Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hermione üzerindeki elbisenin kırışmasını umursamadan yatağına uzanırken oldukça sinirliydi. Tom geç kalmıştı hem de tam olarak bir saat. Geç kalması yetmezmiş gibi bir de ne telefonlarına ne de mesajlarına cevap veriyordu. Hermione sinirle elinde ki telefonu yerdeki kıyafet yığınının içine fırlatırken kapının tıklatılarak çalınmasıyla gözlerini beklentiyle oraya çevirdi. Draco kapıyı açıp odasına girerken içindeki beklenti ışıklarıda onunla beraber bir bir söndü.
"Bugün Tom ile buluşmayacak mıydın?"
Draco kapıyı arkasından kapatırken yavaş adımlarla Hermione'nin yanına gelip yatağının ucuna oturdu. Hermione içindeki sinirin Draco'nun sorusuyla büyüdüğünü hissederken cevap vermek yerine dişlerini birbirine bastırıp burnundan soludu.
"İyi misin Hermione?"
"Evet."
Hermione'nin sesi düşündüğünden daha sert çıkınca kendine küfretti. Sinirli olduğunu açıkça Draco'ya belli ediyordu. Draco ise onun bu haline gülüp yanına uzanırken Hermione tepkisiz kaldı. Başını sağ elinin yardımıyla sabitleyip elini Hermione'nin bacakları üzerinde yatıştırıcı bir şekilde gezdirdi.
"Sinirini benim üzerimden çıkarmak istersen ben hazırım Hermione. Senin için her zaman hazır olduğumu biliyorsun."
Draco'nun elleri yavaşça Hermione'nin bacaklarından yukarıya çıkarken elbisenin eteklerini kızın kalçalarına kadar sürükledi. Elleri kızın iç çamaşırı üzerinden cinsel organına dokununca Hermione ani temas karşısında ürpertiyle Draco'nun elini geri çevirerek kendinden uzaklaştırdı.
"Şuan da Tom ile bir ilişki içindeyim gibi sayılır Draco. Yani oyunumuz bitene kadar seninle birlikte olmak fazlasıyla yanlış geliyor."
"Haklısın. Fakat bu saçma oyuna son verebilirsin Hermione."
Draco nazik ve davetkar sesiyle Hermione'nin dudaklarına eğilip küçük öpücükler kondururken durakladığı zamanlarda konuşmasına devam ediyordu.
"Eskisi gibi olmak sencede daha kolay ve rahat değil mi?"
Öncekine göre daa uzun ve sertçe öptü bu kez Draco, Hermione'nin dudaklarını.
"Beraber olmak..."
Küçük bir öpücük daha kondurup dudaklarına geri çekildi.
"...birbirimizi bir şeye zorlamadan, sadece anı yaşamak."
Bu kez Draco Hermione'nin dudaklarına eğilip kızı öpmedi. İsteğini kabul ettiğini bir işareti olarak o adımı kızdan bekledi fakat isteği yanıtsız kaldı.
"Yenilgiyi kabul edecek veya korkarak kaçacak biri değilim Draco."
Draco istemsiz olarak Hermione'nin cevabı üzerine yüksek sesle kahkaha attı. Hatta bu o kadar aşırıya kaçan bir kahkahaydı ki Draco kafasını yastıklara gömerken Hermione kaşlarını çatarak onu izledi.
