Kendimden kısaca bahsetmek gerekirse, 1.68 boylarında, 65 kiloda esmer bir gencim. Galiba 3 yıl öncede böyleydim. Pek bir değişenim yok yani. Lise zamanımda, yerinde durmayan ama hocaların sevdiği tipler olur ya onlardandım işte. Ufak da olsa aklınızda belirmişimdir umarım. Bizim lisede sınavlar kelebek sitemi ile yapılırdı. Tarih sınavına girerken yanıma alt sınıftan Emine oturmuştu. Emine, yeşil gözlü, saçları beline kadar uzamış 1.50 boylarında çok tatlı bir kızdı. Sınavın esnasında silgi istediğim de ürkek ceylan gibi bana bakarak silgisini uzatışı hala aklımdadır. İlk orda kalbim çarpmaya başlamıştı ona karşı. Keşke biraz da çalışkan olsaydım, belki bilgimle etkileyebilirdim onu. Kopya istediği zaman öküz gibi kağıdımı gösterip ilacım olsa başıma sürerdim demeseydim. Neyse konuyu dolandırıp canınızı sıkmayayım. Ondan sonraki günlerde Emine'nin sınıfına gitmeye başladım. Onun beden derslerinde, belki Emine ile bir oyun oynayabilirim diye kendi dersime girmezdim. Günler böyle geçerken dönemin sonuna geldik. Belki sizlerde de öyledir. Dönemin kapanmasına 1 hafta kala dersler işlenmez, hocalar öylesine gelir bakar giderlerdi. O hafta Emine de gelirdi arkadaşları ayrılmadan biraz daha vakit geçirebilmek için. Tabi bende Emine'yi görmek için. Bir ders en arkaya geçip bir mektup yazdım. Tam hatırlamıyorum ama hatırladığım kadarını sizin için yazayım. ''Eminem özür dilerim senin karşına çıkıp cesurca sana olan hislerimi söylemediğim için. Ama sen konuşurken sesinin her titreyişinde bende titriyorum. Boğazımda cümleler dolanıyor, çıkmıyor ağzımdan. Bana kızma olur mu ? Eğer sende sevgime karşılık vermek istersen çıkışta buluşalım.'' yazmıştım.
