29

3.4K 324 189
                                    

İfrit olayından sonra, Draco açıkça Harry'i göz hapsinde tutmaya başlamıştı. Onun tek başına Ne-Olduğunu-Bilirsin-Sen'i bulmasını istemiyordu. Ancak tek göz hapsine alınan Harry değildi. Draco da göz hapsine alınmıştı, Severus tarafından. İlk iksir dersinden sonra geride bırakılmıştı.

Sınıf boşaldıktan sonra, Draco'nun önünde durdu ve tepeden onu izledi. Draco yutkundu. Bu, başı belada demek oluyordu, Severus onun vaftiz babasıydı. Bazı özelliklerini diğer öğrencilere göre daha iyi biliyordu elbet.

"Potter'la ne işler karıştırıyorsun Draco?" diye sordu.

"Hiç bir şey karıştırmıyoruz." Severus'un yüz ifadesi değişmemişti ancak Draco, inanmadığını biliyordu. Draco, iç çekti. "Söyleyemem Sev, annemin üzerine yemin ettim kimseye söylemeyeceğime."

Severus şaşırdı. "Ne zamandan beri bu kadar yakınsınız?"

"Yakın değiliz." dedi hemen Draco. Karanlık Lord'un düşmanı olan biriyle yakın olamazdı. "Sadece gözümü üzerinde tutuyorum, bir şeyler karıştırıyor."

"Ne karıştırıyor? Ah, peki, sen söyleme, ben öğrenerim." dedi Severus ve Draco'nun zihnine girdi. Elbette, geleceğin lider ölüm yiyen adaylarından biri olarak Draco, zihnebend ve zihnefend dersleri almıştı ancak Severus'un zihnine girmesine izin vermişti. Böylece hem yeminini tutacak hem de olanları Severus'a gösterebilecekti.

Severus, Draco'nun beyninde Harry ile ilgili anıları buldu. Draco onu takip ederken Kanlı Baron tarafından ifşalanmıştı ve yola birlikte devam etmişlerdi. Harry sağdaki üçüncü kat koridorunda bir şeyler saklandığını biliyordu. Bizzat görmek için gitmişti. Asasız ve sözsüz büyüyle kapıyı açtığında o kadar şaşırmıştı ki, Draco'nun zihninden çıktı.

"O asasız ve sözsüz büyü yapabiliyor." dedi şaşkınlıkla. Draco onu başıyla hızlıca onayladı. Severus'un bile etkilendiğini düşünüyordu. Hemen ardından Severus tekrar zihnine girdi. O geceki anıları bitirdiğinde daha çok şaşırmıştı.

"Potter, Ne-Olduğunu-Bilirsin-Sen'i biliyor muydu? Ve artık sende biliyorsun." Severus bile Ne-Olduğunu-Bilirsin-Sen'in, ne olduğunu ve okulda olduğunu, ifrit baskınının olduğu gece öğrenmişti. Lanet olası Albus Dumbledore hala ondan bir şeyler saklıyordu!

Draco merakla sordu. "Ne-Olduğunu-Bilirsin-Sen ne Sev? Potter, onun birinden saklandığını söylediği, birinin onu aradığını... Onu arayan kişiyi bulmak istiyor."

Severus kaşlarını çattı. "Bunu ne zaman söyledi? Bana o anıyı göster."

Böylece ifritin okula girdiği gece, onları bulmadan önce neler olduğunu öğrendi. Gözünden kaçmayan ve önemli olan iki şey vardı. Birincisi; Harry, Ne-Olduğunu-Bilirsin-Sen'in gerçekte ne olduğunu bilmiyordu ancak Karanlık Lord'un onun peşinde olduğunu biliyordu ve Karanlık Lord'la karşılaşmak istiyordu. Hiç bir şey bilmeden yüz yüze gelirlerse Severus olacakları tahmin etmek bile istemiyordu. İkincisi; Harry, mugglelardan nefret ediyordu. Bu nefret soylu ailelerin nefretiyle kıyaslanabilirdi. Bu da, gerçekten iyi bir çocukluk geçirmediği anlamına geliyordu. Karanlık Lord'un gazabı korkunç olacaktı. Asasız ve sözsüz gerçekleştirdiği büyüleri gördükten sonra onun Lord'un oğlu olduğundan neredeyse emin oldu.

Severus, Draco'nun iki anısını daha sonra Lucius ve Lord Arasiel'e göstermek için aldığında, Draco endişeyle sordu. "Ne yapacaksın o anıları?"

"Babana göstereceğim. Aferin Draco. Potter'ı takip etmekle doğru olanı yaptın. Her ne kadar onu gözlüyor olsam da, senin gibi her zaman onu izleyemem. Onu yanında olmaya devam etmeni istiyorum. Belli ki sana izin veriyor. Onu korumalısın, anladın mı?"

Marvolo RiddleWhere stories live. Discover now