Yazar

Bekliyor

Giray'ın yanına oturunca ona döndüm ve konuşmaya başladım.

"Derdin ne?" Sadece anlamıyorum. Dün akşam saçma sapan konuştun. Sonra şubemi değiştirdin. Şimdi derslerde bana bakıp duruyorsun." dedim.

"Merak mı ediyorsun?" diye sordu.

"Evet. Merak ediyorum." dedim.

"Benimle gel." dedi ve ayağa kalktı.

"Nereye?" diye sordum merakla.

"Merakını gidermeye gidiyoruz." deyince ayağa kalktım.

"Çantanı da al. Son iki derse girmeyeceğiz." dedi.

"Okuldan mı kaçacağız?" diye sordum.

"Evet. Son iki ders boş zaten. Yani kaçmak sayılmaz." dedi.

Çantamı alıp sırtıma geçirdim ve peşine takıldım. Kızlar sınıftan çıkarken bana bakmışlardı ama hiçbir tepki vermediler.

"Tam olarak nereye gideceğiz?" diye sordum.

"Kitabına." deyince anlamayarak "Ne?" dedim.

"Kitabındaki o mafyaların eğiten teşkilatın gerçek hayattaki versiyonuna gideceğiz." dedi.

"Bu bir şakaysa hiç komik değil." dedim.

"Mafya ile ilgili yazdığın birçok kitap var. Bunun gerçek olup olmadığını kendin anlayabilirsin." dedi.

Baştan aşağı onu süzdüm. Güçlü ve iyi bir fiziği vardı. Tişörtünün yakasında bir yara gözüküyordu. Yara büyük ihtimalle göğsüne kadar iniyordu.

"Ceketini çıkarır mısın?" diye sordum.

Bu dediğime gülerek üstündeki ceketi çıkardı. Beline yerleştirilmiş bir tabanca vardı. Görünmüyordu ama tişörtün altından belli oluyordu.

"Okula silah getirmen biraz abartı değil mi?" diye sordum.

"Silah var mı diye bakarken umarım sadece belime bakmışsındır." dedim.

"Niye sadece beline bakayım? Bakmam için izin vermiştin." dedim.

Tek kaşı havaya kalkınca "Şimdi beni teşkilata götürür müsün?" diye sordum.

Ceketini geri giyerken "İstemesen de götüreceğim. Patron seni bekliyor." dedi.

Okuldan çıkarken "Korkmalı mıyım?" diye sordum.

"Bilemiyorum. Bana verilen emir seni teşkilat binasına götürmemdi." dedi ve arabasının kapılarını açtı.

Şoför koltuğunun yanındaki yolcu koltuğuna oturdum ve "Silahını bana ver." dedim.

Şoför koltuğuna otururken "Niye?" diye sordu.

"Kendimi güvence altına almak istiyorum." dedim.

Belinden silahını çıkarıp bana verdi. Daha önce canlı olarak görmesem de bu silahın markasını, nasıl çalıştığını biliyordum.

Küçümseyerek "Emniyeti açık şuan." dedi.

Emniyet mandalını kapattım ve "Artık kapalı. Dikkatli ol, nasıl kullanılacağını biliyorum." dedim.