7. Misafir (+18)

6.1K 126 22
                                    

BEĞENMEYİ UNUTMAYIN 🦋

Persephone

Odaya Annemin girmesiyle ne yapıcağımı bilemesemde.
Aklıma ilk Hadesi üzerimden itmek gelmişti. Tek sorun adam yerinden gram kıpırdamıyordu.
Annem de benim gibi şoka girmiş olmalı ki hala ne yerinden kıpırdayıpta odadan çıkmıştı ne de bir tepki vermişti
Bu durumu beni daha çok panikletip Hadesi üzerimden itmek için yerimde daha fazla kıpırdamama sebep oluyordu.
Taki bu hareketlerim Hades kulağıma doğru biraz daha eğlip, utançtan kızarmama sebep olucak o sözleri söyleyene kadardı.

" biraz daha kıpırdanırsan Demeterin karşısında beni içine alıcaksın güzel. Tanrıçam."

Bir şey dememe ve yapmama gerek kalmadan annem kendisine gelip konuşmaya başladı.

" 10 dakika ya taht odasında olun"

Sözlerini bitirdiği gibi bize hiç bakmadan odadan kapıyı sertçe çarparak çıkmıştı.

Annemin çıkmasıyla Hadeste üzerimden çekilmişti.
Temin panikle çok fark edemesem de. Şimdi neden üzerim den çekilemediğini anlamıştım. Penisinin sadece baş kısmı içime girmişti. Üzerimde biraz bile kıpırdamış olsaydı. Annem, Hadesin penisinin içimden çıkış yapışına kadar her şeyi rahat rahat görebilirdi. Neyse ki Hades bunu olabileceğini fark etmiştide daha büyük rezillikten kurtulmuştum.

Sıkıntıyla başımı geriye atıp derin bir nefes alıp verdim. Sabahlardan da uyanmaktan da nefret etmiştim artık. Bir kişinin uyandığı gibi hatta daha gözünü bile tam açmadan enteresan olaylarda başına gelmezdi ya .

Rahatlayamamın da verdiği huzursuzlukla yataktan kalkıp dolaba yöneldim. Hadesin delici bakışlarının hedefi şuanda ben olsamda pekte umrumda değildi. Aklım taht odasına çağrılmamızda kalmıştı.

O yüzden hızlıca üzerimi giyip. Hadese yöneldim. Beyefendi hala yataktan kalkmamış nasıl bıraktıysam o şekilde uzanıyordu.

Kollarımı birbirine dolayıp dolaba doğru yasladım.
Şerefsiz, afrodizyağın vücut bulmuş hali gibiydi.
Biraz daha karşımda böyle durursa geç kalıcaktık.

"kalkmayı düşünüyor musunuz acaba beyefendi(?) "

"hiç kalkasım yok hanımefendi, sizde bana katılmaya ne dersiniz(?)"

Şu rahat tavırları gerçekten beni delirtiyordu.
Daha fazla dayanamayıp yanına gidip, kolundan kalkması için çekmeye başladım.
Tabi adam öküz gibi olduğundan yerinden mili metrik bile kıpırdamamıştı.
Olduğum yerde patinaj çekiyor gibi hissediyordum.

Odada Hadesin kahkahaları yankılanıyordu artık.
Sinir olup var gücümle çekmeye başladım.
Tam kolunu bırakıyordum ki.
Bir anda ben kolumdan yatağa doğru çekilmiştim.
Hadesin beni çekmesiyle tam penisin üzerine oturmuştum.
İkimizin de ağzından kısık bir inleme kaçmıştı.

Popomda kalın, şişmiş erkekleğini hissediyordum.

" persephone kalk yoksa 10 dakika değil 10 sene yataktan çıkmamızı beklicekler."

Hades in ikazı üzerine daha fazla yerimde oyalanmadan kalktım.
Ne kadar sürtünmemek için dikkat etsem de yinede sürtünmüştüm.

Hadese hiç bakmadan kapıya yöneldim. Elimi kapının kulbuna atmamla. Hades'in sesiyle yerimde durmak zorunda kalmıştım.

" Beni bekle persephone!"

Öyle tok bir ses tonuyla söylemişti ki sanki yapmazsam başıma kötü şeyler gelicekmiş gibi hissetirmişti.
Gerçi onun beni götürmesi işime gelirdi yolları tam olarak hatırlayamıyordum yön duygum ne kadar iyi olsa da kaybolma riskim de vardı. Sabah ki olaydan sonra birde kaybolup geç kalırsam annem canıma okurdu.

