Geçmiş Günlerden Hatıralar

340 43 177
                                    


İLK YAYIMLADIĞIM YERDE BİR HATA YAPMIŞIM BÖLÜMÜN BİR YERİNİ DEĞİŞTİRDİM.

Yeni bölüm geldi! Kusura bakmayın sevgili okuyucularım ne yazık ki covid'e yakalandığım için bol bol dinlenmeye çalışıyorum bu yüzden bölümler gecikiyor.

Komedi ve yaoi seviyorsanız The Babysitter'a da bakın ve yorum atın lütfen.

İyi okumalar!

"Şimdi anlatmaya başla Yarım Piç."

Herkes salonda bir yere oturmuş Todqoroki'ye bakıyordu.

"Sorun anlatayım."

"İlk olarak ne oldu?"

"Odaya gelen yemekleri yediler. Yarım saat kadar sonra da bayıldılar. Bende herkesi odaya topladım."

"Neden sen yemek yemedin?"

"Son birkaç gündür tansiyonum normalden daha yüksek çıkıyordu. Yağlı yemekler de  tansiyona iyi gelmediğinden salata yemeye karar verdim."

"Ne tesadüfse zehirli yemeklerin olduğu güne denk geldi bu olay?"

"Evet. Bu tesadüfe hayatımı borçluyum yoksa bende onlarla beraber ölecektim."

"Öyle değil mi? Tanrı seni seviyor herhalde."

"Herhalde. Başka bir açıklaması yok."

"Todoroki-kun, doğruyu söyle. Katille ilgili bir şey biliyor musun?"

"Evet adamım! Hepimiz tehlikedeyiz!"

Kirishima, Todoroki'nin omzuna elini koydu.

"Bir şey biliyorsan söyle dostum."

İkisi göz göze geldi. Todoroki telefonunu sıktı.

"Hiçbir şey bilmiyorum..."

"Emin misin?"

***

"Gebertecek beni..."

Sero odada volta atarken saçlarını yoluyordu.

"Bana çok acı çektirecek...Acı çekmek istemiyorum..."

Sero ilaçlarına baktı. Hızlı bir hareketle hepsini avucuna döküp susuz yuttu. Birkaç dakika içinde bedenini kontrol edememeye başladı.

Önce demir karyolaya sonra pencere koluna  ve en sonunda da kafasını sertçe yere vurdu.

Kan her yere aktı ve Sero sadece birkaç dakika içinde öldü.

Kapı gıcırdayarak açıldı. Kirishima, elinde bıçakla içeri girdi. Gördüğü manzarayla gülmesini engellemeye çalıştı. Sero çoktan ölmüştü. Öldüğünden emin olmak için onun nabzını kontrol ederken tüm kan onun üstüne bulaşmıştı.

Bir anda gelen bir dürtüyle arkasını döndü ve mor kılıflı bir telefonun flaşı patladı. Shoto sırıttı ve telefonu sakladı.

"Artık benimde şantaj resmim var."

Kirishima hala olayı anlamaya çalışırken Shoto çoktan odadan kaçmıştı.

***

"Evet eminim."

Shoto önüne döndü.

Keşke Momo burada olsaydı...

Tüm sınıf ortak salonda dikilirken kimse pencereden onları izleyen kişiyi fark etmemişti.

***
Shoto 204 numaralı odanın önünde durdu ve isim tabelasını okudu.

"Hikawa Yoshino."

Shoto, odaya girdi ve yataktaki genç kıza baktı. Elleri ve ayakları kemerle yatağa bağlanmış ağzı da kapatılmıştı.

"Merhaba Momo."

Yanına geldi ve ağzını açtı.

"Burada tek başına sıkılmış olmalısın diye düşündüm bu yüzden de seni ziyarete geldim."

Momo onu süzdü.

"Neden beni buraya getirdin?"

"İyi soru."

Çantasından bir adet ufak pasta çıkarttı ve paketini açıp bir çatala biraz aldıktan sonra ona uzattı.

"Bunu sevdiğini hatırladığım için gelirken getirdim. Buydu değil mi?"

Momo çataldaki pastayı yedi.

"Anlatacak mısın yoksa burada böyle bir durumda bizi Polyana sikmiş gibi oturup pasta yiyeceğiz?"

"Çok değişmişsin."

"Sevgilim bir katil çıktığı için olabilir mi?"

"Ben katil değilim! Yani öyleyim ama...biraz karışık."

"Anlat o zaman...."

Shoto, Momo'ya baktı ve derin bir nefes verip anlatmaya başladı.

"İşte bu yüzden seni aradan çekmeliydim. Sana dediğim gibi...Sen benim kıymetlimsin ve sana değer veriyorum ama..."

"Artık bana aşık değilsin..."

"Öyle."

"Bakugou da onu seviyor, Uraraka da. Sen de ona aşıksın. Bu erkek orospusunda bu kadar çekici olan ne var anlamıyorum..."

"Her neyse, yurda gitme zamanım geldi. Bu iş bittiğinde seni buradan çıkaracağım yani o zaman gelene kadar biraz daha sabret. Öyle ya da böyle her şey bir aya bitmiş olacak..."

Shoto odadan çıktı. O odadan çıktıktan sonra Momo da odadan kaçtı.

Hero&MurderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin