[chapter one]

304 34 29
                                    

Ben kağıt kesikleriyle vücudumu kaplayan, hıncını göğüs kafesini delip geçen kaburgalarımdan çıkaran, kafatasımın içinde olmayan sesleri duyan, dudağımın kenarındaki çatlağı güçsüz tırnaklarımla soyan, avuç içlerimi delecekmişçesine duvarlara sürt...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ben kağıt kesikleriyle vücudumu kaplayan, hıncını göğüs kafesini delip geçen kaburgalarımdan çıkaran, kafatasımın içinde olmayan sesleri duyan, dudağımın kenarındaki çatlağı güçsüz tırnaklarımla soyan, avuç içlerimi delecekmişçesine duvarlara sürten, topuklarım nasır olana kadar sert zeminde koşuşturan, hapishane gibi ama hastane olan dört duvar arasında yaşayan bir deliyim.

İsmim Roséanne Park.

Asil duran bir kadınım. Asil ama içten içe debelenen, çöken, boşa kürek çeken...

Zarif bir kadınım. Zarif ama güzelliği boş, dışardan bakıldığında 'aptal sarışın' damgası yiyen...

Güçlü bir kadınım. Güçlü ama bileği paslı, ruhu sönük, aklı beş karış havada olan...

Ben buyum.

Diğer insanlar gibi olmadığım bir karakteri söylemeyi sevmiyorum. On parmağımda on marifet var da diyemiyorum. Çünkü ben bırakın on parmağımı saymayı, ardışık iki rakamı bir araya getirmeyi bile unuttum.

Yıllarımı geçirdiğim, tutsak kaldığım bu kafeste belki iyileşirim diye sokanlara inat, günden güne daha da delileştim.

Bir delinin kafatası hiç merak edilmez mi?

İçinde ne dünyalar olduğu, ne rüyalar görüldüğü, ne mucizeler yattığı, ne okyanus dalgalarında sürüklenen anılar olduğu... Bunlar hiç merak etmez mi adı üstünde 'normal' insanlar?

Tuhaf çünkü, ben de yıllar önce normal bir insandım. Fakat şu an sadece beynimin kontrolündeki bir deliyim. Beynim ne görmek isterse onu gördürtüyor gözlerime, ne duymak isterse onu duydurtuyor kulaklarıma, ne hissetmek isterse onu hissettiriyor kalbime.

Ve ben buna dur diyemiyorum.

Galiba biraz delileştim...

walls あ roséanne park ✓Where stories live. Discover now