idny.

15

merhabalar efenim günaydın tünaydın iyi geceler ya da günün hangi nalet saatindeyseniz buradan sew gi ler

umarım bok gibi leş iğrenç ötesi bir gün geçirmişsinizdir ve bu bölüm sizi bir nebze olsun mutlu eder

UYARI
bu bölüm 2k olmama özel olarak 5kya yakın (4.9k) ve açık bir anlatımla smut içeren bir bölümdür

tşk edrm sewgiler saygılar

ufak bir reklam
dün 2k olmamın şerefine wRoNg isimli çok taşaklı bir fic yayınladım, eğer görmediyseniz KOŞUN

bu bölüm için hiç olmadığı kadar fazla yorum bekliyorum çünkü çok uğraştım

yorum yapmayanların telefonu wattpadi bir daha açmıyormuş (bilgisayarı da artık ne varsa başka onlar da)

hatam var ise görmezden geliniz...

keyifli okumalar dilerim 💛💛

•

•

•
 

Giriş

 

Önceki gün

 

“Taehyung’un gelmemesi çok kötü oldu, onu da görmek isterdim.”

Henüz bir hafta kadar önce boyattığı gri saçlarıyla Min Yoongi oturduğu sandalyede yayılıyorken karşısındaki boş sandalye dikkatini çekmiş olacak ki konuşma gereği duymuştu. Sevgilisi Park Jimin’in en yakın dostu olan Taehyung ile görüşmesinin üzerinden uzun bir zaman geçmişti ve kendi açısından bakıldığında esmer tenli çocuğu özlemiş sayılırdı. Sonuçta uzun bir süredir Jimin sayesinde arkadaşlardı ve ister istemez aradan uzun bir süre geçtiğinden olsa gerek birçok kişinin etrafında oturduğu masada eksikliğini hissediyordu Yoongi. Diğerleri de onun bu söylediklerine katılırcasına ilk başta Momo’nun hemen yanındaki boş sandalyeye, ardından ise önlerindeki sipariş ettikleri yiyecek tabaklarına üzgünce bakmışlardı.

Taehyung bu çok sayıda kişinin toplandığı grupta kızgınlığını en ağır ve dayanılmaz geçiren kişiydi. Bu yüzden herkes ister istemez onun adına üzülüyor ve bir an önce onu da yanlarında görmek istiyorlardı. Jimin, esmer tenli arkadaşının burada olmayışının eksikliğini hissetse de bunu şimdiye dek kelimelere dökmemiş ve kimsenin keyfini bozmak istememişti ancak sevgilisinden duyduğu sözler onu hiç olmadığı kadar mutlu etmişti. Hiç şüphesizdi ki Jimin, en yakın arkadaşı ve sevgilisinin iyi anlaşıyor olmasına fazlasıyla seviniyordu.

Hyejin, uzun ve düzleştirdiği siyah saçlarının ince askılı kıyafetinden açıkta kalan omuzlarına dökülmesinden rahatsız olmuş olacak ki ince bileğinde duran siyah lastik toka ile saçlarını ensesinden basit bir şekilde bağlamış, alnının önünde durması için birkaç tel kısa saçı lastik tokadan kurtarmıştı. Önündeki kahve dolu büyük bardağın üzerindeki köpüğü kenardaki küçük çay kaşığı ile sıyırmış ve kaşıkta toplanan köpüğü ağzına atmıştı. Acımtırak bir tadı olsa da her kahve sipariş edişinde bunu yapmak hoşuna gidiyordu, sonuçta insanların tuhaf zevkleri ve alışkanlıkları olabilirdi. Bu masada oturanlar arasında Taehyung’a en yakın olan diğer üçlüden biri olmasa bile esmer tenli omega kendisini her buluşmalarında güldürüyor ve eğlendiriyordu. Hyejin onu fazlasıyla seviyor ve değer veriyordu. Taehyung her ne kadar çoğu şeye ters bakan bir omega gibi görünse de onun asıl kişiliğini yalnızca bu masada oturanlar biliyordu.