§Who İs BangChan?

2.8K 354 292
                                    

Ooooo.ooooO

¶¶¶¶¶¶¶

Minho hayatında ilk kez okula gitmek istemiyor olabilirdi. Bugün günlerden pazartesiydi ve mart ayının başlarında olduklarından havalar soğuk, esiyor, yalancı güneş çıkıyordu. Bahar kendini göstermeye başlamış hava değişkendi. Ama havanın böyle olması onun bahanesi değildi.

Felix sayesinde olan biteni öğrenmiş ama onun yüzünden utanmıştı. Hyunjin'e kendisinin Jisung ile konuşmak istediğini söylemişti. Bir bakıma doğru olsa da tamamen doğru değildi. Sonuçta ne kadar dıştan sert ve soğuk görünse de Minho'da utanabiliyordu bu nedenle doğru bir zaman gibi gelmiyordu ona. Bir de Felix'in yaptığı yanlışlar vardı. Mesela Felix ona numarasını kendisine sormadan vermemeliydi değil mi? Bu da kızmasını sağlıyordu. Ama Felix aynı Jeongin gibi olduğu için ona kızamıyordu. Onu küçük bir kardeş olarak görüyordu.

Hem Jeongin de Jisung'la nedensizce yakın olmayı istediğinden dolayı ağzını açıp bir şey dememişti. Ama pazar günü atılan mesaja asla cevap vermemiş görüldü atmıştı. Vermeli miydi? Oh tanrım onunla tanışmamış iki insanlardı ne diyecekti?

Belki birkaç basit kelime yazabilirdi ama utanmıştı. Nedensizce bedenini saran utanca engel olamıyordu.

"Minho Hyung hadi ama! Hem bak bizi abim alıp götürecekmiş!" Felix, pazar gününü Minho, Yunho ve Jeongin'in yanında geçirmiş orada kalmıştı. Sabah hep beraber okula gideriz diye dün evi aramış kıyafet istemişti.

Sürpriz bir şekilde Felix'in 19 yaşındaki abisi kıyafetleri bırakmak için gelmişti. Felix kapıyı açınca gördüğü bedenle bir şok yaşamış sonra bir ağlama seansı ve çığlık seansına girmişlerdi. Minho'nun anladığına göre Felix'in abisi Christopher Bangchan Avustralya'ya uzun bir zaman önce amcasının yanına gitmişti yani kendisi 15 yaşlarında falandı ve Felix'de ondan 2 yaş küçük olduğu için özlemişti onu.

O gün hepsi tanışmış hatta Yunho onu eve davet edince bir süre oturup kaynaşmışlardı. Tabi kaynaşanlar Jeongin ve Yunho'ydu. Minho ara ara birkaç kelime demiş konuşmalara katılmamıştı. Şimdi ise Bangchan üniversite seçimini Kore'ye yaptığı için artık burada kalıyordu bu nedenle kendilerini götürmek istemişti. "Geldim!"

Minho çantasını ve ceketini alarak odasından çıkıp kapıda kendisini bekleyen üç kişinin yanına ilerledi. BangChan'ın yanında hala rahat değildi çünkü dün tanışmışlardı bu nedenle istemeden binecekti arabasına. BangChan onlara karşı çok nazik olsa da kendisi iyi hissetmemişti.

Çalan korna ile önde Felix arkada diğerleri evden hızla çıkmıştı. Normalde yürüyerek 40 dakika gibi bir sürede ulaştıkları yere araba ile 15 dakikada varacakları için 25 dakika kala çıkmışlardı evden. Araba süresini Jeongin söylemişti oradan biliyordu Minho.

Hepsi arabaya dolduğu zaman önde Felix ve Bangchan arkada ise üçlü bir şekilde diğerleri yerleşti. Ortada Jeongin vardı. "Bizi bıraktığın için teşekkürler Hyung. Zahmet oldu."

"Ne zahmeti Yunho-Shi. Sıkıntı değil hem kardeşimi özledim hem de sizinle tanışmak iyi hissettirdi. Hala yeniyim buralarda pek tanıdığım yok." Bangchan arabayı Felix'in tarifi ile sürerken gülümsedi.

Minho kollarını bağladı ve camdan dışarıya baktı. Onların konuşmasına katılmayı düşünmüyordu. Yunho, basketbol oynayan Bangchan ile terimler hakkında konuşurken hayatında hiç spor yapma şansını elde edemeyen Jeongin onlara sorular soruyordu Felix ise telefonu ile ilgileniyordu.

Hala insanlarla arasının iyi olmaması onun suçu değildi ve basketbol ilgisini çeken bir spor değildi. Hatta Minho yorulmak istemediği için asla spor yapmazdı. İlgisini çekmediği için bu 15 dakikaya yakın olan konuşma içerisinde sıkılmıştı. Telefonu ile uğraşacak bir oyunu da olmadığı için camdan dışarıyı izlemeye dalmıştı.

𝐒𝐜𝐡𝐨𝐨𝐥 𝐄𝐱𝐜𝐡𝐚𝐧𝐠𝐞 § 𝐌𝐢𝐧𝐒𝐮𝐧𝐠 ✔︎Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora