"Senin vereceğin tavsiyeye sıçayım ben!" Vurduğum kafasını okşadı. "Ya Soobin'de işe yaradı! Ne bileyim ben Felix'in böyle yapacağını?" Sabah erkenden, Felix uyanmadan, evden çıkmış ve ajansa gelmiştim. Şu an yüzüne bakacak yüzüm yoktu.
"Kabahat sende Hyunjin. Bundan ilişki tavsiyesi mi alınır? Resmen asırlardır sap bu adam. Soobin'de yüz vermeseydi yapayanlız çürüyüp giderdi." Yeonjun gözlerini kısıp Taehyung'a baktı. "Sen sanki çok farklısın." Kedi köpek gibi birbirlerine girmeden önce konuyu değiştirdim. "Hey benim konuma dönebilir miyiz? Ne yapacağım oğlum ben!?" Her öğle molasında yaptığımız gibi kafetaryaya girdiğimizde bulduğumuz ilk boş masaya oturduk.
"Özür dileyeceksin mal! Ne yapabilirsin başka?" Sıkıntıyla nefes verdim. "Öff aferin Hyunjin ya! İyi bok yedin. İzinsiz öptüğün yetmezmiş gibi bir de bu çıktı başına!" Yanımdaki ikili şaşkın gözlerle bana baktılar. "Ha evet sarhoşken, ama sarhoş olduğunu bilmeden, onu izinsiz öpmüş olabilirim..." Sonlara doğru sesim kısılmıştı. Dirseklerimi masaya koyup ellerimi saçlarıma daldırdım. Karıştırırken derin bir nefes verdim. "Yeonjun, Soobin'i evden çıkarman gerek. Muhtemelen geri döneceğim." Gelen bildirim sesiyle elimi cebime atıp telefonumu çıkardım.
Hommie:
erken gelebilir misin bugün?
konuşmamız lazım biliyosun:Hyunjin
şey emin değilim
ama denerimHızla telefonu kapattım. "Benim eve gitmem gerek." Ayağa kalkıp kafeteryadan çıkarken yeonjun ve taehyung yine arkamdan bakakalmışlardı.
^^ ^^ ^^
Eve geldiğimde korkarak anahtarı deliğine soktum ve çevirdim. İçeri girip kapıyı kapadım. Felix koltukta oturmuş beni bekliyordu. Derin bir nefes alıp koltuğa doğru ilerledim.
Felix anında ayağa kalkıp çok hașmetli küçük hyunjin e bir tekme savurdu. Acımıştı, hemde çok.
Bağırmaya, elleriyle vücuduma o güzel elleriyle yumruk atmaya başladı. Elleri acıyacaktı. Ellerini bileklerinden tuttum. Bileklerini acıtmadan tutmaya çalışıyordum fakat o geri çekmeye çalışıyordu. Canı yanacaktı.
Sertçe sağ bileğini elimden çekince dengesi bozuldu ve arka tarafa doğru cam masanın üstüne düşüyordu. Elinden tuttum ve onu kendime çektim fakat benim de dengem bozulmuştu ve sertçe cam sehpanın üzerine düşmüştüm.
Felix hemen üstümden kalkıp beni kaldırmaya çalıştı. Canım çok acıyordu. Sırtım ah.
"Hyu-hyunjin ben özür dilerim gerçekten özür dilerim amacım bu değildi sadece bana yaptığın şey yüzünden sana birazcık vuracaktım. Çok acıyor mu sırtın? Gerçekten özür dilerim bilerek olmadı. Sen bileklerimi tutunca ben öyle şey oldu işte. Gerçekten özür-"
" Lixxie sus. Senin suçun değildi. Benim için endişelenmene gerek yok. Eşyalarımı toplayıp giderim fakat, önce sırtımı temizlemem lazım bana biraz vakit vermen gerek. Bir süre daha bana katlanmak zorundasın ama çok sürmez. Bu arada camları sen toplamaya çalışma. "
Yavaşça ayağa kalktım dik durmaya çalıştıkça canım yanıyordu. Ama güçlü durmalıydım. Onun hatası değildi ki zaten. Onun yanından geçip gidecekken yüzüne baktım, niye ağlıyordu ki?
Elimi yavaşça kaldırıp yanağındaki göz yaşını silecektim ki sırtıma saplanan anı sancı ile kafamı omzuna koydum. Ve acının geçmesi için derin nefesler aldım.
"Hyu-Hyunjin iyi misin acıyor mu? Ba-bak ağlamıyorum sildim göz yaşlarımı tamam mı lütfen ani haraket yapıp canını acıtma. Lütfen yapma." gülümsemiştim. Şuan dediklerinden sonra canım acısa ne yazardı ahhh siktir çok yazarmış çok acıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Streamer °Hyunlix° [Tamamlandı]
Fanfictionhyunlixie: Bence bir çay için @lixie @hwanghyunjin ↪hwanghyunjin: Bu kim? ↪hyunlixie: Bu çocuk senden hoşlanıyor ↪lixie: nE #1 fic #1 hyunlix w/wonscat