23.Bölüm

8.2K 222 19
                                    

Beğenip yorum yaparak bu tecrübesiz yolculuğumda bana yön gösterirseniz çok sevinirim... İyi okumalar.

   Devrim'den

Yine dejavu yaşarken kapımın alacaklı gibi çalınmasıyla uyandım. Kollarımın arasındaki sevgilim de uyanmış ve bana uykulu ve endişeli gözlerle bakıyordu.

" Sen yat güzelim ben bakıyorum." Diyerek yataktan kalkıp tişörtümü kafamdan geçirdim.

Kapı hala çalınırken durması için seslendim ancak asla durmadı. Kapıyı açtığımda karşımda Ulaş'ı bulunca inanın hiç şaşırmadım. Çünkü neden herhangi bir gecemiz ya da gündüzümüz sakin geçsin ki ? Ne gerek var anasını satayım tabi ki de hep aksiyon olacak.

" Devin yok . Arıyorum açmıyor ulaşamadım . Burada mı ? " diye sormasıyla aklıma birkaç metre arkamda tere saçılmış olan kıyafetler geldi. Durumu nasıl toplamam gerektiğini bilemez bir halde olduğum yerde durmaya devam ederken konuştum.

" Burada. Bir rüya görmüş de kötü olmuş , o yüzden geldi. Ama uyuyor şimdi. " dememle derin bir nefes verdi. Sonra ben daha ne olduğunu anlamadan yanımdaki boşluktan içeri kaydı. Ayakkabılarını çıkarmak için eğildiği esnada donup kaldı.

İkimiz de aynı manzaraya bakarken içimden ' işte başlıyoruz.' Diye geçirdim. Yavaşça doğrulup biraz daha baktığı yerde tuttu gözlerini büyük ihtimalle aklına gelen şeyden emin olmak için. Sonra hızla arkasını döndüğünde gözlerinde o deli ifade vardı. O aşırı korumacı abi modu aktifleşmişti.

" Bunlar Devin'in kıyafetleri." Diye bir çıkarımda bulundu önce hala inanmak istemiyor gibi. Başımı sallayarak onayladım. Reddetsem daha mı iyi olurdu acaba diye bi düşünmedim değil ama artık ne fayda , o dayak yenilecekti.

İlk olarak bir sağ kroşe yedim. Sendeleyip geriye doğru bir iki adım atarak hem zaman kazandım hem de biraz oyalayarak çenemin acısını azaltmayı denedim. İkinci darbe uzakları yakın etmek için yakalarımdan kavranmamdan hemen sonra burnumda patlayan bir kafa oldu.

Ben içimden' kırılmadı, güzel' diye geçirirken soluklanmama bile müsaade etmeden bir sağ kroşeyi daha bu defa elmacık kemiğime yediğimde ağzımdan kaçan inlemeyi tutamadım.

" Abi dur napıyosun ?" diyerek odadan fırlayan Devin'e seslendim.

" Tamam sorun yok. Sen karışma. " dememin hiçbir faydası olmamış ve ben tam bir sol yumruk yemek üzereyken araya girmeye çalışmasıyla Ulaş tarafından geriye doğru savrulmuştu.

O narin bedenin gözlerimin önünde yavaş çekimde geriye doğru düşüp vestiyere çarpmasını ve acı ile çarpılan suratını izledim. Bilinçle bilinçsizlik arası bir yerde ne olduğunu öfkesinden dolayı fark etmeyen Ulaş'ın göğsüne sert bir omuz atarak yere düşmesini sağladım.

O yerde öksürerek kendine gelmeye çalışırken hızla bebeğimin yanına diz çöktüm. Dokunmaya korkar bir haldeyken sordum.

" İyi misin ? Neren acıyor söyle bana ?" diye panikle kekelerden biraz daha doğrulmasıyla kendime yaslayarak sırtına bakmaya çalıştım. Gördüğüm kadarıyla çarptığı nokta şimdiden ince uzun bir çizgi şeklinde kızarmıştı. Arkamdan gelen ses ile iyice bedenimi Devin'e siper ederek döndüm.

" Abicim özür dilerim. Ben düşünemedim. Çok özür dilerim . İyi misin ? " Yanımızda diz çökmeye çalıştığında bir elimle göğsünden ittim.

" Uzak dur. Sakın yaklaşmaya kalkma ." dedim net bir sesle. Geri önüme döndüğümde solukları düzelmiş gibi duran Devin'e ayağa kalkma çabasında yardımcı oldum ama yine de önünden çekilmedim.

Nefes Ol Bana +18 ( Düzenleniyor )Where stories live. Discover now