¹²ఌ︎

3.8K 319 239
                                    

"Düşman saat dört yönünde ilerliyor, tamam." Birkaç adım uzağımda olan Jungkook'un ciddi olduğunu ölçmek için baktım. Evet,ciddiymiş.

"Geri zekalı mısın,tamam."

"Olaya odaklanalım, tamam." Başımı iki yana sallarken beni sinirlendirdiği için gülüyordu.

"Seninle şunu yaptığıma inanamıyorum,tamam."

"Bende seni seviyorum,tamam." Öpücük atıp ağacın arkasına saklandığında sadece sakin kalabilmek için derin nefesler alıyordum.

"Lisa doğa yogası yapmak için burada değiliz. O yüzden elindeki kahveyi kendini yakmayacak şekilde düşmanın hedef aldığımız bölgesine dök." 

"Bunu neden ben yapmak zorundayım?" Düşünür gibi yapıp ağaca sırtını yasladı.

"Çünkü eğer ben yaparsam bilerek yapıldığı anlaşılır."

"Umrumda değil, rezil olman hoşuma gider."

"Ya sen nasıl arkadaşsın? Hoşuna gitmeyeceğini varsayıyorum. İtiraz etme şansını elinden alarak eve giderken seni sırtımda taşımayı teklif ediyorum."

"Pekala, kabul." Hızlıca dibime girip yanağıma öpücük kondurdu.

"Yaşasın! Sen bir numarasın! Hadi yap şu işi!" O tekrar eski yerine geçerken ben elimdeki kahve ile donup kalmıştım.

"Lisa,hadi şimdi!" Kendime geldiğimde numara yapmama gerek kalmadan dalgınlığımdan elimdeki kahveyi döktüm. Kahve, Mina'nın silikonlu göğüslerinden aşağıya doğru dökülmüştü. Çığlık attığında elimle kulaklarımı kapatıp yüzümü buruşturdum.

"Ne yaptığını sanıyorsun aptal? Dikkat etsene beceriksiz! Yaktın beni!" 

Gözlerimi sinirle yumarken Jungkook olaya dahil olmuştu. O kız bana hakaret ederek ölmeyi seçmişti sanırım.

"Siktir, Mina kaç! Ya da kaçma Lalisa Monoban'ın azabını hak ediyorsun çünkü. Öldür onu Lisa."

Jungkook'un gazına gelip elim Mina'nın saçlarına tutunduğunda daha çok çığlık atmıştı.

"Bir daha söylesene, kimmiş aptal ve beceriksiz olan?"  Güzelce yaptığı saçını bozduğumda rahatlamıştım. Ellerimi geri çekip silkelediğimde bir şeyleri yeni kavramaya başlamıştım. Bahçedeki herkes etrafımıza toplanmış bir şekilde şaşkınlıkla bana bakıyorlardı. Çünkü tatlı, sakin Lalisa Monoban'ı böyle hiç görmemişlerdi.

"Seni bu yaptığına pişman edeceğim. Sen Jeon Jungkook, eğer dün gece olmasa bile önceden benimle birlikte olduğunu inkar edemezsin."

Jungkook'un yüzündeki gülüş bir anda düşerken kalabalık arasında fısıldaşmaya başlamıştı.

"Kes sesini Mina, böyle şeyleri burada herkesin içinde konuşmak istediğine emin misin?" Şaşkınlıkla aralarındaki sert bakışmayı izlerken yanımdaki hareketlilikle başımı çevirdim. Hanbin yüzündeki gergin gülümseme ile bana bakıyordu.

"Neden herkes senin ne kadar pislik bir insan olduğunu bilmesini istemiyor musun?" Mina'ya yöneldiğim sırada Hanbin kolumu tuttu.

you belong with me •|° liskookWhere stories live. Discover now