19.bölüm

14 6 0
                                    

💥İzler..

Uyandığımı görünce hızlı adımlarla yatağın yanına geldi. Dizini kırıp boş tarafa oturduğunda ağırlığından dolayı hafif bir şekilde ona doğru kaydım.

Gözlerim her ne kadar gece gozlerin icine baksada koca bi boşluk görüyordu. Karşımdaki ki kişinin gözlerindeki yansımam koca bir hiç likten ibaretii.

Gözlerimi gozlerinden kaçırarak kucagindaki ellerine baktım.

Koyu siyah saçlarım yastığın her iki tarafına dağılmış güçsüz ve yorgun bir vaziyete duruyordu.

Zoran'nın parmaklarınin hemen dibindeydi, parmaklarını havalandırsa dokunabilirdi saçlarıma ama o parmaklarının değmemesi için direniyordu. İgreniyormuydu saçlarımdan?

Zoran'nın görüntüsü gözlerime döküldüğünde kalbimde varlığını daima sürdüren kimsesizlik paslı kilidi sarsıldı.

Gözlerini gözlerime dikti tek yaptığımız şey buydu ona karşılık vererek sadece baktım. Ne kadar doğru ne kadar yanlış hesap etmeden.

Beliki o konuşmuycaktı ama benimde konuşucak halim yoktu. O kadar çok şey vardı söylenip konuşulacak. Bagırılıp hesap sorulacak, sorulacak sorular alınacak cevaplar..

Gozlerim yüzünde tırmanırken onun bakışlarına aldırmadan yüzünü incelemeye başladım. O kadar dağılmıştı ki onu böyle görmeyi hiç beklemiyordum . Nedeni benmiydim onun bu hâle gelmesinin?

Kanatları ateşten var olan kendisine ve yetemezmiş gibi yanına yanaşan herkesi küle çeviren Elfida Arınç mı?..

Ileride ki kurbanım senmisin Zoran Demirkan yoksa avına yaklaşan asıl avcı bu iki gece gözlere sahip olan kişi mi?

Kurban kim???

Asıl avcı ve av kim?

Kemikli çenesi kasılmış dolgun parlak siyak sacları bir kaç tutamı alnına serilmişti.

Koyu renkere sahip olan yataktan doğrulmak için kıpırdıgımda. Bir el belime uzandı, affalasam da herhangi bir tepki vermedim aslında veremedim.

Beni usulca yatağa geri yatırırken, nefesimi tutmakla yetinerek yaptığı şeye izin verdim ve her hareketine özenle izliyordum.

Bir elli yastıktan ayrılırken bir anda duraksadı ona baktım ama onun gözleri saçımın altında gizlenen yaradaydı.

"Açıyor mu?" Dedi esrarengiz bir sesle..
Ah, hade ama merak mi ediyordu.
Vücudum istem dışı titrerken dudaklarımı ıslatım. Çölün ortasında kalan dudaklarım kurumuştu. Sanki dudaklarımdan çıkan her sözcük çölünü sulayacaktı.

Yaram sorusu üzerine varlığını hisetirirek sızlandı. Dudaklarımı araladım ama kelimeler çöle düşmeye meyili degildi.

Biri tarafından merak edilmek ne kadar farklıydı uzun süredir bu hissi tatmamıştım. İçeride çarpanan ruhum her kanat cırpışında kabuk bağlayan her bir yara acımasızca soyuluyordu kırmızı lekeler akıtmak için bekliyor gibilerdi.

Ay Kızım🌙Where stories live. Discover now