Yarayla alay eder, yaralanmamış olan.
Büyük bir hata olduğunu sonradan anladığınız hatalarınız olur hayatınızda. Hiçbir şey yokken, birdenbire kollarıma sarılan ve beni ıssız bir sokağa çeken ellerden kurtulmaya çalışırken bunu düşünüyordum. Hata. İnsanları seyrederken geçmişte de gelecekte insanların hiçbir şekilde değişmediğini düşünüyordum. Karınca gibi çalışıyor, ellerindeki malları satmak için avazları çıkana kadar bağırıyor ve yüksek rütbeli bir insan geldiğinde yerlere kadar eğiliyorlardı. Ve kölelerin sırtlarına acımasızca inen kırbaçları saymıyorum bile.
Eğer bir gün elinize geçmiş zamana gitmek gibi bir şans geçerse, bunu yapmamanızı tavsiye ederim. O kölelerden biri ben de olabilirdim. Ve olmayacağımın garantisi de yoktu ne yazık ki. Burası vahşi bir dünyaydı. Ne zaman tahta geçeceğiniz ve ne zaman yerin dibini göreceğinizi, yalnızca tanrı bilirdi, yahut hali hazırda tanrılaştırılan ölümlüler.
Yalnızca yürüyordum ve o anda hiç beklemediğim bir şekilde bilinmedik bir köşesine çekildim sokağın.
Bedenim bir çuvalmış gibi tozlu yola savruldu. Ellerimin altındaki çakıl taşları canımı yakmıştı. Başımı kaldırmadan önce ellerimi birbirine çırptım ve beni buraya getiren kişiye çevirdim ateş saçan bakışlarımı.
Sokakta görseniz zayıflığının onu öldüreceğini düşüneceğiniz insanlardan biriydi. Yüzündeki kemikler bir korkuluk gibi görünmesine sebep oluyordu. Siyah ve çürük dişlerini aralayarak gülümsedi.
"Buraya ait değilsin." diye fısıldadı dehşet verici bir sesle.
Gözlerimi kısarak onun siyah bir geceden farksız olan gözlerine baktım "Uzak dur." diye tısladım. Tısladım diyorum çünkü sesim bana başka bir şeyi anımsatmıyordu. Korkmuştum ve kelimelerin birbirlerine karışmaması için çaba sarf ediyordum.
"Buradan gitmelisin." dedi sözlerimi duymamış gibi "Kader yalnızca bir kez çizilir."
Ayağa kalktığımda benden çok daha kısa olduğunu fark ettim. Bana bakmak için başını kaldırdı, gülüşü hala dudaklarındaydı "Kafayı yemişsin sen, benden uzak dur yoksa canını yakarım." dedim ve üzerimdeki tozları silkelemek için eğildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asenath | Firavun'un Ruhu ♡ 𝐃𝐔̈𝐙𝐄𝐍𝐋𝐄𝐍𝐈̇𝐘𝐎𝐑
Historical FictionBen Asenath. Prens Seth'in biricik hizmetkarı. Bir Firavun olduğunda, uğruma kendi kız kardeşini öldürdü. Ben Asenath. Canı beş para etmez bir köleyken, Mısır'ın Kraliçesi olan Asenath. & Binlerce yılın sonunda lahiti ilk kez aralayan kişi olma ş...