3. Yakalanma

4.4K 145 13
                                    


MERHABA
BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN...

ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR...

Dibe vurunca mı daha güçlü oluruz yoksa gücümüzü mü hatırlarız...

Persephone

Hades dudağımı sert bir şekilde ısırınca acıyla başımı geri çekip gözlerimi açtım.
İlk gördüğüm hadesin siyah gözlerinin zevkten daha da koyulaşması ve harelerinde oluşan hafif kızılıklardı.

Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde artık o evde değildik...

Daha önce buraya gelmemiş olsamda, çok rahat buranın yer altı, ölülerin diyarı olduğunu söylebilirdim.

Hades

Kucağımda persephoneyle taht odasının ortasında dikiliyordum. Kız şoka girmiş gibiydi. Onun için Odamın yanında ki odayı önceden hazırlatmıştım.hiç bir şey demeden odaya doğru ilerlemeye başladım. Persephone bacaklarını belime sarmış kollarıyla da omuzlarıma tutunmuş başını da boynuma gömmüş bir şekilde merakla etrafı inceliyordu.
Zevkini bozmamak için odasına kadar yürüyerek götürdüm.
Bu haliyle çok tatlıydı. Kucağımda, kollarımın arasında olmasıysa çok garip geliyordu.
Sonunda odasının önüne gelmiştik. Durduğumu farketmemiş olmalı ki hala kucağımdan inmemişti.

" kucağımdan inmeyi düşünüyor musunuz hanımefendi, yoksa yatağınızda da size eşlik etmemi ister misiz"
Lafımın üzerine bir hışımla yere atladı. Ani hareket etmesiyle dengesini sağlayamayıp yere düştü. Birde Utançtan kızarmış suratı ve bana sert sert bakmaya çalışmasıyla kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

Başını daha da dikleştirip bir şey söyleyecek gibi oldu. Ama vazgeçmiş olmalı ki başını yere eğip ayak bileğini ovalamaya başladı.
Yanına oturup, Elini ayak bileğinden çekip, ayağını dizime doğru uzatmasını sağladım.
Persephone'nin bilerek yaptığını sanmıştım ama durum hiçte öyle değildi. Kızın bileği kızarmış ve şişmeye başlamıştı.
Bizler yaralansak bile saniyeler içinde iyileşirdik. Persephoneyle tek farkımız onlar ölümcül yara aldıklarında ölürlerdi bizimse iyileşmemiz uzun sürerdi. Bu konuyu koridorda konuşmamak için onu yeniden kucağıma alıp odasına girdim. Onu yatağa yatırıp bende ayak ucuna oturdum.

" neden iyileşemiyorsun"

" iyileşiyorum ama senin kadar hızlı olmuyor."

Daha fazlasını anlatmasını istercesine sorgulayıcı bakışlarımı sürdürdüm. Bunun bir nedeni olduğu çok belliydi.

"bana öyle bakma"

" o zaman anlatmaya başla"

" yarına iyileşmiş olurum bunu bilsen yeterli"

Bu şekil de ağzından laf alamıcağım belli olmuştu. Bir yol daha vardı o da uzlaşmaya gidip anlaşma yapmaktı.

" seninle bir anlaşma yapalım o zaman, sırayla sorular sorucaz ve bir soruya karşılık bir soru olucak"

" cevap vermek istemezsek"

" onada sen karar ver"

" kim soruya cevap vermezse diğer kişinin ondan bir isteği olsun"

" anlaştık."

Yataktan kalkıp içki dolabına geçtim. Persephonenin içiceğini düşünmüyordum. Ama genede sormaya karar verdim.

" içki ister misin."

" spesyelin de neler var."

"sadece ne istediğini söyle ve gerisini bana bırak."

Persephone +18Where stories live. Discover now