"Seth nerede?" dedim kapıdaki askere, az önce girdiğim odada kimse yoktu.
Asker soğuk bir sesle "Prenses Isis'i ziyaret etmeye gitti." cevap verdi.
Dudaklarımı ıslatırken ellerimi göğüslerimin önünde bağladım. Isis'i neden görmeye gitmişti ki? Bugün beni yeniden ekmeyeceğini umarak geriye döndüm.
Nour'la burun buruna gelmemiz üzerine birkaç adım geriye attım ve başımı eğerek onu selamladım.
"Sarayın daha önce bu kadar küçük olduğuna şahit olmamıştım." dedi Nour her zamanki çok bilmiş tavrıyla.
Başımı onaylayarak salladım ama bir şey demedim. Onun içinde olduğu bir cehennemin bile insana dar geleceği görüşündeydim ne de olsa.
Nour arkasındaki askerlerine baktı ve onlara burada nöbet tutmalarını işaret etti. Sonra parmaklarının ucuyla belime dokundu ve beni ileriye yürümeye zorladı. Isis'in odasına giden koridorda yan yana ve yalnız yürümeye başladık. Beni sorgulaması gerektiğini biliyordum, birkaç saat önce yaşananları duymayan kimsenin kaldığını sanmıyordum. Firavun Maat'ın duymamış olduğunu umdum, ama ona zaten biricik kızı anlatırdı.
Nour fısıldayan bir sesle "Sabah olanlar neyin nesiydi?" dedi.
Nour'a gergin bir bakış attım "Neden bahsediyorsunuz efendim?"
"Aptala yatma Asenath. Öyle olmadığını biliyorum." Bu yersiz iltifat karşısında mutlu olmam gerekse de daha da gerginleştim "Benden bir şey saklamaman konusunda seni uyardığımı hatırlıyor musun?"
Dudağımı ıslattım "Hatırlıyorum. Seth'i kızdırdım sanırım istemeden, tepkisi biraz büyük oldu."
"Seth duygularını içinde yaşayan bir çocuk."
Çocuk? İlk kez yirmili yaşlarında bir çocuğa rastladığımı söylemeliydim belki de ama suskun kalmayı tercih ettim.
"Ona bugün her ne yaptıysan, yani bu kadar delirtecek ne yaptıysan, birkaç gün gözünün önünde dolaşmasan iyi edersin."
Birkaç gün gözünün önünde dolaşmasan iyi edersin mi? Bana Seth ile ilgili akıl verebiliyor oluşu sadece acıncasıydı.
"Vezir Nour." dedim tatlı bir sesle "Aslında kızmasını ben de beklemiyordum. Ben sadece ona küçük bir şaka yapmak istemiştim."
Derin bir nefes aldı "Anlat!"
"Belki de yatağına farklı bir türde hayvan bıraktım."
"Asenath. Asenath." heceleyerek ve bıkkınlıkla tekrarladı adımı "Kendini öldürtmeye mi çalışıyorsun kızım?"
"O işi tamamen Prens Seth'e bırakmış durumdayım efendim. Bugün zaten beni öldüreceğini söyledi."
Nour gözlerini kıstı "Ne demek bu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asenath | Firavun'un Ruhu ♡ 𝐃𝐔̈𝐙𝐄𝐍𝐋𝐄𝐍𝐈̇𝐘𝐎𝐑
Historical FictionBen Asenath. Prens Seth'in biricik hizmetkarı. Bir Firavun olduğunda, uğruma kendi kız kardeşini öldürdü. Ben Asenath. Canı beş para etmez bir köleyken, Mısır'ın Kraliçesi olan Asenath. & Binlerce yılın sonunda lahiti ilk kez aralayan kişi olma ş...