enchanted

1.1K 77 66
                                    

all i know is i was
enchanted to meet you.


Gayet sıcak ve karmaşık bir yazın sonlarına gelmekteydiler. Harry, yazın âdeta zamanın durduğunu düşünüyordu. Bir an önce Hogwarts'a gitmek istiyordu haliyle.

Mrs. Weasley'den eniştesine gelen mektupla neşesi yerine gelmişti. Mektupta yazan şeyleri düşününce bile heyecanlanıyordu! Quidditch Dünya Kupası'nı izleyebilecekti. Daha can alıcı kısmı en yakın arkadaşıyla izleyecek olmasıydı tabii.

Bu düşüncelerle, geçen gece gördüğü ürkütücü kabusu da fazla aklına getirmiyordu.

Mr. Dursley bir süre Harry'i sorguya çekercesine sorular sordu. En sonunda yazın geri kalanında ayak altında dolanmaması için iyi bir fırsat olduğunu düşünerek izin verdi.

Salonda kopan gürültü ve bir süre şöminenin içinde çırpınan Weasleylerle etrafın savaş alanına dönmesini saymazsak gayet güzel başlamıştı bu sene.

Ertesi sabah gayet erken bir saatte, Molly'nin yumuşak sesiyle uyandı. Ev halkı Muggle'lara benzemek için çaba gösterdikten sonra Mrs. Weasley'i arkalarında bırakarak yola koyuldular.

Harry, yol boyunca Arthur'a merak ettiği şeyleri sormuştu. Sonunda Stoatshead Tepesi'ne tırmandıklarında hepsi nefes nefeseydi. Biraz soluklandıktan sonra Mr. Weasley doğrularak çocuklara seslendi.

"Şimdi iş anahtarı bulmakta. Büyük bir şey değil, hadi."

Harry hafifçe başıyla onayladıktan sonra düzlüğe bakınmaya başladı. Birkaç dakika sonra gelen yabancı ses ile sessizlik bölündü.

"Burada, Arthur! Bulduk, oğlum."
Herkes bakışlarını o yöne çevirmişti. Mr. Weasley dostuyla kısa bir şekilde tokalaştı ve hafifçe geri çekilerek tanımadıkları adamı gösterdi.

"Çocuklar, bu Amos Diggory."

Daha sonra bakışlarını yanındaki oğlana çevirdi.

"Cedric'i tanıyorsunuzdur."

Harry kısaca biraz karşısında duran son derece yakışıklı ve yüzünde tatlı bir gülümseme olan çocuğa baktı. Hufflepuff olduğu üzerindeki renklerden belliydi, Harry onu biraz daha incelerken yüzünde oluşan küçük gülümsemeden de bi haberdi.

Cedric, bakışlarını Mr. Weasley'den çekip onlara baktı. "Merhaba." Herkes ona karşılık verirken Harry sesini çıkarmadı. Hermione'nin üzerindeki bakışlarını hissedince hızlıca toparlanıp biraz daha gülümseyerek Herm'in yaptığı gibi baş selamı verdi.

Arthur ve Amos kısaca kendi hallerinde sohbet ederken Ron heyecandan yerinde duramıyor gibiydi. İkizler yine maçla ilgili bir şeyler söylerken, Hermione ve Ginny ise etrafa göz atıyordu.

"Hermione ve Harry, Ron'un arkadaş-"

Harry, Mr. Weasley'den ismini duyunca ona dikkat kesildi. Amos gözlerini faltaşı gibi açmış bir şekilde Arthur'un lafını böldü ve hemen ona döndü.

"Harry mi? Harry Potter mi?"

Harry hafifçe başıyla onayladı. "Evet, efendim."
Ron dudaklarını birbirine bastırarak gülmemeye çalıştı. Harry insanların tepkisine alışmıştı fakat en yakın arkadaşı için aynı şey söylenemezdi.

"Ced, senden bahsetti. Geçen sene sana karşı kazandığını anlatırken oldukça sevinçliydi."
Mr. Diggory heyecanlı bir şekilde söylemişti bunu. Zümrüt yeşili gözler tekrar Cedric'e çevrildi.

"Baba, Harry'nin süpürgeden düştüğünü söylemiştim... Bir kazaydı." Cedric utanmış bir şekilde omzunu yukarı çekip, geri düşürdü.

"Sonuçta sen düşmedin değil mi? Kimin daha iyi uçtuğu burdan bile belli." Mr. Diggory'nin uzatacağı her halinden belliydi. O yüzden cevap vermek yerine konuyu değiştirdiler.

Mr. Diggory elindeki eski çizmeyi düzlüğün ortasına koydu. Hepsi çizmeye baktığında anahtar olduğunu anlamıştı. "Bir parmağınızı üzerine koymanız yeterli. Dikkat edin." Derin bir nefes alarak işaret parmaklarını çizmenin uçlarına yerleştirdiler.

Harry, midesinden yukarı doğru çekiliyormuş gibi hissederken dönmeye başladıklarını fark etti. Ürkütücü ve hızlı bir şekilde dönerlerken birden ayakları yere bastı. Ardından Ron'un ayakları da onun ayağına...

Başını kaldırıp diğerlerine baktığındaysa sadece Mr. Diggory, Mr. Weasley ve Cedric'in ayakta durabildiğini gördü. Onların dışında herkes etrafa dağılmıştı. Yerden destek alarak doğrulmaya çalıştığı sırada önüne uzatılan el ile bakakaldı. Az önceki gibi başını kaldırarak elin sahibine baktı.

Cedric gülümseyerek ona elini uzatırken Harry biraz da olsa afallamıştı.

-

İlk bölüm olduğu için biraz sıkıcı olabilir çünkü zaten kitapta olan şeyleri biraz değiştirerek yazdım. Başlangıç için böyle bir özete ihtiyacımız vardı. Diğer bölümlerin daha eğlenceli olacağından şüpheniz olmasın, iyi okumalar. 🧡💛

chosen one | hedricOnde histórias criam vida. Descubra agora