Ebebeyinleri o küçükken öldüler. Onları bir odada kan kaybından kaybetti. Yakın zamanda hastaneye götürüldü Tim ve orada kendisine şizofren teşhisi konuldu. Ona yardım için doktor kağıda birkaç hap yazdı. Fakat sanki bunlar işe yaramıyormuş gibiydi. Hapları kullandığından beri ara ara bayılmalar, sık sık baş ağrısı kimi zamansa mide bulantısından kusmalar meydana gelmeye başladı. Bunlara da ek olarak garip rüyalar ve garip figürler görmeye başladı. Sanki her gece biri onu izliyor hissine kapıldı. Bir gün cesaret edip gece dışarıya baktı ve uzun boylu, takım elbiseli ve yüzü olmayan kendisini izleyen korkunç figürle karşılaştı. Tim bu durumu psikiyatrisine söyledi. Fakat doktor hastalığı nedeniyle bunların çok normal olduğunu ve hapları halen kullanmaya devam etmesi gerektiğini söyledi. Fakat bu hastalığın dışında bir olaydı.
Aslında bu hayal değil tamamen gerçekti. Tim çocukluğunda oldukça utangaç ve oldukça çekingen biriydi .Fakat başına ne geldiyse doktoru ona haplara hep devam etmesi gerektiğini söyledi. Tim aynen öylede yaptı. Büyüdükçe garip rüyalar, garip figürler, mide bulantısı, kusmalar, baş ağrısı ve bayılmalar azalmaya hatta bazıları yok olmaya başlamıştı. Fakat hapları almadığı zaman gene her şey eskisine dönüyordu. Büyüyüp üniversiteye gittiği zaman en yakın arkadaşı olacak Brian ile tanıştı. Brian ile vakit geçirdikçe ne çok ortak noktalarının olduğunu keşfettiler. Brian her zaman Tim ile ilgilendi ona her konuda destek çıktı ve aynı kardeş gibi ilişkilerini sürdürdüler. Bir gün Brian'nin arkadaşı Alex onları bir filimde oynatmak istediğini söyledi. Filim üniversite projesiydi ve adı "Marble Hornest" di. İkiside hevesle kabul ettiler. Alex çok profesyonel bir yönetmendi ve filimi çekerken çok eğlendiler. Alex biraz paranoyaklaşana kadar her şey iyi gidiyordu.
Sürekli onu izleyen bir figürün olduğunu iddia ediyordu. Tavrı değişti ve giderek daha stresli ve sinirli bir hale büründü. Kamerayı her yere taşıdı ve sadece kendisine özel birkaç kaset kullanmaya başladı. Tim, Alex ile kasetleri incelediğinde tuhaf şeylerle karşılaştılar. Kasette videonun birçok kısmında ses kesiliyor, ara ara cızırtılar geliyor, bazen görüntü gidiyordu ve bazı yerlerde de uzun boylu, takım elbiseli adamın figürünü görüyorlardı. Bunu görünce Tim çok korktu. Çünkü bu çocukluğunda gördüğü figüre çok benziyordu. Tim bu garip yaratık hakkında daha çok şey bilmek istedi.
Bu yüzden hapları içmeyi bıraktı. Eski kamerasını aldı ve aynı Alex'in yaptığı gibi kendini kaydetmeye başladı. Kırmızı düğmeye bastı ve kamerayı tüm odasını görebilecek şekilde yerleştirdi. Ertesi sabah kafası karışmış bir şekilde uyandı. Hap şişesi kayıptı ve komodinin üstünde garip bir maske vardı. Yerde ise eski kamerası duruyordu. Yataktan kalktı ve hemen onu eline aldı. Kaydı durdurmuştu ama kaset halen içindeydi. Kasedi aldı ve izlemeye başladı. Başta her şey normaldi.
Fakat ilerleyen zamanlarda Tim garip hareketler yapıyordu. Yataktan kalktı ve yere oturup defalarca parmağıyla aynı hareketi yaptı. Sonra kalkıp odasını terk etti. Fakat Tim bunları yaptığını hatırlamıyordu. Her geçen zaman yaptıklarına daha da şaşırıyordu. 10 dakika boyunca hiçbir şey olmadı sadece garip sesler duyuldu ve bazı yerlerde görüntü bozuldu. Bir süre sonra biri odaya girdi. Aynı Tim gibi giyinmişti fakat yüzünde komodin de duran maske vardı. Adam kameraya daha da yaklaştı ve kağıda MASKY yazdı. Daha sonra komodindeki hapı cebine attı. Sonra kamera yere düştü ve koridoru görüntüledi. Koridorda bir figür daha belirlendi. Bu o! Takım elbiseli, uzun boylu ve yüzü olmayan korkunç adam.
