Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Lan inat etme işte gel bir kere öpeyim."
"Hayır dedim ya Berham, uzatma"
Sabahtan beri bir öpücük için yalvardığı çocuğa kaşlarını çatarak baktı Berham. Ne olurdu yani bir kere öpseydi. Sonra tribine devam ederdi. Bu kadar uzun süre dudaklarını buluşturamamak Berham'ın dudaklarını karıncalandırıyordu. Daha uzun zaman ayrı kaldıkları tabi ki olmuştu ama o zamanlar ya yanında birileri vardı ya da yan yana değillerdi. Deri koltukta oturan siyah takım elbiseli adamın yanına gidip önünde diz çöktü ve ellerini kavrayıp konuştu.
"Devran'ım" ellerine bir öpücük bıraktı. "Kurban olduğum" bir öpücük daha bıraktıktan sonra tek elini ellerinden çekip işaret parmağını kaldırdı."Bir kere öpeyim ya sadece bir kere." Devran bakışlarını Berham'a çevirdiğinde göz devirip ofladı. "Tamam öp..."Berham gülümseyerek ayağa kalkmaya çalıştığında omzuna bastırdı. "Ama öpmenin karşılığında bana götünü vereceksin." Berham'ın gülüşü yavaşça silinirken Devran'ın yüzünü ukala bir sırıtış kaplamıştı. Berham birden ayağa kalktığında sinirli gibi gözüken yüzü Devran'ı biraz korkutsa da belli etmeden etmiyordu.
"Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin Devran, ne demek götümü vereceğim?"
Devran sırıtışını silmeden oturduğu yere biraz daha yayıldı bacak bacak üstüne atıp işaret parmağıyla sakallarını kaşıdı.
"Öyle işte Berham. Ya şuan burda bana götünü verirsin, ya da dudaklarımı rüyanda görürsün." Omuzlarını silkip dilini yanağında gezdirdikten sonra ayağa kalktı ve berham'ın yanına gidip ceketinin yakalarına tutundu ve düzeltmeye başladı. "Vereceksin değil mi?"
"Vermeyeceğim""
"Vereceksin"
"Vermeyeceğim!"
"VERECEKSİN"
"VERMEYECEĞİM"
"VERECEKSİN BERHAM!"
"VERMEYECEĞİM!"
Elinde sıkı sıkı tuttuğu yakayı bırakıp sinirle geriye adımladı ve işaret parmağını havaya kaldırıp salladı.
"Bana bak Berham, zaten sana sinirliyim! Ya o götü verirsin ya da bir daha yüzüne bakmam."
Neden bu kadar ısrarcı olduğunu kendisi de anlamıyordu ama aleti o dar deliğe yerleşmek için can atarken başka şansı da yoktu. Berham'ın anlamaz bakışları yüzünde dolaşırken Devran ayaklarını yere sertçe vurarak yürümeye başladı. Eli kilitli olan kapının kulbuna değdiğinde Berham arkadan bağırdı.
"Tek sorun götüm mü yani? İyi amına koyayım gel al!"
Kemer sesi duyulduğunda gülerek arkasını döndü Devran. Berham kemerini açtıktan sonra pantolonu ve boxerını aynı anda indirip ellerini masaya dayadı ve sıkı kalçalarını Devran'a sundu. Esmer kalçalar ağız suyu akıtacak cinstendi. Derince yutkunduktan sonra domalmış olanın yanına gidip diz çöktü. Esmer et parçalarını ayıtıp aradaki buruşuk deliğe göz attı ve ardından uzanıp bir öpücük bıraktı. Birkaç öpücüğün ardından araya dilini de kattığında Berham'dan ıkınmaya benzer inlemeler kazanıyordu. Pembe delik yeterince ıslandığında tek parmağını ağzına alıp emdi ve bir süre uslak deliğin etrafında gezdirip içine itti. Berham acıyla, Devran ise zevkle inlediğinde ikisi de ufak küfürler mırıldandı.
