7. BÖLÜM ( Benim Haddim)

80 14 4
                                    

Gün ışıkları odaya vururken berrin yatakta doğruldu. Alarmından önce uyanmasına karşı gözlerini devirdi. Ne vardı beş dakika daha uyusaydım diye sitem ederken yanında yatan Arslan'ı rahatsız etmemeye dikkat ederek yataktan kalktı. Hazırladığı kıyafetleri giyerken saçlarını taradı ve sıkı bir at kuyruğu yaptı. Siyah saçları gün geçtikçe uzamış belinin altına geliyordu. Bu durumdan oldukça memnundu. Hazırlanmasının bitmesiyle usulca evden çıktı. Kendi arabasına binip aybarsın evine ilerlerken aynı zamanda buseyi arıyordu. Buse dinç bir şekilde telefonu açmış konuşmaya başlamasıyla berrin şaşırmadan edemedi. Buse sorumluluğunu iyi edinmişti.

Berrin buse ve selinayı almış yola koyulmuşken planı tekrar etti. Ben size gelin derim diyen berrine karşı buse tamam derken berrin vip locaya gelmeden buseyle selinayı bırakmış ardından locanın önüne gelip park etmişti. Usulca arabadan inmesiyle locaya ilerledi. Kapıda dik duran iki yapılı erkek berrin görmesiyle başlarını eğmiş selam verirken berrin gülümsedi. İçeriye girecekken bir korumanın tedirginlik le onu durdurmasına karşı merakla çatılan kaşlarıyla korumaya baktı.

Koruma derin bir nefes alıp "berrin hanım. Silahınız varmı?" berrin duyduğu soru karşısında güldü. Koruma daha da rahatsız bir şekilde yerinde kıpraşmaya başlarken berrin aniden ciddileşmiş ve " evet var." demişti. Diğeri öne çıkarken "maalesef berrin hanım. İçeriye silahla giremezsiniz. Lütfen silahınızı bize teslim edin." berrin gözlerini kısmış bir halde erkeğe bir adım atarken " siz  bana bunu söylemediniz bende sizi duymadım" iğneliyici ve tehtidkar bir halde söylediği cümleye karşı koruma  akıllanmazken hala  ısrarcı bir şekilde konuştu. "lütfen zorluk çıkarmayın. Aksi halde..." berrin kahkaha atmaya başlarken "aksi halde ne?" dedi.

Koruma gergin bir halde berrine bakıp "biz emir kuluyuz lütfen böyle yapmayın.." adamın sözü tamamlanamadan yanlarına içerden bir erkek gelmiş ve lafını bölmüştü. "bir sorun mu var?" berrin başını erkeğe çevirirken koruma cevapladı. "silahını vermiyor efendim" demesiyle berrin yanlarına gelen erkeğin Burda önemli bir mevkide olduğunu anladı. Ama bu umurunda değildi. Vakit kaybetmişti ve bundan hoşlanmazdı. Adam berrine dönmüş konuşmaya başlayacakken berrin "eğer bir daha silahınızı verin diye bir cümle duyarsam Burda bulunan ve bana karşı gelen herkesi öldürürüm. Anlaşıldı mı?" dedi. İdaalıydı. Gerçi berrin her zaman idaalıydı. Adam kaşlarını çattı. Bu kadını tanımıyordu. Asi olduğu belliydi. Adamın kulaklığında" konuyu uzatmayın. Başımıza bela almayalım "sesi duyuldu. adam duydukları karşısında ona bakan çatık kaşlı kadına baktı ve" kusura bakmayın. Bir aksilik oldu sanırım. Lütfen geçin" berrin korumalara dönmüş ve gözlerini sinirle kısıp öldünüz bakışı atarak asansöre ilerledi. Usulca asansöre binerken arkada kalan adam berrini süzdü. Gözleri kısık bir şekilde asansör kapanmadan önce son bir kez berrin baktı.

Berrin kapanan asansör kapısıyla rahat bir nefes aldı. Asansöre dikkatle baktı ve kulağında bulunan kulaklığa ithafen "yukarı çıkıyorum. Hazırlanın. Kapı girişinde iki koruma ve başlarında duran bir adam var. Girişin içerisinde iki köşede kamera var. Dikkatli olun. " dedi. Gelen busenin sesi berrin onaylarken berrin açılan kapıyla aşağı indi. İlk geldiği durağa atıldı. En üst kattaki siyah kapıdan içeri girdi. İçerdekiler son anda kamera berrin görmüşler hazırlıksız yakalanmışlardı. Berrin belinden çıkarttığı silahı İçerdekiler tek tek sıkarken kameraların başına oturdu. Buse ile selinayın kapıda görmesiyle tebessüm etti ve ayağa kalktı. Cesetleri odada bırakıp yeniden asansöre ilerledi.

