The Villain Has Something to Say [Türkçe Çeviri]

Bölüm 20

Luo Jianqing, sekt çapındaki yarışmalardan bir önceki gece hazırlıkları kontrol etmeyi bitirmişti.

Sekt çapında yarışmanın eli kulağındaydı. Zuo Yunmo ise seviyesinde hala bir ilerleme kaydedememişti. Luo Jianqing'e gülümseyerek, "Bu gerçekten talihsiz bir durum, Shixiong. Orta aşama Öz Oluşumu'na ulaşmaktan yalnızca bir santim uzaktayım. Ancak o zaman sizinle savaşırken tam anlamıyla eğlenebilirim."

Luo Jianqing konuşurken belli belirsiz gülümsedi. "Shidi, orta aşama Öz Oluşumu'na ulaşsan bile, shixiong'unun asaletine meydan okuyabileceğini düşünme bile." Zuo Yunmo kaşlarını kaldırdı. "Çocukken her gün omuzlarıma oturmayı sevenin kim olduğunu unutmuş görünüyor birileri..."

"Shidi!"

Zuo Yunmo hafifçe gülümsedi ve parmağını karşısındakinin dudaklarına koyarak onu susturdu.

Luo Jianqing kararlı bir tavırla düşündü: Yarın arenada, bu utanmaz ikinci shidi'nin "Büyük Shixiong" kelimelerinin nasıl yazılacağını öğrenmesini sağlayacağım!

Gece çöktüğünde, Luo Jianqing ikinci gün olanları Xuan Lingzi'ye anlattı. Onun yarışmayı izlemek istemediğini anladıktan sonra hayal kırıklığına uğramıştı, ama böyle olacağını tahmin de etmişti. Sekt çapında yarışma, öğrenciler arasında bir düzine maçtan başka bir şey değildi ve Zuo Yunmo ile yaptığı maç bile sadece iki Öz Oluşumu kültivatörü arasındaki bir mücadeleydi. Bu, Xuan Lingzi'nin gözleri için yeterince değerli miydi?

Luo Jianqing gitmeden önce Xuan Lingzi sakin bir şekilde, "Yu Xiao Tepesi'nin itibarını kaybetmesine izin verme." dedi.

Luo Jianqing selamlayarak oradan ayrıldı.

Gece çöktüğünde doğudan parlak ay yükseldi.

Gecenin sessiz ışığı tüm Tai Hua Dağı'nı sarıyordu. Dağın ormanında iblis canavarların çığlıkları hafifçe duyulabiliyordu.

Sekt çapındaki yarışmanın yapılacağı gün gelip çatmıştı ve birçok öğrenci dün geceyi zar zor geçirmişlerdi. Bazıları kültivasyonlarını olabildiğince stabil hale getirmek için meditasyon yaparken, bazıları da unutmamalarını sağlamak için devamlı ruhani canavarlarına talim yaptırıyorlardı. Öğrencilerine karşı pratik yapan, yeteneklerini gerçek bir savaşta eğiten başkaları da vardı.

Zifiri karanlık gecede, Yu Xiao Tepesi'nin üzerinden bir gölge uçtu ve tepeden ayrılan kısıtlama katmanlarının arasından geçti.

Luo Jianqing, gece yolculuğu için tüm vücudunu siyah giysilere bürümüş şekilde dağ zirveleri arasında hızla ilerliyordu. Yüzünü gizleyen siyah bir örtünün yanı sıra, Beden Dışı aşaması altındaki herhangi bir kültivatörün gerçek dışı görünüşünü fark edememesine neden olan ikinci seviye Görüntü Gizleme Hapı da almıştı.

Luo Jianqing, Xuan Lingzi'nin onun nerede olduğu hakkında şüphelenmesinden hiç endişelenmiyordu. Çocukken o ve Tai Hua'nın Yedi Çocuğu'nun geri kalanı, genellikle gece yarısı oynamak için gizlice dışarı çıkarlardı. Başlangıçta Xuan Lingzi, yaptıklarını düşünmesi için onu cezalandırmıştı ama bir keresinde normalden daha acımasızca cezalandırmıştı. Luo Jianqing, ne olursa olsun hatalarını kabul etmeyi reddederek Xunjie Kapısı'nda diz çökmüştü. Bayıldıktan sonra, Xuan Lingzi artık onun gizlice dışarı çıkıp çıkmamasını umursamıyordu.

Luo Jianqing, Tai Hua Dağı'nı avucunun içi gibi bilerek büyümüştü. Hao Ming Tepesi'ne kestirme yoldan gittikten sonra, içteki öğrencilerin kaldığı yere gitmedi, onun yerine dıştaki öğrencilere doğru yürüdü.

Şu anda içeride gizlice eğitim alan kişiler vardı. Luo Jianqing onlara hiç aldırış etmedi ve hemen aradığı kişiyi buldu.

Yarın sekt çapında yarışma başladığında açıkçası sadece kendi gücüyle ilk maçı kazanmasının hiçbir yolu yoktu. Nitekim Li Xiuchen yüzü bir tahta kadar sert bir şekilde hala avluda oturuyordu. Kültivasyon uygulamıyor ya da başkaları ile pratik yapmıyordu. Sadece durmadan elindeki hançerle çalışıyordu ama yüzünde tuhaf bir ifade ile orada otururken ne hissettiğini kimse bilemiyordu.