Çok Eski Bir Hikaye

380 53 135
                                    

Üç günde üç bölüm! Bu kitaptan iyi acı çıkardık gençler djdjc.
Neyse, yeni bir kitap çıkarmayı düşünüyorum. 'Anime repliklerini tahmin et!' Animesi verilen repliğin, animedeki hangi karaktere ait olduğunu bulmak üzerine. Sizce okunur mu? Fikirlerinizi bekliyorum!

 Sizce okunur mu? Fikirlerinizi bekliyorum!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bol yorum = Fazla yeni bölüm.
İyi okumalar!!!

===================================

-Ayın 23'ü, Öğlen 12-

Midoriya gözlerini açtığında bilinci yerine geldi ve ilk hissettiği şey baş ağrısıydı. Başını tutarak doğruluğunda kolundaki çiziği fark etti. Çiziğe dikkatlice baktı. Cam veya keskin bir cisim tarafından oluşturulmuş gibi görünen kesik fazla derin değildi ve şu an kanamıyordu.

Vücudunu incelediği zaman öteki kolunda ve bacaklarında da birkaç çizik daha olduğunu fark etti.

Uyuduğumda hiçbir şey olmadığına çok eminim...O zaman nasıl her yerim çizik içinde...?

Midoriya bir süre daha çizimlere bakınca bir anda düşündü.

Katilin çizikleri!

Odadan hızlıca çıktı ve güvenlik odasına gitti.

"Kahretsin..."

Güvenlik odası temizlenmiş ve kırık camın yerine yenisi takılmıştı.

"Temizlenmiş..."

***

-Ayın 23'ü, Öğlen 13.45-

UA Üniversitesi, 1/A sınıfının 16 öğrencisi, ortak salonda toplanmıştı. Hepsinin gözlerinden resmen uyku akıyordu ve erken yatanlar bile anca ayılabilmişti. Ayrıca hepsinin bir ortak noktası daha vardı. Hepsinin kollarında, bacaklarında ve vücutlarının çeşitli yerlerinde çizikler vardı.

"Hepimizin vücudunda neden çizikler var?"

Mina kolundaki çiziklere bakarak konuştu.

"Katil yaptı...Kendini saklamak için bunu yaptı."

Midoriya kahvesinden bir yudum aldı ve herkes ona baktı.

"Dün gece güvenlik odasına gittim. Yaoyorozu'nun kaybolduğu gece ile ilgili kayıtlara bakmak için. Odaya girdiğimde biri oradaydı. Benden önce gelmiş...Kapüşonu kapalıydı ve kim olduğunu göremedim. Onu yakalamaya çalıştım ama pencereyi kırıp kaçtı manyak katil. Pencereden kaçarken de vücudunu çizdi. Sabah ben bunu anlattığımda herkesin vücudunu kontrol edeceğimizi biliyordu bu yüzden de kendini saklamak için herkesin vücudunu çizdi."

"Ama nasıl?"

Uraraka da kahvesinden bir yudum aldı.

"Benzodiazepin'in bir türü olmalı, büyük ihtimalle gaz halinde.

Bunu söyledikten sonra Todoroki'de elinde tuttuğu kupadaki kahveden bir yudum aldı.

"Benzodiazepin?"

"Uyuşturucu, sakinleştirici veya uyku geçirici ilaçların tümünün latince adı. Uyku gazı da diyebiliriz. Büyük ihtimalle odalara bunu doldurduktan sonra içeri girip hepimizi çizdi. Ben cipa hastasıyım, bu yüzden beni öldürse ruhum bile duymaz ama uyuşturucunun tam etki etmediği kişiler yarı-uyanık hâlde olabilirler. Fiziksel temas halinde de bir şey hatırlama ihtimaliniz var. Bir şey hatırlayan var mı?"

"Vay be, çok bilgili gibisin-vrak. Ailenin hastanesi olması gerçekten işe yarıyor galiba-vrak."