Sırtımı duvara dayamış Hadesin gelmesini beklerken bir anda dibimde belirdi.

Üzerine siyah tişört ve pantolon giymiş ve aynı renkteki ayakabılarıyla kombinini tamamlamıştı.
Saçları yeni duştan çıktığını belli edercesine ıslaktı.

" ne o güzelim, gözlerini hala benden alamıyorsun ama geç kalıyoruz."

Şu kendini beğenmiş hallerine baştan gıcık olsam da yavaş yavaş sempatik gelmeye başlamıştı . Ne diyebilirim ki adam söylediği her kelimede haklıydı.

Sözlerine karşılık Hafifçe tebbesüm edip.

Yanına biraz daha yaklaşıp aramızda ki mesafeyi daha da aza indirip. Dudaklarımı kulağına doğru yaklaştırdım.

" Gidelim."

Bilerek bu şekilde yankınlaşıp söylemiştim. Üzerinde ki etkim çok hoşuma gidiyordu. Ateşle oynadığımı biliyordum ama bundan hiç bir zaman geri kalamıcağım kadar zevk alıyordum.

Kendimi geri çekip temasımızı kestim. Aramıza 1 adım kadar mesafe koymuştum.

Bana bakışların da o kadar yoğunluk vardı ki. Bazen nefes almayı unuturucak kadar beni etkisi altına alıyordu. Hiç bir erkeğe bu derece yaklaşmamış ve bu şekilde görememiştim. Rüyalarım da ki adam hariç tabi her zaman onu beklemiştim aslında.
Karşıma Hades çıkına kadar.

Ben bu düşüncelere dalmışken, kolumda Hadesin elini hissetim.
Başımı kaldırıp gözlerine baktığımda.
Bana gözlerimi kapamamı söylemişti.
Dediğini ikiletmeden gözlerimi kapattım.

" gözlerini açabilirsen güzel Tanrıçam."

Gözlerimi açtığım da taht odasına geldiğimizi fark ettim.

Başımı yan tarafa doğru çevirdiğim de
Babamla göz göze gelmiştik.

Hades sanki kıpırdayamıcağımı anlamış gibi belimden tutup tahta doğru ilerletti.

Daha önce gördüğümün aksine tek kişilik olan taht yerinde şimdi iki kişinin de oturması için yer yapılmıştı ama yeni yapılan sanki beni yansıtıyormuş gibi bir his bırakmıştı bende.

Hades le beraber yerlerimize geçtiğim de fark ettim ki. Tek Zeus değil diğerleri de gelmişti.

Artık herkes bu savaşta ki tarafını seçmiş olmalıydı.

Kapının açılmasıyla odada ki sessizlik bozuldu.

İblisler yanlarında bir grup cadıyla odaya girdiler.

Giyindikleri uzun pelerin ve başlarına taktıkları pelerinin şapkasıyla beraber hepsi bir silüetten ibaret gibilerdi.

İblisler cadıları buraktıkları gibi odadan dışarı çıkmışlardı.

Merakla onları izliyordum.
Hadesin yanımda hareketlendiğini hissetim.

Elini kaldırıp bilmediğim dilde bir şeyler söylüyordu.
Hadesin sözü bittiğinde.
Cadılar sanki anlaşmış gibi aynı anda başlarında ki şapkayı geriye doğru atıllar.

Erkekler ve kızlardan oluşan bu küçük kafilede hepsinin kendine özgü ayrı çekicilikleri, vücutların dan yayılan farklı bir enerji dalgaları vardı.

İçlerinden biri, öne bir kaç adım atıp diğerlerinin arasından sıyırılmıştı. Uzun boyuna tezat minyon yüz hatlarına sahip, sarı saçları ve yeşil gözleriyle hem çok güzel hem de sempatik birine benziyordu.

" Ölülerin Hükümdarı, buraya neden çağırıldığımızı biliyoruz ama biz sadece bunun için gelmedik.
Savaş meydanında da yanınızda yer almak istiyoruz. Bu onuru bize bahşeder misiniz."

Kadının sözleri bittiğinde hepimizin gözleri Hadese dönmüştü.

Hades hiç bir şey söylemeden ayağa kaltı. Tahtın olduğu merdivenler den inip kadının tam önüne durdu.

" prenses Victoria , Sizin gibi ender bulunan yetenekli büyücüleri yanımızda görmekten bizde onur duyarız. Ordumuza hoşgeldiniz."

Persephone +18حيث تعيش القصص. اكتشف الآن