DRAMİONE~ SAVAŞTAN SONRA

Bölüm 6

Yeni Bölüüm!

Sizden bir şey isteyeceğim. Buraya şarkı isimleri yazmanızı istiyorum. Bir kaç bölüm sonra kullanacağım şarkılar.

Öncelikle şarkılar Türkçe olsun. Popüler şarkılardan olsun. İkinci olarak mesela yoldan geçen herhangi birine şarkıdan bir kesit söylediğinde direkt şarkıyı tanısın. Güzel veya değil fark etmez. Çocuğundan yaşlısına tüm Türklerin duyduğu gibi aklına gelecek şarkılar olsun.

Misal Hadise- Prenses veye Kargo- Yıldızların Altında. Ezhel-Geceler, Aleyna Tilki- Yalnız Çiçek, Model Şarkıları. Anlaşıldığını varsayıyorum. Herkesin dilinde klasikleşmiş şarkılar. İleriki bölümlerde bu şarkılar çok önemli bir yer kaplayacak.

Bölüm başında dinleyin diye değil hikaye içerisinde duyacaksınız. Önemli yani.

~

Savaş'tan 2 hafta sonra
Malfoy Malikanesi

Weasley aile bağlarının ne kadar kuvvetli olduğunu tüm büyücülük dünyasında bilmeyen yoktu. Her zaman birbirlerinin arkasını kollar, birbirlerine güvenir ve zamanlarının bir çoğunu beraber ve mutlu bir şekilde geçirirlerdi. Aralarından biri onlara sırt çevirse bile asla ondan ümitlerini kesmezlerdi.

Tüm büyücü dünyasının bunları bilmesinin aksine bir Weasley olmamasına rağmen onların arasında olup tüm bunları bilen bir kişide vardı. Harry Potter.

Fred Weasley'nin ölümünden sonra aile bir birlerine daha da yaklaşmışlardı. Birbirleri ile daha fazla vakit geçiriyor ve bir birlerine destek oluyorlardı.

Eski neşeleri artık yoktu. Hatta duvardaki saatin çubuklarının sekiz tanesi Kovuğu ve iki tanesi Deniz Kabuğu Kulübesini gösterirken bunların yanı sıra bir tanesi de dengesiz bir şekilde boşluğu gösteriyordu.

Harry Weasley'lerin Savaş'tan beri yalnızca birkaç kez dışarı çıktıklarını biliyordu. Charlie, Percy ve Arthur Weasley'nin işten bir müddet izin aldıklarını  onları Savaş'tan sonra ilk ve son kez ziyaret ettiğinde öğrenmişti. Aile kendince yastaydı.

Harry James Potter bu yüzden şuan buradaydı. Malfoy Malikanesinde. Kendince Ron'dan yardım istemenin Fred Weasley'nin anısına hakaret olacağını düşünüyordu. Muhtemelen çağırsa cisimlendiği gibi yanında biterdi. Ancak Harry Savaş'tan sonra Weasleylerin arasına ilk ve son kez karıştığında, George Weasley'nin de ne halde olduğunu görmüştü. İkizi ölmüştü. Belki de son iki gündür George Weasley'i her zamankinden daha iyi anlamasının sebebi buydu. İkizi.

Draco Malfoy yaklaşık yedi gün önce St. Mungo'da gözlerini açmıştı. Bir kaç gün içerisinde gördüğü şeyleri hatırladığı kadarıyla Harry Potter'a anlatmıştı. Dört gün önce de annesi tarafından eve yerleştirilmişti. Şimdi ise oldukça iyiydi. İyileşmişti.

Lucius Malfoy ile araları oldukça soğuktu. Gün içerisinde adam ortalarda olmuyordu. Öğleden sonraları hiçbir şey demeden evden çıkıyor saatler sonra eve dönüyordu. Evde olduğu sürelerde ise oldukça endişeli görünüyordu adam. Draco endişesini iki gün sonra yapılacak olan Malfoylar duruşmasından kaynaklı olduğunu düşünüyordu. Draco uyandıktan iki gün sonra bakanlıktan seherbazlar gelmiş ve şifacılarla da konuşarak duruşmayı bir hafta sonraya ayarlamışlardı.

Her şeye rağmen dakikalar önce evlerine elinde bir çanta ile gelen ve karşısındaki koltukta oturan Potter'a anlam veremiyordu.

Narcassia Malfoy kendisiyle ikili deri koltukta otururken babası Lucius Malfoy'da çaprazlarındaki tekli deri koltukta oturuyordu. Dakikalardır hepsi susmuş birinin bir şey demesini bekliyordu. Ortamda ciddi olduğu kadar gergin bir hava da hakimdi. En sonunda babası konuştuğunda, Draco istemeden de olsa minnettar oldu.