𝐃𝐀𝐍𝐂𝐈𝐍𝐆 𝐖𝐈𝐓𝐇 𝐓𝐇𝐄 𝐃𝐄𝐕𝐈𝐋 ┊ ❝𝑺𝒐𝒏𝒖𝒄𝒖𝒏𝒖 𝒅𝒖̈𝒔̧𝒖̈𝒏𝒎𝒆𝒅𝒊𝒈̆𝒊𝒎 𝒃𝒊𝒓 𝒔̧𝒆𝒚 𝑦𝑎𝑝𝑡𝚤𝑚, 𝑘𝑜𝑛𝑡𝑟𝑜𝑙𝑑𝑒𝑛 𝑐̧𝚤𝑘𝑡𝚤𝑚.❞
↢𖣔↣
Rosalyn şaşırdığı için "Az önce kendine kanıbozuğum mu dedin sen?" diye sorarak tek...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
✾✿✾
Rosalyn Dumbledore'un odasından çıktıktan sonra olması gerektiği gibi geldiği yoldan büyük salona gitti. Kapıdan girdiği zaman daha 1.sınıfların gelmediğini anlamıştı fakat diğer büyük sınıflar yerlerine oturmuş, kendi aralarında sohbet ediyordu.
İçeri ilk girdiğinde merakına yenilip gözleri Gryffindor masasına kaydı. Sarı-kırmızıya ev sahipliği yapan bu ev belki de en çok ses çıkartanıydı. Onu ilk fark eden Peter Pettigrew olmuştu, sağında oturan Sirius Black'e dirsek attıktan sonra o ve arkadaşlarının gözleri Rosalyn'i buldu.
Sirius Black, Rosalyn'e öyle sert bakıyordu ki, bakışlarıyla öldürebilirdi.
Peki Rosalyn'nin bundan korkması gerekiyor muydu? Belki.
Fakat bunu belli etmeden daha çok sinirlensin diye, Sirius Black'in bakışlarına karşılık olarak dudağının tek tarafı yukarı doğru kıvrıldı ve şeytani bir gülüş halini aldı.
Buna daha çok Sinirlenen Sirius, yumruklarını sıkarken özellikle James ve diğerlerinin de bir farkı yoktu.
Sonuçta hepsi rezil olmuştu, değil mi?
Gerçi Remus o sırada orada olmadığı için ona bir şey olmamıştı fakat belli ki arkadaşlarına değer veriyordu.
Rosalyn burun kıvırıp onlara arkasını döndü ve direkt olarak Slytherin masasına kardeşinin yanına, Narcissa ve Aster'ın karşısına oturdu. Yerini aldıktan sonra masadaki tüm gözler ona döndü, daha sonra hepsi önlerine dönüp işlerine devam ettiler. Slytherin olması onlar için şaşırtıcı olmamıştı.
Çok geçmeden büyük salonun kapısından zümrüt yeşili bir cüppe giymiş, uzun boylu, siyah saçlı, yine yaşlı sayılacak bir cadı girdi. Sert bir yüzü vardı ve siyah saçlarını tepeden sıkı bir şekilde toplayıp üstüne sivri uçlu bir büyücü şapkası takmıştı. Bu kadın profesör McGonagall olmalı diye düşündü Rosalyn, ne kadar disiplinli olduğunu kardeşlerinden dinlemişti ve bu görüntüsüne de yansıyordu.