3. Bölüm

4.3K 331 415
                                    

Sinirle oradan uzaklaşıp arabama bindim ve eve sürdüm. Yumruk fazla mı olmuştu? Canı yanmış mıdır? Öff ben aptalım. Neden yumruk attım ki sanki...

Arabamı garaja koyup eve girdim. Yeonjun salondaki koltukta oturmuş her zamanki gibi ps oynuyordu. Tam bir oyuncu kendisi. Zaten Felix'i onun yüzünden izlemeye başlamıştım. Evet hepsi onun yüzünden lan!

Koltuğa yaklaşıp kafasına vurduğumda oyunu durdurup bana döndü. "Ne vuruyorsun oğlum! Yanıyordum!" Bir oyuna bir ona baktım "Hakettin." Tıslayıp oyununa döndü. "Ben duşa giriyorum." Bir şeyler mırıldandı ama umursamadan salondan çıktım. Odama çıkıp banyoya girdim.

Birkaç aydır Felix'i izliyorum ve Jeongin'in arkadaşı olduğunu da biliyordum. Uzun zamandır tanışmak için fırsat arıyordum. Yayında videomu izlediğini görünce de belki bu bir fırsattır diyip ilerlemiştim ama görünüşe göre onun gözünde Jeongin'in kalbini kıran şerefsizin tekiyim.

Kısa bir duşun ardından temiz kıyafetler giyip kendimi yüzüstü yatağa attım. Sadece öyle yatıyordum ta ki kapı zilini duyana kadar. Ayağa kalkıp odamın kapısını açtım. Kim olduğunu anlamak için aşağıdaki sesleri dinledim. Bu Taehyung'du. Ağır adımlarla aşağı indim. Bu gece takılacağımız tamamen aklımdan çıkmıştı. Alt kata indiğimde kapı önünde dikilen Tae'ye baktım. Gitmeye hazır duruyordu. Hatta o kadar hazır ki arabayı çalışır bir şekilde bırakmıştı.

"Siz ikiniz gidin. Ben pek havamda değilim." Gerçekten hiçbir yere gidecek halim yoktu. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak yorgundum. "İyi misin Hyunjin?" Başımı salladım. "Evet iyiyim. Yorgunum sadece." Taehyung içeri girdi. Elini alnıma koyup tahminimce ateşime baktı. "Mümkün değil! Sen Hwang Hyunjin'sin! Sen asla gece gezmesini kaçırmazsın! Bir elin kanda olsa yine gelirsin! Yeonjun bir şey olmuş buna." Yeonjun onu onayladı. Taehyung'un elini alnımdan itip konuştum. "Saçmalamayın. İyiyim ben. Gidin hadi."

Tae, Yeonjun'a eliyle beklemesini işaret edip dışarı çıktı. Dışarıdaki ışık ve ses kesilince arabasını park ettiğini anladım. Gözlerimi devirirken geri geldi. "Madem prensimizin dışarı çıkmaya havası yok, o zaman bizde evde takılırız." İkisi de yüzüme bakıp gülümseyerek benden onay beklediler. Bıkkınlıkla nefes verdim "Peki." Sanki büyük bir müjde vermişim gibi sevinirlerken mutfağa gidip dolaptan birkaç bira aldım. Salona geri dönüp sehpaya bıraktım.

Yeonjun yüzünü buruşturdu. "Bira mı?" Tek kaşımı kaldırdım. "Beğenemedin mi?" Derin bir nefes alıp sehpanın üzerindeki biraları alıp götürdü. Geri geldiğinde ise elinde bir şişe şarap ve üç kadeh vardı. "Biraz zengin gibi iç Hyunjin." Elindekileri sehpaya bırakıp şarabı açtı. "Ne yani zenginim diye bira içemez miyim?" Kadehleri doldurdu ve şişeyi bıraktı. "Hayır sadece zengin olduğun için değil ayrıca 17 yaşında olmadığın için." Gözlerimi devirip koltuğa oturdum ve kadehi elime aldım.

^^

"PRİM DEDİ YA PRİM!" Yeonjun destek için sırtımı sıvazladı. "Boşver zaten seni haketmiyor." Yaklaşık iki saatir içiyorduk. Yerde otururken koltuğun üstündeki telefonuma uzandım. "Konuşma vakti Lee Felix!" Instagramı açıp dme girdim.

lixie/dm

:hwanghyunjin

fwliz

bwn myle bri dwpilim

lixie:

hyunjin?

dalga mı geçiyorsun yine benimle

:hwanghyunjin

hsyır aml nw dslgsaı

Streamer °Hyunlix° [Tamamlandı] Where stories live. Discover now