sesi bana çok tanıdık geliyordu.

Adımlamaya devam ettim.

Bir uçurum kenarına kadar yürüdüm. Onu, yitirdiğimi gördüğümde duraksadım. Ayaklarının yarısı uçurumdan aşağı sarkıyordu. Ona yaklaşmaya devam ederken duyduğum ses üzerindeki sis perdesini kaldırmış gibi netleşti.

"Abla, şarkımı beğendin mi?"

Kalemin sahibi, duyduklarımı meleğin ninnisi olarak tanımlıyordu.

"Hadi, git ona." Onu dinledim, yitirdiğimin yani Berzan'ın tam arkasında durdum, kollarımı belinden kaydırarak irkilmesine neden oldum ve ellerimi kaydırarak avuç içimi kalbine bastırdım.

"N'apıyorsun?" dediğinde şaşkınca,
"Avcumu batırıyorum kalbine, belki anlatmadıklarını duyarım diye," diyerek karşılık verdim.

Nefeslendi.

Hiç düşünmeden uçurumdan aşağıya bıraktığı bedeni, benimle birlikte zamanın içinde düşmeye başladı ama ikimizde aynı sonu yaşamadık. Onu kurtaran birisi vardı;ikisinin önce elleri kavuştu sonra alınları.

Boşlukta yuvarlanmaya devam ettim.

Rana'nın sesi yeniden canlandı, konuşmaya başladı. Kaburgalarım kırılacak kadar sertçe,yüzlerce metreden yere çakıldığımda, gözlerim kapanmadan hemen önce avuçlarımı kesen kuru dal parçalarını hissetmiştim.

Bir taşın ardına sığınan kar tanelerinin katili,
Yıldızları saymayı bitirdiğinde göğsünde uyut beni.
Ruhum yok olmadan kurtar beni.

🌬️

Rayiha'dan,
Berzan için birkaç satır...

Berzan, cennetin duvarlarına avuçlarını bastırdığında parmak uçlarına değen benim kaburgalarımın dayanıklılığını yitiren kemikleri.
Adım atarken ayaklarını kesecek tablodaki ecel portresi.

Ölü mevsim rüzgârları her estiğinde çaresizce,
Dokunacağım cayır cayır yanan ellerine,
Yakacağım ellerimi, ellerinle.

🌬️

Ölümün Gerdanında Meleğin Ninnisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin