1.5

1.7K 167 155
                                    

İyi okumalar!

~12 yıl önce~

Hoseok 4 yaşında
Yoongi 5 yaşında

Hoseok mutluydu. Annesinin işlettiği kafenşn karşısında bulunan koca parkta binilmedik oyuncak bırakmamıştı. Annesi kafedeyken Hoseok her gün parka gelir uzun uzun oyun oynar ve akşam olunca annesinin elinden tutmuş çikolata yerken evine dönerdi.

Bu durum o kadar uzun süredir aynıydı ki Hoseok artık bu durumdan sıkıldığını hissediyordu. Her zaman aynı parka geliyor her zaman aynı çikolatayı yiyerek eve dönüyordu. Bu durumdan şikayetçi değildi ama sıkılmıştı.

Hiçbir zaman arkadaşı olmamıştı Hoseok'un. Ya parka gelen çocuklar kendisinden büyük oluyordu yada arkadaş olduğu kişiler tarafından itilip kakılıyordu. Hoseok tek başına olmayı seçmişti bu yüzden ama istemiyordu artık bu durumu.

Hoseok sıkıntıyla sırtını koca çınar ağacına yaslayarak çimlerin üzerine oturduğunda bir ağlama sesi duymuştu. Çok az geliyordu ses fakat Hoseok bunu duymuştu.

Ne yapacağını düşündü Hoseok. Ya arkadaki çocuğu umursamayacak ve oradan kalkacaktı. Yada o çocuğun yanına gidip yardımcı olacaktı.

Hoseok çocuğun ağlayışına dayanamıyordu. Kalkın gitmeyi istemiyordu kesinlikle. İçindeki ses o çocuğa yardım etmesini söylüyordu.

Hoseok yavaşça yerinden kalktı ve ağacın diğer tarafına geçti. Dizlerini kendine çekmiş, kollarını dizlerine dolamış ve kafasını kollarının altında gizlemiş olan çocuğun hıçkırıkları Hoseok'u daha çok üzmüştü.

"Hey... İyi misin? "

Hoseok kısık ve çekingen bir şekilde seslendiği nee karşısında ki çocuktan hiçbir tepki alamadı. Belkide duymamıştı bile. Tekrar süslenmeyin denedi Hoseok. Ama bu sefer daha sesli olmaya özen gösterdi.

"Bir sorun mu var? Yardımcı olmak isterim. "

Çocuk sadece gözleri görünecek kadar kaldırmıştı başını. Kızarmış olan gözlerinden okunan sert, huysuz, ve hüzün dolu olan bakışlar Hoseok'a 'Defol şuradan!' mesajı veriyordu.

Hoseok, bakışlardan dolayı kendini rahatsız hissetmiş ve yutkunmaktan alamamıştı kendini. Çocuk tekrar başını kollarına gömdüğünde Hoseok çocuğu nasıl sakinleştireceğini düşündü.

"Anneni mi kaybettin yoksa?"

Gözleri çocuğun beyaz teninde gezdirdiğinde hayran olmuştu. İlk defa bu kadar beyaz duran birisi görüyordu ve çok güzel bir tene sahipti. Üzerindeki kısa kot şort ve beyaz tişört ile mükemmel duruyordu.

Fakat Hoseok o an farkettiği şey ile gözlerini kocaman açarak Yoongi'ye doğru hızlıca hareket etti.

"Hey, dizin kanıyor! "

Hoseok tam çocuğun dizine dokunacakken bileğini kavrayan el ile duraksamıştı. Çocuk başını tamamen kaldırmış, kaşlarını çatmış ve burnundan soluyordu.

"Bana dokunmayı aklından bile geçirme! "

Hoseok bileğini sıkan el ile ne yapacağını şaşırmıştı. Hoseok yardım etmek istiyordu fakat karşısındaki çocuğun kendinden taviz vermek gibi bir düşüncesi yok gibi görünüyordu. Ama bilmediği birşey varsa o da Hoseok'un inadıydı.

"Ama sizin kanıyor! Seni bu şekilde bırakıp gidemem. Hemen annenin yanına gidelim o seni iyileştirir. Annen nerede? Tek misin sen? "

Çocuk Hoseok elini sertçe çekerek kurtamış ve karşısındaki çocuğun dizine üflemeye başlamıştı. Belki canı acıyordur diye acısını hafifletmek istemişti. Ama bilmiyordu ki karşısındaki çocuğun acısı dizinde değil kalbindeydi.

MEMORİA[SOPE]Where stories live. Discover now