PHİLTRE | liskook

³⁶

İyi Okumalar✨

Kollarımı uyuyan küçük bedenine sardığımda, hareket ederek rahat bir pozisyonda bana sokulmuştu. Boynundan öperek saçlarını okşadığımda bugün pazar olduğu için seviniyordum. Bir de artık neredeyse yıl sonuna kadar herhangi bir işimiz yoktu. Birkaç programın, Lisa'nın da online konseri vardı. Onun dışında yıl sonuna kadar boştu. Bu sevinmem için güzel bir nedendi.

Dün akşam geç yattığımız için Lisa hâlâ uyuyordu, ben de kalkalı o kadar uzun bir zaman olmamıştı. Ayrıca dün uyumadan önceden yatak odasının kapısını kapattığım için kendime şükrediyordum, yoksa benim deyimimle o canavarlar bizi çoktan uyandırırdı ve rahat da vermezlerdi.

Tamam şu an her şey güzel ilerliyordu, ilişkimizde hiçbir pürüz yoktu ve mutluyduk. Lisa ile aynı yaşantıya sahip olduğumuz için birbirimizi anlıyorduk ve bazı şeylerden feda etmek zorunda kalıyorduk. Bundan dolayı hiçbir zaman 'benimle ilgilenmiyorsun' diye bir sorunumuz çıkmıyordu. Lisa çok anlayışlı ve bir o kadar da merhametliydi. Onu ilk sevdiğimi anladığım zamanlarda böyle bir şey yaşayacağımızdan ve birbirimizi kıracağımızdan korkmuştum ama korkulacak bir şey yoktu. Biz birlikte olduğumuzda her şeyin üstesinden gelebilirdik.

Lisa kımıldanmaya başladığında, geri çekilerek boynumda duran yüzünü kaldırmıştım. Hâlâ gözleri kapalı olmasına rağmen dilini dudaklarının üzerinde dolaştırmış ve yine hareketlerini keserek başını koyduğum yastıkta uyumaya devam etmişti. Ben ise onun uyurken bile nasıl bu kadar tatlı olabilmesine şaşıyordum. Her hareketi zihnime kazınıyordu, öyle ki bazen o yanımda olmasa bile onun yaptığı hareketleri istemsiz olarak tekrar ediyordum.

Yüzüne yaklaşarak dolgun dudakları ile dudaklarımı birleştirdiğimde, hareket etmeden sadece beklemiştim. "Güzelim hadi kalk artık." dudaklarımızın arasında belirli bir mesafe varken fısıldadığımda, yüzüne vuran nefesimden huylanmış olmalı ki gülümseyip daha çok bana yaklaşmıştı.

Ona gülmüş ve boynundan koklayarak birkaç kez öpmüştüm. Onu anlatamayacağım derecede fazla seviyordum, tüm gün kollarımda olsa her saniye sarılabilirdim.

"Günaydın sevgilim." diyerek geri çekildiğimde yavaş yavaş gözlerini aralamaya başlamıştı. "Günaydın Jungkookie." gülerek ona baktığımda yeni yeni ayılmaya başladığından dolayı çok tatlı duruyordu.

Benden ayrılarak gerinmeye başladığında gülerek yatakta oturmuş ve kollarımı arkama yaslayıp boynumu birkaç kere kıtlatmıştım.

Ona doğru döndüğümde kollarını iki yana açıp serbest bırakmış ve tekrardan gözlerini kapatmıştı. "Hadi ama nasıl hemen uyudun?"

Ağırlığımı ona vermeden üzerine çıktığımda, bir tepki vermemiş ve numarasını yapmaya devam etmişti. Ellerimi karnına götürüp, birkaç kere yuvarlak çizmiş ve gıdıklamaya başlamıştım.

Dudaklarını kemirmeyi bırakıp, gülmeye başlamış ve bana engel olmaya çalışmıştı. "Ya Jungkookie tamam bırak!" ayakları ile tepinirken yüzüne doğru yaklaşmış ve sağ yanağından ısırmıştım. Bağrınmaya devam ederken bileklerinden tutarak bana vurmasını engellediğimde, hem gülüyor hem de bağırıyordu.

"Sevgilim, ikimizde buradan çıkamayacağını biliyoruz. Niye beni zorluyorsun?" boynundan geri çekilip, yüzüne baktığımda hareket etmeyi kesmiş ve yüzüme bakmaya başlamıştı.