6.Bölüm

2.9K 122 56
                                    

Kısa bir düzeltme yapmak istiyorum hikayeye devam etmeden önce; gelecekten değil, şimdiki zamandan geliyorsunuz.Tamamm şimdi başlayabiliriz.

Off, neden herşey bu kadar karışmak zorundaydı!

Şimdilik bu düşünceleri bir kenara bırakıp Louis'i bekletmemem lazımdı.Ben de yüzümü soğuk suyla yıkayıp kendime gelmek için bir kaç tokat attım.Yanaklarımın tokatlar yüzünden al al olması dışında kendime gelebilmiştim.

Banyodan çıkarak geldiğim yönden geri giderek Louis'in odasını bulmaya çalıştım.Bir kaç denemeden sonra sonunda bulduğumda kapısını tıklatmayı unutarak içeri girdiğimde tişörtünü çıkarıyordu.Hızlıca gözlerimi kapatıp arkamı döndüğümde ondan ardı arkası kesilmeyerek defalarca özür diledim ve odadan çıkıp kapıyı kapatıp kendimi kapıya yaslayarak yere bıraktım kendimi.

Reflekslerime şükrederek hafızamdaki 1 saliselik anıyı unutmak için kafamı hızlıca sağa sola salladığımda kapının duvardaki çıkıntısını unutarak başımı sertçe oraya vurdum.Fazla acımamıştı ama yine de ağrıyordu.

Başımı tutarak ağzımdan kaçırdığım bir "Ovvvvvv" sesinin ardından Louis'in odasından kahkaha sesleri geldi.Bana mı gülmüştü emin değildim ama sinirlenmiştim.Üstüne bir şey geçirdiğini umarak odasına ani bir baskın yaptığımda elindeki telefona bakarak gülüyordu.Neyin bu kadar komik olduğunu sorarcasına ona baktığımda rehberindeki Lulu'nun adını gördüğümde müthiş zekamı kullanarak Lulu'dan gelen bir mesaja güldüğünü anlamıştım.

Nedenini bilmeyerek hafif moralim bozulduysa da farkettirmeyerek ben de telefonumu açtım ve sanki çok komik bir şeye gülüyormuşum gibi yan yan Louis'e bakarak kahkaha atmaya başladım.Bana "İyi misin?" dediğinde ise elimi boşver dercesine savurarak yalandan kahkahamı hafifçe kıkırtıya dönüştürdüm.Aptalca gözüktüğümü biliyordum ama bunu neden yaptığıma dair en ufak bir fikrim yoktu.

L:İyi olduğuna eminsin değil mi?

Al işte gerizekâlı, çocuğun seni tımarhaneye göndermesi an meselesi.

İç sesime o kadar çok hak veriyordum ki Nobel Ödülü bile verebilirdim o an.Çünkü Louis kahkaham karşısında benden ürkmüş gibi bir kaç adım uzaklaşmıştı.Salak kafam! Neden yaptıysam.

Y/N:Evet, gayet iyiyim! Neden sordun ki?

En şirin gülümsememi takınmaya çalışarak sorumu ona yönelttiğimde "ciddi misin?" der gibi bana baktı.

Y/N:Tamam, kabul ediyorum biraz garip bir kahkaha attım ama çok komikti.

L:Ne komikti?

Y/N:ÇOK yakın bir ERKEK arkadaşın attığı bir mesaj.

Özellikle "ÇOK" ve "ERKEK" kelimelerini vurgulamıştım ama yüzünde en ufak bir değişiklik dahi yoktu.

L:Öyle mi? Görebilir miyim?

Y/N:Aslındaaa, mesajı sildim.

L:Ne,neden?

Y/N:Çünküüüüüü.... Şey- çünkü o kadar komikti ki bir daha görmek istemedim.Garip kahkahamı biliyorsun.

L:Pek mantıklı bir sebep değil ama tamam.

Onu inandırmayı başarabilmiştim, kendimle öyle bir gurur duyuyordum ki , tarif edilmesi imkansızdı.

Eminim inanmıştır, eminim.

SEN Bİ SUS İÇ SES!









Okunmalar gittikçe artıyor ve ben hala inanamıyorum! Herkese bolca teşekkürler.Seviliyosunuz!İyi günler!

-Ayşegül

mom, dad; how did you meet? (LP fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin