8.toplantı

3K 76 15
                                    


BEĞENMEYİ UNUTMAYIN ❣️

Persephone

" prenses Victoria , Sizin gibi ender bulunan yetenekli büyücüleri yanımızda görmekten bizde onur duyarız. Ordumuza hoşgeldiniz."

Hadesin sözleri bittiğinde nerden bulduklarını bilmediğim, içki kadehleri havaya kaldırılmıştı.
Herkes kadehlerini indirip
İçkisinden bir yudum aldıktan sonra Hades yeniden söze girmişti.

" Tanrılar, Tanrıçalar ve bu şavaşta bize katılacak olan başka toplum üyeleri sizin de bildiğniz üzere hazırlık yapmamız için önümüz de çok kısa bir süre var. Yarından itibaren hazırlıklara başlıyoruz. Şimdi sizlere ayrılan odalara geçebilirsiniz."

Sözleri bittiğinde. Sanki bunu bekliyorlarmışçasına oda dan ayrıldılar. Şimdi sadece babam (Zeus) , annem, ben ve Hades kalmıştık.

Oturduğum yerden kalkıp babamın yanına gittim. En son ne zaman bu şekilde karşı karşıya geldiğimizi bile hatırlamıyordum. Çok uzun zaman olmuştu. Ne yapsam ne desem bir türlü karar verememiştim.

Neyse ki o benim karar verememi beklememişti. Bana doğru bir kaç adım da o atıp. Beni kollarının arasına almıştı.

İkimiz de geri çekildiğimiz de Hadesle annemin bizi izlediğini fark ettim.
Hepsinin gözlerinde çok anlamlar yüklüydü ama tek bir duygudan kaynaklanıyor gibi değilde sanki gözlerinde bir den çok anlam barındırıyorlardı.

Sessizlik artık beni bunaltmıştı. Kim bilir daha neler biliyorlar ve saklıyorlardı.

" şimdi herkes burada olduğuna göre her şeyi anlatmanızın zamanı geldi."

Sözlerim üzerine kimse bir şey söylemeden başlarını sallamışlardı.

Odanın en uzak köşesindeki ve benim daha yeni fark ettiğim kapıya doğru yöneldiler. Ben de onları takip edip o kapıdan içeri girdim.

Kapının çıktığı yer gizli bir sığınak gibiydi. Odanın ortasında kocaman yuvarlak bir masa vardı. Masanın üzerinde hiç bilmediğim yerlerin haritaları ve üzerlerinde bizim ve karşı tarafta olan kişileri yansıtan tahta oymaları vardı.

Başımı masadan kaldırdığım da poseidonla göz göze gelmiştim. Kolunu bana doğru uzatıp omuzuma yanımda olduğunu belirtmek istermişçesine sıkmıştı ki Hades poseidonun kolunu omzumdan sertçe çekmişti.

Bu hareketini garipsesemde, odada çok fazla kişi olduğundan bunun hesabını yalnız kaldığımız da sormak üzere rafa kaldırmıştım.

Gözlerimi Hadesten çekip Poseidona baktığımda sanki kahkaha atmamak için kendini zor tutan bir hali vardı. Kim oldukları önemli değil bütün erkekler aynıydı kendi aralarında özel bir anlaşma varmış gibi hareket ediyorlardı ve ben bunu bir türlü tam olarak anlayamıyordum.

Babamın konuşmaya başlamasıyla dikkatim ona doğru yön değiştirmişti.

Masada ki bir çok harita gitmiş yerine bölgeleri ve Heranın şuanda kaldığı yerin krokisiyle bütünleşmiş şekilde masanın tamamını kaplayan tek bir harita belirmişti. Az önce gördüğüm küçük oymalı figürler masaya bırakılmış hepsi nerede olması gerektiğini bilircesine yerlerine geçmişti.

" yer altını geçiş olarak kullanıcaz. Kalenin etrafını dört bir yandan kuşatmamız lazım . Poseidon sen kuzeyden saldıracaksın. Demeter ve ares güneyden. Appolon doğudan. Ben de batı da ki Birliği yöneticem. Kaleyi düşürmeye başladığımız da hades ve persephone içeri sızıcak. "

Babamın sözleri bittiğinde aklım da ki soruları soramadan Appolon lafa girmişti.

" diğer detayları zaten biliyoruz Zeus bunlardan önce persephone 'nin engellediğiniz bazı güçlerine kavuşması gerekiyor yoksa içeri girmesi ona ölümden başka bir şey getirmez."

" prenses Olive ve halkı bunun için çağrıldı, bu konuda persephoneye yardımcı olmak için burdalar. Hem unutmadan o güç kızımın içinde sadece ona ulaşması için yardımcı olucaklar. "

Herkes benim hakkımda benden çok bilgisi vardı. Bu durum sinirimi bozmaya başlamıştı ama çokta elimden bir şey geldiği söylenemezdi...

Konuşmanın ardından bütün gözler bana dönmüştü. Kafamı belli bellirsiz hafifçe aşağı yukarı doğru oynattım. Sanki her şey benim elimdeymiş gibi gözüküyor olmasına rağmen hiç bir şeyle alakam yoktu. Sadece öyleymiş gibi rol yapıyordum.

HADES

Persephone' nin ne kadar bu durum dan sıkıldığının farkındaydım. Bende ondan Bir şeyler gizlemekten yorulmuştum. Yine bunları anlatmak bana düşmezdi.

Omzumda hissettiğim elle persephone ye doğru başımı çevirdim.

"iyimisin Ölülerin Hükümdarı."

Aramızda geçenlerden sonra bana hiç böyle bir sıfatla seslenmemişti. Garipsesem de hiç bozuntuya vermeden devam ettim.

" iyiyim Tanrıçam."

Persephone elini omzumdan çekmeden biraz daha bana yaklaşıp kullağıma doğru eğilmişti.

" Hades büyücüler neden buradalar."

Bu sözlerinin altında bir çok anlam gizliydi aslında. Ama ona bunları ben söyleyemezdim.
O yüzden persephone ' nin bu sorusunu görmezden gelip başımı çevirdim. Omzum da ki elini tutup yere doğru indirdim. Daha fazla yanında kalamazdım. Kalırsam dayanamazdım. Kapıyı açıp çıktım. Gözlerimi kapayıp aklıma ilk gelen yere daha fazla odaklandınıp kendimi orada hayal ettim.

Gözlerimi açtığımda persephone'yi ilk gördüğüm yerdeydim.

Ormanın ortasında ki peri gölün de.

GEÇMİŞ

Gözlerimi sinirle açtım. Ne zaman uyusam farklı yerler ama aynı kadın. Rüyalarıma girip duruyordu. Yıllardır ne rüyalar dan kurtulabilmiştim ne de o kadını gerçekte bulabilmiştim. Baştan tatlı sevimli güzel rüyalar. Git gide müstehcen bir hal almaya başlamıştı.

Yattığım her kadında sanki rüyada ki kadınla altımda ki kadın aynı kişiymiş gibi düşünmeye çalışıyordum. Ama bir türlü eskisi gibi anı yaşayamaz olmuştum. Aldığım zevkten de bir bok anlamıyordum. Doyuma zaten ulaşmam artık beni çok zorluyordu.

Her şeyden sıkılmaya başlamıştım. yer altından, yer yüzüne çıkıp biraz her şey den kaçmalıydım. Özellikle bir yer yoktu aklımda . Sadece gökyüzünü hayal etmiştim. Gözlerimi açtığımda mas mavi gökyüzüyle bakışmıştım. Derin bir nefes alıp etrafta bir göz gezdirdim. Her yer sık ağaçlık ve ağaçların tam ortasında küçük güzel bir göl vardı.

Biraz ileride ki ağaçların arasından bir şeyler kıpırdamaya başlamış, hafif bir parıltı da buna eşlik etmişti.

Kendimi istemsizce oraya çekilirken bulmuştum.

Karşımda vücudu kelebeklerle sarmalanmış hava da asılı duran bir kadın vardı.

PERSEPHONE

Hadesin aniden çıkışıyla şaşırmıştım.
Gerçi ne bekliyordum ki. Bir kaç gündür tanıdığı kızı sevmesinimi.
Hades gerçekten dengesiz bir karaktere sahipti bir iyi bir kötü aynı temsil ettiği değerler gibiydi.

Sanki hiç bir şey olmamış gibi önüme döndüm.

Hala bazı stratejik planlardan bahsediyorlardı.
Daha fazla dayanamadım. Artık ne olursa olsun bir şekil de bu yola girmiştim.

" prenses Victoria ile görüşmek istiyorum."

Benim bu çıkışımla yine bütün gözler bana dönmüştü.

Poseidon ve babam göz göze gelmişti. Aralarında sanki sessiz bir anlaşma var gibiydi.

Poseidon yanıma gelip kolumdan çekerek başımı göğüsüne yaslamıştı.

Beni geri bıraktığında karşımda Victoria vardı.

Poseidon gitmiş ve odada ikimiz kalmıştık.

Persephone +18Where stories live. Discover now