Tsuyu bunu dediğinde Midoriya'ya bir anda dank etti

'Ailenin hastanesi olması gerçekten işe yarıyor galiba' . Katil düştüğünde topallıyordu, birinden yardım almadan veya tedavi olmadan bacağını kendi başına iyileştiremezdi...Benzodiazepin gibi maddeler ameliyatlarda kullanılıyor, aynı zamanda yardım için bir doktor bulması da gerekiyor...Hayır, o kadar yüksekten düştükten sonra bir burkukla kurtulması mümkün değil, en azından bir kırık veya çıkık olması gerekirdi. Kırık olsa alçı lazım olurdu, burkulma olsa sargı bezi ama çıkık? Evet...Katil yüksekten düştüğü için bacağı çıktığından dolayı öyle yürüyordu! Çıkığın tek tedavisi onu yerine takmak, bir süreliğine inanılmaz bir ağrı yapar o da...Çıkıkken de çok fazla ağrı olur. Bu sınıfta acıyı hissetmeyen tek kişi...Ayrıca bir hastaneden benzodiazepin ve doktor bulmak zor olmazdı...Her şey mükemmel şekilde yerine oturdu. Katil ondan başkası olamaz...

Midoriya ağzını açtı ama hemen geri kapattı.

Söylesem bile reddedecek...Hayır, sırf ailesi hastane işletiyor diye onu suçlamak çok aşırı. Buradaki herkesin ailesi zengin, benzodiazepin ve doktor tedarik etmekte çok zor bir şey değil. Acısı da ağrı kesici veya kas gevşetici ile bastırılabilir.

"Midoriya, başka bir şey hatırlıyor musun? Katille ilgili? Boyu, saçı, kıyafeti, herhangi bir yarası her şey işimize yarar."

"Yarım Piç haklı, bir şey hatırlamıyor musun İnek?"

"Katil topallıyordu...İkinci kattan düştüğü için normal görünüyor ama basit bir burkulma olmadığına eminim. Bileğini değil diz kapağını tutuyordu çünkü. Resmen bacağını sürükleyerek götürdü."

"Anlattıklarına göre kırığa değil de çıkığa benziyor. O zaman sargı bezi veya alçıya ihtiyacı olmaz, sadece ağrı kalır. Yerine takmakta çok zor olmaz. Uzman bir doktor hemen halleder, üstüne ilaç alırsan ağrısını hissetmezsin bile. Sadece zorlamamak gerekir."

Bakugou bunları derken kahvesine şeker atıyordu. Todoroki, Midoriya'ya döndü.

"Kandan örnek alabildin mi? Aldıysan DNA testine gönderelim. Herkes kanından biraz verir, katili kolayca buluruz."

"Hayır, Aizawa-sensei beni orada gördü. Ne olduğunu açıklayamadığım için de beni odaya geri gönderdi, buraya gelmeden önce kontrol ettiğimde her yer tertemizdi."

"Yani, yine elde var sıfır."

"Harika..."

Herkes bunu diyen Kirishima'ya döndü. Kirishima ellerini başına koydu.

"İstifa etti...Beynim az önce kulağımdan çıkıp sözleşmesini iptal etti! Fazla çalıştırdım sanırım..."

Onun bu tepkisine herkes önce baktı sonra gülmeye başladı.

"Bu durumda bile bizi güldürüyorsun ya...Tanrı da hep senin yüzünü güldürsün!"

Sınıftaki herkes gülmeye devam etti, Todoroki bile hafifçe tebessüm etti. Bu gülüşmelerin arasında Midoriya'nın gözüne takılan kişi Bakugou oldu. Todoroki'ye tiksinti dolu bakışı gözünden kaçmadı.

***

"Kendini saklamak için herkesi yaralamak? Bu işi farklı bir boyuta taşıyorsun resmen."

"Evet biraz."

Bunu diyen kişi, dedikten sonra kahvesine iki şeker attı.

"Böyle bir şey aklına nasıl geldi hala aklım almıyor."

"Eh, benim aklıma gelmedi bu aslında."

"Senin aklına gelmedi mi? Biri sana yardım mi ediyor?"

"Evet."

"Kim?"

"Giovanni Boccaccio."

"Ha?"

"Kültürsüz."

Kahve kupasını da alıp gitti.









Hero&MurderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin