Savaş sonrası, çok değil bir kaç gün. Ölecek gibi baygın bir çocuk, kayıp bir kız.
Voldemort öldüğü an yapılan anlık sevinçte Hermione gerisinde büyük bir kan gölü bırakır ve ortadan kaybolur. Hiç şüphesiz bu bir kaçırılmadır.
Bakalım Voldemort'u...
Genç Malfoy varisi yavaş yavaş zihninin yerine geldiğini hissetti. Ne kadar uğraşsada bedenini kıpırdatamıyordu. Ne gözlerini açabiliyor ne de ağzından her hangi bir kelime fısıldayabiliyordu. Ancak zihni açıktı ve çevredeki sesleri net bir şekilde duyuyordu.
Draco Malfoy önce bir nefes alış veriş sesi duydu. Bu öyle basit bir nefes alış değildi. Yorgun ve usanmışlık olduğunu hissetti. Sanki oflar gibi bir ses çıkmıştı. Kesinlikle bu odada tek başına değildi. En az bir kişinin daha varlığını hissetmişti.
Ardından bir kapı açılma sesi duydu. İnce ve sevecen bir kadın sesi duydu önce;
-Bay Potter rahatsız etmiyorum ya.
Kadın Potter demişti. Potter burada onun yanında mıydı? Bu kadın kimdi ve şu an neredeydi?
Derin bir nefes alış sesi duydu yine;
-Hayır Bayan Anna rahatsız etmediniz. Oturuyordum. Aksi bir şey yapabilecekmişim gibi.
Gerçekten de Potter buradaydı. Peki burası neresiydi?
-Kendinizi beş gündür harap ettiniz Bay Potter. Günlerdir uyumuyorsunuz. Ara sıra içtiğiniz kahveler dışında henüz sizi yemek yerken bile görmedim. Bay Malfoy'un durumu hâla stabil. Bir gelişme olursa size hemen haber vereceğiz. Evinize gidin yemek yiyin ve uyuyun lütfen. Bir savaş kahramanısınız günlerdir sizinle röportaj yapmak için buraya geliyorlar. Gidin ve keyfini çıkartın. Bunları hak ediyorsunuz.
Neyden bahsediyordu bu kadın böyle. Durumu stabil demişti. Ne yani hastanede miydi şuan? Hem beş gündür Potter onun için depresyonlarda felan mıydı? Kadın ne savaş kahramanından bahsediyordu böyle. Malfoy bulanık olan zihninin iyice bulandığını hissetti.
-Hiç bir yere gitmiyorum. Bir evim yok ve gazeteciler umrumda değil! Söyle onlara ortada kahraman felan yok. Orada tek başına savaşmadım. Peşimden gelmekten vaz geçsinler!
Genç Malfoy bu ses tonunu çok iyi biliyordu hatta belki en iyi o biliyordu. Potter'ın kadına ağır hakaret etmemek için çok çabaladığını ve kendini kastığını iliklerine kadar hissetmişti. Hemen hemen her gün bu tonu Potter'dan duyuyordu. Hogwarts'da iken her gün kavga çıkaracak bir konu bulurdu sonuçta. Tabii ki de kavgaları hep Potter çıkartırdı. O Potter'dan daha usluydu bir kere.
-Başka bir şey yok ise Anna Draco'yu kontrol eder misin?
Malfoy yanına yaklaşan ayak sesleri duydu önce ardından da bedeninde gezen sihir kıvılcımlarını. Bu hissi özlediğini fark etti. Anna denilen kadın konuşmaya başladı;
-Aslında bir şey daha var Bay Potter. Az önce Bay Ronald Weasley bizim ile iletişime geçti. Gün içerisinde size ulaşmaya çalıştığını ama başaramadığını bu yüzden hastane aracılığı ile sizinle iletişime geçtiğini söyledi. Aynı zamanda Kovuka gelmesini günlerdir görüşemediğinizi ve oradaki herkesin sizi özlediğini belirtti.
-Benim burada kalmam daha doğru olucak Anna. Draco her an uyanabilir ve en azından onun yanında kalmam gerekir. Lütfen Ron'a gelemeyeceğimi ilet.
Potter'a ne olmuştu da kendisine karşı böyle sevgi tomurcuğu olmuştu. Yavaş yavaş sihrin bedeninden uzaklaştığını hissetti Draco Malfoy. Ardından yine o kadın sesini.
-Bay Malfoy'un en erken iki gün içerisinde uyanabileceğini varsayıyorum. Zihni kendini yeniliyor şuan. Her hangi bir yaşam belirtisi gösteremez. Fakat sizi duyabilir.- Malfoy yanından uzaklaşan ayak sesleri duydu- Birde bu size Bayan Molly Weasley tarafından gönderildi. Umarım fikriniz değişir. İyi günler Bay Potter. Sizede Bay Malfoy.
Kapı açma ve kapama sesi duydu. Ardından bir boğaz temizleme sesi.
-Demek beni duyuyorsun. O zaman artık uyanman gerektiğini de biliyorsundur. Molly kesin bir dille kovuğa gelmemi rica etmiş-burun çekme-İyice sulugöz oldum sizin yüzünüzden. Snape burada olsaydı ne diyeceğini gayet iyi biliyorum.- ardından sesini kalınlaştırarak devam etti- Bay Potter babanız gibi bir ukala ve aynı zamanda sümüklü bir ağlak olduğunuz için Gryffindor'dan 10 puan. Bay Malfoy kendizi tehlikeye attığınız ve Karanlık Lorda baş kaldırdığınız için Slytherin'e 100 puan.
Malfoy ağzını oynatabilseydi aynı Potter gibi kahkaha atmak isterdi. Merlin ne demişti o! Karanlık Lorda baş kaldırmak mı? Bunu kendisi mi yapmıştı. Zihninde bir sürü boşluk vardı.
-Ben gitsem iyi olacak çok kalmam hemen dönerim. Umarım döndüğümde uyanmış olursun.
Bir süre hiç bir ses gelmedi. Ardından devam etti.
-Lütfen uyan. Görüşürüz.
Ardından kapı sesi geldi Malfoy'un kulağına.Potter gitmişti. Tek kalmıştı burada.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Selamlar:) Yorum beğeni meraklısı değilim ama eleştirilere açığım. İstediğinizi söyleyebilirsiniz. İyi kötü eleştiri ve tavsiyelerinize açığım. Umarım beğenmişsinizdir.
