Üniversiteye Dönüş

610 71 126
                                    

"Nihayet! Polisler geldiğine göre hepimiz kurtulduk! Onlara her şeyi anlatacağız ve nizi kurtaracaklar!"

Kirishima neşeyle ötekilere baktı. Biriyle gözleri buluştu. Gülümsedi. Baktığı kişi başını çevirdi.

"Hayır anlatmayacağız."

"HEH?!"

Herkes Todoroki'ye döndü.

"Canım...Neden?"

Todoroki herkese baktı.

"Farkında değil misiniz? Gerçekten bunu göremiyor musunuz? Katil içimizden biri! Polise gidersek hepimiz cinayet zanlısı durumuna düşeriz. Üstelik UA gibi köklü bir okul böyle bir şeyin imajını sarsmasına da izin vermeyecektir. Skandal ne kadar kısa sürerse o kadar iyi deyip ilk şüpheliyi katil ilan edip gönderecekler. Gerçek katille baş başa kalacağız. Her şekilde bize hiç yardımları dokunmayacak. Sadece ortalık karışacak."

"Çok zekisin yarım piç. Cesetleri ne yapacağız?"

"Sadece kar küreme aracı gelmiş. Polis falan yok. Cesetleri saklar ve ağzımızı kapalı tutarsak kimse hiç bir şey anlamaz. Yaoyorozu, benim eşyalarımı topla ben bedenlerle ilgileneceğim."

Todoroki aşağıya indi.

"Gerçekten hiç bir şey söylemeyecek miyiz..."

Kirishima yere baktı.

"Bak, Çalı Süpürgesi. Bu konuda o haklı. Polis bu işe bulaşsa bile Müdür ve yanındakiler bu olayı en kısa sürede kapatır. Önümüze sahte birini atar işin içinden kaçarlar. Kendimiz çözeceğiz."

"Kayıp arkadaşlarımızı soracaklar onlara ne diyeceğiz-Vrak?"

"Kayboldu deriz. Dışarı çıktılar kayboldular."

"Ama polisler evi araştırmak isteyeceklerdir Kacchan."

"O kadar kolay değil. Özel Mülk burası kolay kolay arama izni alamazlar. Zaten üstüne de düşmezler. Todoroki geldiğinde de ona anahtarı veririm kilitler."

Mina bunları dedikten sonra koltuğa oturdu.

"Ne diyeceğimizi kararlaştıralım önce. Bakugou-kun ne demeliyiz?"

Uraraka'nın sorusuyla herkes Bakugou'ya döndü.

"Burası büyük bir bölge üstelik kar yağışı yoğun olduğundan fazla arama yapamayacaklardır. Dışarı çıktılar dersek bir şey olmaz. Buradaki herkesin psikolojik sorunları olduğundan neden uydurmamız da gerekmez. Herkes bunu diyecek mi? Sonra birisi farklı ifade verirse hepimiz batarız."

Herkes sessizce durdu.

"Bunu evet olarak kabul ediyorum."

Todoroki merdivenlerden çıktı ve onların yanına geldi.

"Hallettim. Onları mahzenin en az görünebilecek yerine taşıdım ve kapıyı da kilitledim."

Mina birden Todoroki'ye döndü.

"Kapıyı mı kilitledin?"

"Evet?"

"Kapının kilidi bendeydi. Sen nasıl kilitledin?"

Tanrım...Şu çocuk her yerden açık vermek zorunda mı?

Y.N: Hem italik yazıp  hem altını çizdiklerim kime ait olduğu bilinmeyen düşünce demek.

"Mahzenin anahtarı sende ne arıyor?"

"Yedek anahtar bu. Senden çalmadım yani. Merak etme"

***

Özel UA Üniversitesi 1-A sınıfı öğrencileri konaktan kurtulup yurda dönmüşlerdi. Polislere kayıp öğrencileri de bildirmişler ama UA her şeyin üstünü örtmüş ve konu kapanmış, her şey normale dönmüştü. Katilin bulunması dışında.

"Hey. O gece ne oldu? Sen mi öldürdün?"

Bunu soran kişi çayından bir yudum aldı. Karşısındaki kişi ise ona baktı ve çayına bir şeker attı.

"Yapmadığımı biliyorsun. Her şey karar verildiği gibi ilerliyor."

"Kanıt bırakmamaya dikkat et. O, zaten senden şüpheleniyor; Hayır, şüphelenmenin de ötesinde senin katil olduğunu biliyor. Benim kimliğimi bildiğini sanmıyorum ama benim varlığımdan emindir."

"Bu kadar seri cinayeti o kadar küçük bir alanda tek başına  işlemek mümkün değil ne de olsa. Hele ki tanığın olmadan."

Çayını bitirdi ve fincanı yerine koyup kapıya ilerledi. Dönüp ona baktı.

"Çay için sağ ol."

"Önemli değil. Şimdi git, çayın tadını bozuyorsun."

"Kaltak."

***

"Deku-kun. İyi misin?"

Uraraka, Midoriya'ya kahve uzattı. Midoriya gülümseyip kahveyi aldı.

"İyiyim. Sadece biraz düşünceliyim."

"Son günlerde olan olaylar hakkında mı?"

"Başka ne hakkında olabilir ki?"

"Todoroki-kun'un dedikleri aklımdan çıkmıyor. Ona kızgınım! Resmen suçladı seni!"

-FLASHBACK-

"Ben mi..?"

"Evet. Sen."

Todoroki gözlerini Midoriya'dan ayırmadan devam etti.

"Her ölümle yakından uzaktan bir alakan var. Buna hükmetmek doğal değil mi?"

"Todoroki-kun bu bir yanlış--"

"Anlaşılma? Her ölümle alakan var. Sero'nun kapısında bekleyen sensin, Tokoyami'nin not yazdığı kişi de sensin. Bu durumda başka kimden şüphelenilebilir?"

"Todoroki-kun! Bu Deku-kun'un masum olduğunu kanıtlıyor aslında. Kendi kendine vurup bayıltmadı ya."

"Ya bayılttıysa? Kendini bayıltmak o kadar da zor bir şey değil."

-FLASHBACK SON-

"Mantığı düz ve anlaşılabilir. Suçlunun ben olduğuna hükmetmek oldukça doğal. Asıl önemli olan bu gece. Dün gece Sero öldü ve bu gece sıra Mineta-kun'da...Ne yapacağız...? Mineta-kun'u korumalıyız."

"Hayır Deku-kun sen karışma. Bu gidişle herkes senin katil olduğuna inanacak. Bu işe karışmaman senin için en iyisi. Ben ne görürsem sana anlatırım."

Uraraka kalkıp gitti.

***

"Yaoyorozu. Sen zeki bir kızdın. Keşke böyle olmasaydı."

Todoroki, yerde yatan Yaoyorozu'ya baktı.

"Üzgünüm."

Elindeki şırıngayı temizleyip Yaoyorozu'nun eline yerleştirdi. Sonra ise dikkatlice tutup yere attı.

"Bu herkes için en iyisi. Bu kadar zeki olmasaydın bunu yapmak zorunda kalmayacaktım. Hızlı işleyen zekân senin mezarını kazdı."

Telefonunu çıkardı ve bir numara çevirdi.

"Hallettim. Aracı getir, arka kapıdan çıkartacağım."

Y.N: Bu bölüm biraz geçiş bölümü oldu gençler ama olsun. Teorilerinizi bekliyorum ^^


Hero&MurderWhere stories live. Discover now