9 ⚔

44 176 0
                                    

9/SENİ KIZIL KAFALI ALKARISI! II. KISIM

“Eğer durum sizin çözemeyeceğiniz bir hal aldıysa ve hiçbir çıkış yoksa elinizi yukarı kaldırın.
Ve elinizi sertçe aşağı indirirken “zıkkımın köküne git” deyin.
Çok güzel bir deyiş vardır:
Sizi yiyip yutmuş olsalar bile en azından iki çıkış yolunuz vardır.”
“ŞAMAN SÖZÜ”

═ ═ ═ ╰☆╮ ═ ═ ═

Günümüz-Yıl 2021

“Haktan! Cezanı, seni ellerimle boğarak ödeteceğim!”

Bertuğ çıldırmış gibiydi. Balarısı’nı öldürmek bir yana dursun yakalayamamışlardı bile. Bunun sebebi ise Haktan’dı. Onu gördüğü yerde mahvetmek en büyük planıydı. Ayrıca şu anda her şeyi berbat etmiş ve her şey karışmıştı.

Şehrin merkezinde bulunan, dört odalı bir evde ne kadar rahat davranış sergileyebilirlerdi ki! Silah kullanamıyorlardı, çok fazla masum insan olduğu için bıçak türlerini kullanamıyorlardı ve anneleri hâlâ gelmemişti!

Öfkesi burun deliklerinin açılıp kapanmasından bile belli olan Barkan, “Zamanı geriye sarmayı ve bu işi kabul etmemiş olmayı diliyorum!” dediğinde kardeşi okkalı bir küfür etti.

“Zamanı geriye sarma gücümüz yok! Annemi ara, nerede kalmış bir sor! Aksi halde ölüp gideceğim şu genç yaşımda!”

Annesini aramaya koyulan Barkan, telefonun diğer ucunda sesini duymasıyla hemen nerede kaldığını sordu annesine.

“Kapat, geldim,” diyen annesi onun kapatmasına kalmadan telefonu kapattı. Çok geçmemişti ki kapının zili çaldı.

═ ═ ═ ╰☆╮ ═ ═ ═

Arkadaşları Haktan ile konuştukları zamanın üzerinden iki gün, on saat, yirmi beş dakika geçmiş, iki kardeş ummalı bir çalışma içerisine girmişti. Buldukları bulgular sonucunda ise Albastı’yı fiziksel olarak yok edemeyeceklerini bulmuşlar ve bu ruhani varlığı öldürmenin, yok etmenin başka yollarını aramaya başlamışlardı.

Bertuğ elinde bulunan, “METELLERDE RUHANİ VARLIKLAR” adlı kitabı masanın üzerine koydu. Post-it ile işaretlemiş olduğu sayfaları ve o sayfalarda altını çizmiş olduğu yerleri göstermek adına abisini çağırdı.

Barkan elinde bulunan, “KAYIP METELLER” adlı kitabı kanepenin üzerine koydu ve kardeşine doğru yürümeye başladı.

İki kardeş, gizli odada bulunan mavi boyalı odanın içerisindeydiler. Bu odanın duvarları, boydan boya iki duvarda bulunan kitaplık mavi renkte idi. Bir duvarın önünde bulunan kitaplık tamamen el yazması kitaplar ve zamanında basılmış olan özel kitaplar ile doluyken; diğer duvarın önünde bulunan kitaplıkta Şamanizm ile ilgili türlü parşömenler, kitaplar ve kitaplığın alt tarafında bulunan kapaklı dolaplarda ise Şamanizm ayinlerinde kullanılan bazı eskiz kâğıtları ve mumlar bulunuyordu. Odanın bir duvarının önünde, iki kişilik bir kanepe ve onun yanında tek kişilik bir koltuk bulunuyordu. Onların ortasında ise, uzun ve dikdörtgen şeklinde bir sehpa bulunuyordu.

Sehpanın üzerine koyduğu kitabı aldı ve abisine post-it ile işaretlemiş olduğu ilk sayfayı açtı. Sayfada altını çizmiş olduğu yeri okumaya başladı.

“Alkarısı, denilen bu varlık, lohusa kadınlara kırmızı saçlı, yırtık kıyafetli, kir pas içerisinde görünür. Onları korkutur ve sindirir. Yeni doğmuş olan bebeği ise kayıplara karıştırır. Ciğerini alır ve yer.”

İLTER | (✓)Where stories live. Discover now