Asansör yeni katta dururken berrin aşağı indi. İki tane büyük koruma koca kırmızı kapının önünde dikilirken biri öne atıldı. Yanlış yere geldiniz herhalde hanımefendi. Berrin usulca başını salladı. "hayır içeridekilerin haberleri var." dedi. Adam gerilerken diğeri kapıyı açtı. Berrin içeriye girdiği gibi canlı müzik sesiyle ilerledi. Tam ortada yer alan büyük misafir oturma grubuna ilerledi. Etrafında dört tane koruma olan koltkta oturan adama baktı. Adamın Yanında bir kadın duruyor koynunda sarılır vaziyetteydi. Adam berrin görünce yerinde dikleşti. Dikleşmesiyle kadında ondan uzaklaşmak zorunda kalmıştı. Korumalar patronlarının dikleşmesine karşı onlarda dikleşirken patronları konuştu.

"seni buraya ne attı berrin?" berrin alayla gülümseyerek karşısındaki koltuğa otururken bacaklarını üst üste atarak "bazı şeyleri idrak edememişsin? Yani ben öyle duydum!" dedi. Adam kaşlarını çatıp öne eğilirken boğazında ki yakayı düzeltti. "benim mekanımda bana nutuk vermiyorsun dur herhalde" iğneleyici ses tonuna karşı berrin kahkaha attı. "bu benim haddim değil" silah sesiyle içeriye dalan buse kulaklıktan duyduğu konuşmalara karşı ona korkuyla bakan adama bakarak "bu benim haddim" dedi. Bütün korumalar silahlarına sarılsalarda her şey için artık çok geçti. Buse bütün korumlara sıkarak berrin in yanına rahat bir şekilde gelip otururken "evet neler kaçırdım" dedi. Adam korkuyla buseye ardından berrine baktı. "benim mekanımda yapılan bu küstahlığı affetmem. Ya şimdi kendi rızanızla gidin yada...." buse merakla öne eğilirken "yada ne..?" dedi. Adam zorla yutkunurken berrin buseyle anlaştığı üzere kalan tek korumaya baktı.  Ve ayağa kalktı. Adama dönerken "ben seni buseyle yanlız bırakayım. Ne de olsa konuşacağımız konu çok" demiş ve sağ bıraktığı son korumanın başına silahı doğrulup ilerlemeye başlamıştı.

Buse berrin odadan çıkar çıkmaz adama döndü. Selinay silahı beline yerleştirip buseye doğru ilerlerken korkudan ne yapacağını şaşırmış kadına bakıp çık dışarı dedi. Kadın bunu bekler gibi dışarı çıkarken Selinay busenin yanına oturdu. Buse silahıyla oynarken "beni öldürmek isteyen kişiler arasında baş sıradaymışsın. Meselen neyse çözelim" dedi. Daha sonra vazgeçmiş gibi ayağa kalkarken "yada vazgeçtim.  Direk işi çözelim" demiş ve silahı adamın kafasına dayamıştı. Adam bülbül gibi şakımaya başladı "bu benim suçum değil ben sana cephe almak istemedim. Namını duymadım mı sanıyorsun. Bu emirdi." dedi. Buse duyduklarına şaşırırken "emri veren kim?" dedi. bu da neydi? Buse sadece bu adam var zannediyordu. Bunun üstü olduğunu düşünmemişti. Garipti ve ilgi çekiciydi. Düşmanlarının arttığını bir kez daha anladı. Gözlerini kıstı. Ne bitmek bilmeyen düşmanları vardı. Birini eksiltmeden diğeri meydana çıkıyordu.

Adam başını olumsuz anlamda sallarken "bunu söylersem beni öldürür" demesiyle buse, zaten ölüceksin söyle dedi. Adam başını hala olumsuz anlamda sallarken buse silahı başına daha çok baskı olucak şekilde bastırdı. Söyle diye keskin bir dille konuşmasıyla adam başını eğdi. "tamam tamam.. Söylüyorum"

beklenenden erkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin