95

2.6K 266 74
                                    

Marvolo Riddle

29 Eylül - New York Dünya Ticaret Merkezi'nin otoparkına park edilen bombalı aracın patlaması sonucu 1364 kişi hayatını kaybetti.

17 Ekim - Tokyo Metrosunda Aum Shinrikyo tarikatı üyeleri tarafından sarin gazı kullanılarak gerçekleştirilen terör saldırısında 1231 kişi hayatını kaybetti, 4000'den fazla kişi yaralandı.

29 Ekim - Almanya'nın Solingen şehrinde Neonaziler tarafından gerçekleştirilen seri  kundaklama olayı 2075 kişinin ölümü ile sonuçlandı.

11 Kasım - Bosna Soykırımı:
Bosna - Hersek'teki Srebrenitza Bölgesi'nde, toplamda yaklaşık 8.000 Bosnalı'ın öldürüldüğü Srebrenitza Katliamı'na başladı.

13 Kasım - Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da bomba yüklü araçlarla gerçekleştirilen saldırıda 1073 kişi öldü.

Karanlık Lord elini zarifçe kaldırıp raporunu sunan Lucius'un sözünü kesti. Adam usulca kafasını eğmiş ve susmuştu. Hemen yanında oturan Arasiel'in dikkat kesildiğini fark etti. O da hissetmiş olmalıydı.

Genç bir elf taht salonunun ortasında belirdi. Elf hemen yere eğildi. Üstü başı dağılmış, hırpalanmıştı.

"Lordlarım." dedi nefes nefese. "Yakıyorlar efendim. Alta Taurin yanıyor."

Karanlık Lord gözünün ucuyla Arasiel'e baktı. Elf Lordunun yüzü beyazlamış ve ellerini yumruk haline getirmişti. Onu ilk kez bu kadar sinirli görüyordu. Öyle ki, öfkesi çevresindeki havanın büyü ile çatırdamasına sebebiyet vermişti.

Elf Lordu elfin yanına ulaştı. Elini elfin omzuna koyarken Karanlık Lorda döndü. Arasiel'in normalde bal rengini andıran gözleri şimdi patlamaya hazır bir yanardağ gibi parlıyorlardı.

"Lordum, izninizi istiyorum."

"İzin senindir."

Arasiel parmağını şaklatmasıyla ortadan kayboldu. Karanlık Lord, Arasiel'in hala diz çöken elfe, iyileştirme büyüsü bıraktığını fark etmişti. Zira elfin yaraları hızla kapanıyordu ve oturuşu bile daha rahat bir pozisyona geçmişti.

"Toplantı bitmiştir, dağılın." dedi Karanlık Lord.

Oda hızla boşaldı geriye sadece Lucius kalmıştı. Karanlık Lord bakışlarını elfe çevirdi ve elfçe sordu.

"Orası neresi?"

"Size gösterebilirim lordum."

Karanlık Lord elfin zihnini açtığını fark edince hiç beklemeden zihnefende başladı. Elf yangından zorlukla kurtulmuş, önce Umenor'a sonra son gücüyle de buraya ışınlanmıştı.

"Lucius, misafirimizle ilgilen." diye emretti gördüğü yere ışınlanmadan önce.

Karanlık Lord yeniden belirdiğinde burnuna ilk çarpan şey boğucu bir yanık kokusuydu. Sessiz bir büyü ile bunu engelledikten sonra Arasiel'i gördü.

Etraflarını kaplayan yoğun ateş Elf Lordunun büyüsüne boyun eğmiş ve yavaş yavaş sönmeye başlamıştı. Ancak hasar çoktan verilmişti. Binlerce hektar alan yoktu artık.

Elf Lordu hareketsizce ayakta dikiliyordu. Gözleri içten içe yanan ve küle dönen ağaçlardaydı.

Karanlık Lord dikkatle onun yanına ilerledi. Arasiel'in gözleri akmamış yaşlarla parlıyordu. Bir Elf Lordunun ağladığını her zaman göremezdiniz.

Marvolo RiddleWhere stories live. Discover now