25.Bölüm: Evimiz

92 11 0
                                    

Selam!
Evet bugün unutmadan hemen yayımlayayım dedim. Çok güzel bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Haftaya görüşmek üzere inşallah.💖

                                              🍁

Yaklaşık 15 dakikadır gidiyorduk. İçimdeki merak duygusu giderek artıyordu. Kulaklıklarımı taktım, müziği son ses açıp dışarıyı izlemeye koyuldum. Gitgide evler azalıyordu ve ağaçlar ortaya çıkmaya başlamıştı. Umut arabayı bir evin önünde durdurdu ama ağaçlar yüzünden tam görünmüyordu.

"Burası," dedi Umut. Bakışlarım Umut'a dönerken kapısını açıp arabadan indi. Kemerimi çıkarıp onun ardından arabadan indim.

"Neresi burası?" dedim. Umut yanıma gelmiş önümdeki kapıya anahtarını sokmuştu.

Kapıyı açıp bana döndü. "Evimiz," dedi.

Umut'un evimiz demesiyle şaşkınlığım yüzüme yansımıştı. Eliyle içeri girmemi söylediğinde yavaşça kapıdan içeri girdim. Girmemle beraber kocaman ve rengarenk bir bahçe gördüm ileride de çok güzel bir ev vardı. Taşlarla yapılmış yolun üzerinden eve doğru yürümeye başladık.

Umut hızla siyah kapıyı açıp içeri girdi. Bende hemen arkasından ona yetişmeye çalıştım. Arkamdan kapıyı kapatıp, karanlık olan evi bir düğmeye basarak bütün ışıkları açtı. Işıkları açmasıyla beraber gözlerim kamaştı. Burası tam benim zevkime göre döşenmişti ve koltuklar o gün beğendiğim koltukların aynısıydı.

Umut'a dönerek "Beni sende mi takip ettiriyorsun?" dedim, gülerek.

Ellerini saçlarına geçirip, "Takip demeyelim ona," dedi, mahcup bir şekilde.

"Tamam, çok güzel de ne gerek vardı," dedim.

"İlla bir evimiz olmak zorundaydı. Hem zaten fark ettin mi bilmiyorum ama adamlar araba ile arkamızdaydılar, tüm yol boyu. Hem annemler de görmüş olur. O gün konuşurlarken duydum zaten neresi eksik hemen konuşmaya başlıyorlar," dedi.

Ona hak verircesine kafamı salladım. "Ee hadi evi gezelim, bakalım senin zevkine uygun mu?" dedi, sırıtarak.

"Zaten her şey benim beğendiğim şeylere benziyor. Bir de soruyor musun? Tabii ki de beğeneceğim," dedim, merdivenlere yönelirken. Gülerek arkamdan geliyordu.

Alt ve orta katı dolaştıktan sonra Umut, "Odanı sormayacak mısın?" dedi.

Arkama hızla dönüp, "Nerede?" dedim, meraklı gözlerle. Eliyle yukarıya gösterdi. O önden ben arkasından merdivenleri çıkıp koridorun sonuna geldik.

"Burası benim odam," dedi ve yanındaki diğer kapıyı gösterdi. "Burası da senin," dedi. Ben tam kapıyı açacakken elini kapının kulpuna koydu "Gözlerini kapat," dedi.

"Neden?" diye sordum.

"Sürpriz," dedi.

Bugün için fazla sürpriz vardı ama şikayetçi değildim. Hızla gözlerimi kapattım kapının açılma sesiyle Umut kolumdan tutup yavaşça içeri soktu. Daha sonra kapının kapanma sesini duydum.

"Açabilirsin," demesiyle yavaşça gözlerimi açtım. Gördüğüm manzara yüzünden ağzım tam anlamıyla açık kalmıştı, gözlerim inanamıyordu gördüklerine. Her yer camdı tam hayal ettiğim gibiydi ve o kadar güzeldi ki ne diyeceğimi bilemedim.

"Umut ciddi söylüyorum buna gerek yoktu ama mükemmel ötesi," dedim, gülümseyerek.

"Beğendiysen ne mutlu bana," dedi.

Tam ağzını açacakken, "Başka sürpriz var deme sakın," dedim, gülerken. Açılmış olan ağzını kapatıp gülmeye başladı.

"Hayır, akşam oldu yemek yiyelim diyecektim. Ben sipariş ettim birazdan gelir," demesiyle bir oh çektim.

Mucize'mWhere stories live. Discover now