3 ⚔

72 177 49
                                    

3/CANHIRAŞ

"Gönlüm içinden yandı.

Geçmiş zamanı andı.

Geçen günler nerededir?"

"ALP ER TUNGA DESTANI"

•┈┈┈••✦KEYİFLİ OKUMALAR✦••┈┈┈•

•┈┈┈••✦KEYİFLİ OKUMALAR✦••┈┈┈•

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

BAYÇURA: 

Eski Türklerde "Kiler Cini" olarak bilinmektedir. Diğer ismi "Bıçıra"dır. Kırmızı giysili bir kadın kılığındadır. Ocağın arkasında, kilerde veya çatıda yaşar. Yemeğe fazlasıyla düşkündür ve insanların yiyip bitiremeyeceği bütün yemekleri yer. Çok pis bir yaratıktır ve temiz yerlerden nefret eder. Aniden bağırır, oynar, şaka yapar, uyuyan insanı yatağından alır ve başka yerlere taşır, ayrıca evde bulunan eşyaların yerini değiştirir. En sevdiği eşyalar; anahtar, iğne, bıçak ve makastır. Geceleyin kilitli olan kapıları açar veya kapıları kilitler. Bazı zamanlar evde yangınlar çıkarır. İnanışa göre, uzun süre ocak yakılmayan evleri severmiş.

═ ═ ═ ╰☆╮ ═ ═ ═

İnsan her şeyden önce kendisini bilmelidir. Bizzat benliğinde olan biten her şeyi bilmelidir. Çünkü insan, ancak o zaman yaşadığı dünyadan haberdar olabilir ya da insan, en çok o zaman yaşadığı dünyadan haz alabilir. İnsanoğlu bu hayatta en çok "kendini" çok iyi bildiği zannına kapılır ve böylece insanoğlu, ilk imkânsızını kendi elleriyle yaratmış olur. Oysa bunu bilmek; zaman ister, yürek ister, en önemlisi de cesaret ister. Bu zanna kapılan insanlara en güzel cevabı Epiktetos vermiştir. Der ki: "Bir insanın bildiğini zannettiğini bir şeyi, öğrenmesi imkânsızdır."

Gencer Ailesi içerisinde bu zanna kapılan ve bu zan ile yaşayan kimse yoktu. Öyle olsaydı eğer, yapmış oldukları meslek –av- içerisinde kendilerini bu kadar ilerletmiş olurlar mıydı? Bu sorunun cevabı açık arayla belliydi sanırım.

═ ═ ═ ╰☆╮ ═ ═ ═

Bertuğ'un yaşamış olduğu o kâbus dolu günün ardından bir hafta geçmiş, aile fertleri kendi olağan hayatlarına dönmüşlerdi. Bahadır zamanında babasının kurmuş olduğu tekstil firmasına gidiyor ve orada bulunan hukuk departmanında çalışıyordu. Karısı Mehir ise, boş zamanlarında gazetelerden doğaüstü varlıkları araştırıyor; günlük ev işlerini yapıyordu. Evin iki oğlu ise, günlük rutinleri olan okullarına devam ederken hafta sonları ve bazı akşamları ise babaları ya da anneleriyle doğaüstü varlıklar ve Şamanizm ile ilgili çalışmalar yapıyorlardı.

İLTER | (✓)Where stories live. Discover now