y

507 21 21
                                    

Eva bahçede otururken sıkıntıyla nefes verdi, Antoine ne zaman gelecekti? yani zaten hep onunlaydı ama süpriz için heyecanlıydı.

geniş bahçeye giren arabayla Eva sevinçle oturduğu yerden kalktı Antoine için giydiği elbiseyi düzeltip saçlarını eliyle taradı fazla heyecanlıydı.

Arabadan inen yüzü beklediğnin aksine sinirli olan Antoine büyük adımlarla Evanın yanına geldi, partide canı sıkılmıştır diye içinden geçirdi.

Eva yüzündeki gülümsemesiyle Antoineye bakarken Antoine fazla sinirli gözüküyordu.

"Beladan başka bişe olmadığının farkındasın değil mi?"

Eva afallarken yutkundu ne yapmıştı ki?

"sana şu lanet olaydan sonra dışarı çıkma yanlız dedim inatla ama beni cidden takmıyorsun"

"Tanrı aşkına sevgilinim ben senin bebek bakıcın değil başını belaya sokmaman için hiç yanından ayrılmamam gerek biraz olgunlaş yeter"

Antoine Evaya yaklaşıp gözlerini kontrol ederek birşey kullanıp kullanmadığını tarttı.

"Bana çabuk dışarı kaçacak kadar önemli ne sikim aldığını göster"

Eva dopdolu gözleriyle Antoineyi omzundan itti.

"sen hiç bir şeyi görmeyi haketmiyosun"

Eve koşarken Antoine de ona seslenerek peşinden gitti.

Eva koşarak merdivenlerden çıkıp odasına kendini kitledi.

"EVA ÇABUK-" Antoine yandaki masayı fark etti yazıları yemekleri ortadaki pastayı kanına dolan pişmanlık hissiyle yavaşça masaya doğru adımladı, herşeyi batırmıştı.

gözleriyle herşeyi incelerken içindeki korku büyüyordu, Eva asla onu affetmicekti.

O bütün gün Antoine için bunları hazırlamıştı ve geldiğinden beri bağlaştıramadığı elbiseside onun içindi.

Antoine merdivenleri yavaşça çıkarken kulağına Evanın ağlama sesleri doldu. Elini sertçe duvara vururken yüzünü sıvazladı.

ağlama sesinin geldiği odanın kapısına yaslanıp elini ahşap kapıya koydu.

"birtanem"

Evanın hıçkırık sesi yükselince yutkundu, ona iyi gelmiyordu.

kafasını da kapıya yasladı.

"ne desem boş biliyorum meleğim ama lütfen ağlama yalvarırım"

"rahat bırak beni"

evanın ağlamaya karışık sesini duyunca sanki kalbi ufalıp yok oluyor gibi hissetti.

içinden "keşke doğmasaymışım" diye geçerdi böyle bi günde bile mutlu edememişti onu.

"Eva hadi kapıyı aç bebeğim"

Antoine odadan gelen kırılma sesiyle gözleri fal taşına döndü kendine bişe yapabilirdi, kendine bişe yapabilirdi, kendine bişe yapabilirdi.

Antoine kafasında dönen sesle hızla ayaklanıp tüm gücüyle kapıyı itti.

kapı fazla güçle duvara çarparken Antoine koşarak köşeye sinmiş Evaya sarıldı.

Saçlarını okşarken mümkünmüş gibi daha sıkı sarıldı ona.

geri çekilip Evayı kontrol etti.

bi yaralanması olmadığını anladığında gözlerini kapatıp tekrar sarıldı ona.

kokusu ciğerlerine dolarken nefes aldığını hissediyordu.

"Özür dilerim hayatım"

Evanın yüzünü tutup dolu gözlerini ona kitledi.

"biliyorum hiç bir bahanesi olamaz ama bugün ordakiler senin hakkında saçma sapan konuşunca kendimi kendimi kaybettim."

Eva bişe diyemiyordu biyandan onu suçluyordu hala.

"Bu sana bana bağırma hakkını vermez"

Antoine dudaklarını Evanın anlına bastırdı.

"Asla bana bunun hakkını vermez bidaha kesinlikle hayatımızda böyle bişe olmayacak söz veriyorum"

Eva bu kadar çabuk yumuşadığı için kendinden nefret ediyordu.

İçi ne kadar yumuşasa da asla belli etmeyeceğini hem o hem de Antoine biliyordu.

Antoine ayağa kalkıp Evayıda kaldırdı.

ıslak gözleriyle Evayı süzüp burukça gülümsedi.

"ne kadar güzel olmuşsun"

Eva konuşmadan sadece yere bakıyordu.

aklına gelen şeyle dolabına ilerleyip içinden siyah poşedi çıkardı şuan utanmak pek umrunda değildi.

poşedi Antoinenin eline tutşturdu.

"bunu almıştım eğer hala merak ediyorsan"

Antoine poşetin içinde gördüğü şeyle kendine küfür etmeye başlamıştı, Aptalın tekiydi.

poşedi bırakıp Evanın elini tuttu.

"bütün gün doğum günü hazırlanmaya değecek kadar iyi biri doğmamış Eva."

Eva bu düşüncesine katılmamıştı ona hala sinirliydi ama Antoine de doğum gününde ona sinirli olmasına rağmen harika bi doğum günü hazırlamıştı, sanırım evanında bu fedakarlığı yapması gerekiyordu.

..................



Daddy Issues -2Where stories live. Discover now