Ayağa kalkan Devran parmağının hızını artırıp ardından ikincisini ekledi. Kendi aleti çoktan kalkışa geçmişti. Ağrıdığını hissediyordu. İki parmağı hala sıkı olan delikte hareket ettirirken boştaki eliyle kemerini tuttu ve uzun uğraşlar sonucu açtı. Boxerı ile birlikte aynanda sıyırdığında uzun sayılabilecek alet karnına doğru uzandı. Önünde inleyeyn çocuğa bakıp gülümsedi ve parmaklarını çıkartıp elini aletine sardı. Bir süre aşağı yukarı hareket ettirdi ve tek kolunu Berham'ın beline sarıp kendine bastırdı. Kulağına doğru eğilip, "Hazır mısın kuban?" diye sorduğunda bir yandan da sırıtıyordu. Alnından kaşlarının arasına doğru akan bir damla ter ile kendisine dönen Berham ciddi anlamda korkunçtu.
"Bunun hesabını öyle bir soracağım ki Devran, bir daha bırak beni sikmeyi, sikini bile emdiremeyeceksin orospu dölü"
Gerginliğini gizlemeye çalışarak aletinin ucunu deliğe ittiğinde Berham kafasını geriye atarak derince inledi. Devran bu görüntüyle dudağını ısırdığında kalın aletini biraz daha itti. Uzunluğu normaldi aslında. Fakat kalınlığı öyle can yakıyordu ki. Berham'ın bile gözleri yaşarıyoru. Son bir gayretle kendini itip tamamen içerde hissettiğinde Berham yüksek sesle küfür etti.
"Kafanı sikeyim Devran!"
Bu mavi gözlüyü güldürürke belindeki elini çekip saçlarına çıkardı. Onları okşarken burnunu yaklaştırıp içinde olduğu çocuğun ensesine bastırdı. Öpücükler Berham'ı biraz daha gevşetse de canının acısı hala geçmemişti.
"Geçecek sevgilim..Geçecek güzelim...Geçece-"
"Yaramı sarmıyorsun Devran! Sikişiyoruz amına koyayım sert ol biraz!"
Kaşlarını çatan Devran bir sinirle kendini geri çekip ekrar girdi. Rdından bağıarak söylenecekken aldığı zevkle delice inledi. Berham da onunla aynı anda inlemişti. Kalın alet sıkı delikte gidip gelirken artık ikisi de konuşmuyordu. Geniş odada öpüşme , inleme ve tenin tene çarpma sesi dışında başka ses çıkmıyordu.
Devran hareketlerinin hızını artırdığında Berham deliğinin yırtıldığını hissetti. Bacak arasındaki sızıyı farkedince uzun zamandır dışarıda olan ama hala hiç dokunulmamış penisiyle karşılaştı. Elini etrafına sürüp kendine dokunduğunda aldığı zevkle kafasını geriye attığında kafası ensesiyle öpüşen Devran'ın kafasına değmişti ama ikisinin de umrumda değildi.
Kafasına çarpan sertlikle kafasını kaldıran Devran olayları kavradığında gülümsedi. Genelde ukesi olduğu kişiye böyle şeyler yapıp böylesine zevk vermek çok hoşuna gidiyordu. Berhma içinse altta ve ya üstte olmanın hiçbir önemi yoktu. Biraz önce itiraz ettiği şey götünü vermek değil konunun nasıl o taraflara çekildiğiydi.
Esmer olan terli kafasını bu sefer daha dikkat ederek mavii gözlünün omzuna yasladığında arkasındaki sert vuruşlar sayesinde sarsılıyordu. Az önce dolan gözleri yüzünden akmaya başlayan burnunu çekip güçlü kollara tutundu. Deliği becerilneye devam ederken elindeki aleti kasılmaya başlamıştı bile. Nefes nefese son bir kuvvetle asıldığında menilerini masanın üzerine doğru fışkırtıp omuzda dinlenen kafasıbı daha da bastırdı. Çok geçmeden arkasındaki penis de kasılmaya başladığında kendini Devran'a itmeye başladı. Devran da zevkle inleyerek içine boşaldığında kendini deri koltuğa bıraktı ve nefeslerini düzene somöaya çalıştı. Berham ise titreyen bacakkarı ve ağrıyan deliği ile kendi sandalyesine ilerlerken intikam yöntemleri düşünüyordu
