1. 🍁

29.6K 1K 825
                                    

Kütüphanenin rafları arasında gezerken, tek bir isim gözüme çarptı, Tezimi bu isim üzerinde yapmaya karar verdim Osmanlı kuruluşunda Fatih sultan Mehmet'in Osmanlı devletinde neler değiştirdiği neler yaptığıyla alakalı her şeyi ama her şeyi tezim de anlatacaktım, bu isim bana ayrı bir heyecan ve keşfetme düşüncesi verdi, üniversitede son yılım olduğu için bu tez benim için çok önemliydi.

Tarih bölümünü okumak benim için sadece bir bölüm bitirmek değil onu yaşamak hissetmek istiyordum, tarihi öylesine anlatmak değil de hissederek yaşayarak anlatmak istedim ve tarihi bilgileri iliklerime kadar aktardım.

Tarih hocamız olan Emir hocam bu yolda benim için çok büyük bir öğretici oldu. Emir hoca dikkat çekecek kadar yakışıklıydı diğer kızlar sadece tipine hayran kalırken, ben o adamın tarih bilgisine ve tarihi anlatırken ki bizde bıraktığı yaşanmışlık hissine hayrandım evet yakışıklıydı kabul ediyorum ama onda hissettiğim tarihi yaşayarak anlatmasıydı ve bize hissettirmesiydi.

"Efsun tezine karar verdin mi?"

Emir hoca bana yönelttiği soruyla herkes bana dönmüştü. Bu soruya istemsizce heyecanlandım başımı hafifçe aşağıya eğdim.

"Evet hocam karar verdim."

Emir hoca gülümseyerek gözlerimin içine baktı, bu his aşk ya da sevgi değildi, sadece tarihe kendini adayan insanların hisleri aynı olurdu. Emir hoca bana baktığında bendeki tarihe duyduğum ilgiyi görebiliyordu benim onda gördüğüm gibi.

"Söyle bakalım kim?"

"Fatih Sultan Mehmet..."

Emir hoca bana güvenen gözlerle baktı, bunu başarabileceğime inan tek kişi oydu.

"Tezini okumayı heyecanla bekliyorum Efsun."

Ön sırada bulunan birkaç tane kız kendi aralarında gülüyorlardı. Bir tanesi söze karıştı.

"Merak ettim tez konusu bu kadar geniş bir kapsamdayken sen neden Fatih Sultan Mehmet'i seçtin ki. Hem de araştırması zor olan bir dönem."

"Evet araştırması zor olan bir dönem ve ben de bunun için seçmiş olabilirim bu konuyu olamaz mı?"

Herkes pürdikkat bize bakıyordu. Emir Hoca da vereceğim cevabı bekliyor gibiydi. Kız tekrar konuşmaya başlayınca sahte bir gülüş yerleştirdim yüzüme.

"Daha açık olur musun neden yani zor olduğu için mi nedeni?"

Biliyordum ki beni denemek ve biraz da eğlenmek için bana bu soruları yöneltiyordu. Ona cevap vermeyeceğimi sanıyordu. Ama benden eğlence çıkmayacağını bilmesi gerekti.

"Yani diyorum ki kolay olanı herkes başarabilir ama önemli olan zor olanın içinden kolaylıkla çıkmaktır. Herkes Fatih Sultan Mehmet'in sadece İstanbul'un Fatihi olduğunu biliyorlar. Onun diğer başarılarını, İstanbul'u fethettikten sonraki yeniliklerin, ne kadar yüce gönüllü biri olduğunu vb. şeyleri kimse bilmiyor."

Kız bu söylediklerimden sonra önüne döndü. Belli ki daha fazla rezil olmak istememişti. Yüzümden sahte gülümseme silinip gerçek bir gülümseme yerleşti. Emir hocaya baktım yüzünde memnun olmuş bir ifade vardı. Demek ki o kızın lafına güzel bir cevap vermiştim. Masa da kitaplarını toplayıp, konuşmaya başladı.

"Ders bitti çıkabilirsiniz."

Sınıftan çıkıp ilk işim kütüphaneye gidip, o rafların arasındaki kitabı almak oldu. Kolumun arasına sıkıştırdım. Heyecan, endişe korku her şeyi hissedebiliyordum ve bu bana ayrı bir haz veriyordu.

Dayım günlerdir benimle konuşmak istediği bir konunun olduğunu defalarca söylemişti. Artık erteleyemeyeceğim için, okuldan sonra ilk işim dayımlara gitmek oldu. Kapıda beni Dayım karşılamıştı.

"Hoş geldin kızım. Özlettin kendini. Nerelerdesin böyle ben seni aramasam aradığın da yok."

"Dayı biliyorsun bu yıl son yılım ve çok yoğun bir şekilde çalışıyorum. Tezimi hazırlamakta zorlanıyorum."

"Gel kızım içeri geçelim. Anlıyorum seni bu aralar yoğunsun. Biz de özledik seni."

İçeri girdik. Salonda kimse yoktu.

"Elifle, Emre nerede?"

Elif ve Emre benim kuzenlerim.

"Aşağıda çalışıyorlar biliyorsun ya bir icat üzerinde çalışıyoruz. Biz de bu aralar çok yoğunuz."

"Çok merak ediyorum ne üzerinde çalışıyorsunuz."

"Bir konu hakkında hâlâ araştırma yapıyoruz konudan tamamen emin olduktan sonra sana da açıklayacağım kızım merak etme. Daha deneme aşamasındayız. Aslında uzun süredir deneme yapıyoruz ama bir şeyden daha emin olduktan sonra her şey hazır olacak."

"Gittikçe merakım daha da artıyor."

Dayım gülümsedi.

"Senin de işine yarayacak bu icat. Tezin için işe yarayabilir."

"Dayı gerçekten beni çok merakta bırakıyorsun. Ne yaptınız söylesene."

"Yakında söyleyeceğim."

"Tamam. Seni daha fazla zorlamayacağım. Bir bildiğin vardır senin. O zamanı merakla bekliyor olacağım."

"Bizimkilerin yanına inelim mi?"

"Olur onları da çok özledim."

"Hadi bakalım ne yapıyorlar."

Dayım yeni icadı için evin alt katını laboratuvar olarak kullanıyordu. İlk defa laboratuvara inecektim.

Büyük heyecanla yerimden kalktım dayım önden ben arkadan merdivenlerden aşağı iniyorduk.

Geçmişe Bir BiletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin