》ve ben

859 70 14
                                    

Sabah gözlerimi, 'Yaşlı Amca - Ve Ben' şarkısıyla açtığımda, birkaç saniye öylece durdum ve dinlerken içimde oluşan huzurla bekledim müziğin bitmesini.
İkinci kez başa döneceği sırada, hemen arkamda kalan komodine doğru hareketlendim ve telefonumun başında dikilen Emir'le şaşkın bakışlarımı ona siper ettim.

"Müzik bütün evi etkisi altına aldı, ben de kapatmaya gelmiştim."

Birşey demeden, üstümden kaymaya başlayan yorganı tutup ona bakmamı sürdürürken, müziğin hâlen daha çaldığını fark ettim.
Ve bunu fark eden yanlızca ben değildim.

"A dostlar, biri beynimizi alarmla sikmeyi başarmak üzereyken, neden hâlen daha durup izliyoruz?!"

Barbaros, o kalın sesiyle odamızda hunharca bağırırken, arkadan Serhat ve Eray da geliyordu.
"Ne oluyor ya?"

"Abi kapatsanıza şunu."

Hızla yatakta kayarak komodinin üzerindeki telefonumu kaptığımda, sessize almış ve herkesten özür dilemiştim.
Eray, soğuk nevale bakışlarını Emir ve bana doğrultarak, sinsi adımlarla odadan çıktığında, göz devirmeme engel olamamıştım.

"Günaydın."
Gereksiz sinirleri beynimde bir köşeye atıp Emir'e doğru fısıldadığımda, yüzünde oluşan hafif bir gülümsemeyle birlikte aynı şekilde bana karşılık vermişti.

"Günaydın."

Yeni kalktığının habercisi olan boğuk sesi ve beni hapsetmek için odaklanan göz bebekleri bir yana, yanımdaki nefes sesleri bile düşüncelerimi değiştirebiliyordu.

Ve bunun uzun sürmesi, bedenimi olumsuz anlamda yoğun bir şekilde etkiliyordu.
Adımlarımı yatağımdan uzaklaştırıp kapıya doğru ilerleyeceğim sırada, bana doğru seslenmesi durdurmuştu ayaklarımı.

"Sefa.. bugün başarılı olacağından eminim. Tamam mı?"

Omzumun üzerinden ona doğru hafifçe gülümsemiş ve yanıtlamıştım.
"Barbaros veya Serhat'ın mı gitmesini isterdin?"
Der demez afalladığında, klasik hareketi haline gelmiş olan ensesini kaşımıştı.

"Hepinize güveniyorum."

"Ama birimiz gidec-"

"Sefa sadece tuvalete gidip işini görsen olmaz mı?"

Gülüşüm kahkahaya dönüştüğünde, kafamla onaylamış ve enerjik bir şekilde koridora atmıştım kendimi.

-

Stüdyoya geldiğimizde şeflerle kısa bir muhabbet etmiş ve ardından ise çekimler başlamıştı.
Yemeklerimiz belliydi ve ben hiç olmadığım kadar heyecanlı hissediyordum kendimi.
Rakiplerim, güçlülükten ziyade en iyi dostlarımdandı ve bu işimi daha da zorlaştırıyordu.
Her ne kadar duygusal düşüncelere yer olmayan bir platform olsa da, insanın içinde bir şeyler yeri geldiğinde kopabiliyordu.

Süremiz başladığında, bir şekilde odaklanmış ve yemeklerimizi yapmaya başlamıştık.
Ekip arkadaşlarımız ilk dakikalarda balkondan izlese de, şimdi arka odaya geçiyorlardı.

Kendimi hiç olmadığım kadar tek başıma hissediyordum.

-

Şefler karşımızda yemeklerimizi tadarken, duygusuz bakışlarımı onlara sabitlemekten çekinmiyordum.
Korkuyordum. Bu eve, bu arkadaşlara.. ve.. ve ben- onlardan ayrılmayı bu kadar çabuk bir şekilde olmasını istemiyordum.
Kendime güveniyordum. Ama rakibimin başarısını da gözden kaçırmamam gerektiğini de biliyordum.

MasterChef | sefmirWhere stories live. Discover now